Çocukluğumuzda bazı Türk filmleri vardı. Filmin dolandırıcı karakteri Hacı Amca olurdu. Başında takkesi, elinde tespihi eğer bakkalsa süte su katar, pirinçler tartıda ağır çeksin diye ıslatırdı. Ev sahibiyse kiraya aşırı zamlar yapar, Almanyadan oğlum geliyor der, yalan söyler, fakir ama namuslu kişileri sokağa atardı. Filmlerin çoğunda sahtekar bir hoca, imam, hacı dayı olurdu. Öyle öyle dindar insanlar hakkında zihinlerde bir algı oluştu. Bugünün dizilerinde de benzer bir doku var. İsmi lazım değil, bir dizinin en suratsız, en paragöz karakterinin ağzında sürekli şu laf var: Benim dünyayla işim yok oğlum, işim gücüm ahiret Yine aynı kötü karakter, dizinin tek oruç tutan kişisi... Bu karakterlerin isimlerinin Burhan, Gaffur, Recep, Şaban, Ramazan olması da tesadüf değil sanıyorum. Çocuklarımızın zihninde böyle böyle dindarlıkla ilgili olumsuz yargılar oluşuyor. İşte burada bize çok önemli bir iş düşüyor. Ve bu iş, izletmemek ya da yasaklamak değil bence. Çünkü yasaklar her zaman daha caziptir. Bence bize düşen hem dindar olup, hem güler yüzlü, hem dürüst, hem çalışkan, hem şefkatli, merhametli, sevecen nasıl olur yaşayarak göstermek. Çocuğumuza dindarlığın bizi şahane insanlara dönüştürdüğünü farkettirmek. Çok öfkeliyim ama bağırmayacağım çünkü oruçluyum demek, kendimize aldığımız kadar başkasına da vermek, Namaz insanı kötülüklerden alıkoyar ayetini hatırlayıp dedikodudan, gıybetten, koğuculuktan uzak durmaya gayret etmek... Çünkü çocuk dini yaşayan kişiyi severse, dinini de sever, unutmamak gerek <3
Hatice Kübra Tongar
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1824814654493613&id=1473222996319449
Hatice Kübra Tongar
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1824814654493613&id=1473222996319449