Altın Günü Yapmanın Hükmü

NoktA

Sp Kullanıcı
21 Mar 2017
4,419
513
ALTIN GÜNÜ YAPMANIN HÜKMÜ

Bu konuya cevap verebilmek için konuyu küçük alt başlıklar altında incelemek yararlı olacaktır. Ayrıca konunun tüm boyutlarıyla anlaşılması ve akılda kalıcı olabilmesi için bazı genel açıklamalara da yer vereceğim.

1. Altın - Para günü nedir?

Halk arasında "altın günü" olarak ifade edilen bir uygulama söz konusudur. Bu uygulama kadınlar arasında erkeklere göre daha yaygındır. Bununla birlikte bu işlem sadece kadınlara özgü olmadığı gibi yalnızca altınla da yapılmaz. Erkekler arasında ve para ile de yapılabilmektedir.

Bu uygulamada bir grup insan bir liste oluşturmakta, belirli bir zaman periyoduyla [çoğunlukla ayda bir] bu şahıslardan birine listede yer alan herkes belirli miktarda altın ya da parayı vermektedir. Listedekilerin hangi sırayla bu altın ya da parayı alacağı kura yoluyla veya karşılıklı anlaşma yoluyla belirlenmektedir.

Bu işlemin amacı para biriktirmekte zorlanan kimselerin bu yolla birikim yapmasını sağlamaktır.

2. Altın - Para günü ile ilgili sorunun tanımlanması

Bu işlemin hükmünü araştırırken sorun edilebilecek yönü neresidir?

Bilindiği gibi altın ya da para, fâizin söz konusu olduğu [ribevî] mallardandır. Aynı cinsten olan ribevî malların değişiminde ise hem eşitlik hem de peşinlik şarttır. Buna göre mesela;

a) Ben 10 gram altını sizin 11 gram altınınızla peşin olarak değiştirsem aradaki bir gram fazlalık sebebiyle fazlalık faizi [ribe'l-fadl] söz konusu olur.

b) Ben size [satım yoluyla] bugün 10 gram altın verip yarın sizden 10 gram altın alsam, araya giren bir günlük zaman farkı sebebiyle geciktirme faizi [ribe'n-nesîe] söz konusu olur.

c) Ben size bugün 10 gram altın verip yarın sizden 11 gram altın alsam hem fazlalık faizi, hem de geciktirme faizi söz konusu olmuş olur.

Bu belirttiğim üç hüküm üzerinde bütün fıkıh mezhepleri icma etmiştir, bu konu ictihada kapalıdır.

Şimdi, altın ya da para gününde de mesela 10 kişilik bir grupta dokuz kişi, o ay sırası gelen şahsa bir miktar altın ya da para veriyor. Bu kişi, kendisine altın ya da para veren diğer dokuz kişinin her birine farklı aylarda aynı miktarda altın ya da para veriyor Burada para ya da aynı miktarda altın ödendiği için bir fazlalık faizi söz konusu olmamakla birlikte acaba araya giren zaman sebebiyle bir geciktirme faizi söz konusu mudur?

3. Altın - Paranın değişiminde iki farklı durumun netleştirilmesi.

Faizle ilgili yasak, ribevî malların "satım" yoluyla birbiri karşılığında değiştirilmesine özgüdür. Oysa malların karşılıklı olarak değiştirilmesinin tek yolu "satım" olmayıp bu işlem "karz / borç verme" yoluyla da olabilmektedir. Eğer faize tabi bir mal, satım yoluyla değil de "borç verme" yoluyla bir kimseye verilmişse, aradaki süre [Hanefîlere göre] bağlayıcı kabul edilmemek kaydıyla bir faizden söz edilemez. Şöyle ki;

Ben size 10 gram altın borç versem, siz de borcunuzu bir ay sonra ödeseniz, borç verme işlemi esnasında "bir aylık süre bağlayıcıdır, bundan önce borç istenemez" şeklinde bir şart koşulmadığı sürece bu işlem faiz olmaz. Aslında bu işlem, görüntüsü bakımından geciktirme faizine benzemektedir. Zira faize tabi bir mal, kendi cinsiyle araya süre girdiği halde değiştirilmektedir. Bununla birlikte bu işlemi faiz olmaktan kurtaran şey ikidir:

a) Bu bir satım akdi değil, borç verme işlemidir.
b) Burada araya giren vade bağlayıcı değildir.

4. Altın - Para günü uygulaması, "satım" mıdır yoksa "karz / borç verme" midir?

Satım işlemi, her iki taraf açısından hem başı hem de sonu itibarıyla "bedelli / muâvazalı" bir akittir. İki kişi, aynı cins malı birbiriyle satım yoluyla değiştiriyorlarsa burada araya parayı koymaksızın tırampa yoluyla bir değişimde bulunuyorlar demektir. Bu işlemi satım olarak düşünmemizi gerektiren şey, mallar arasında tür ya da kalite farkının bulunmasıdır. Mesela elma ile elmayı karşılıklı değiştiren iki kişinin ellerindeki elmalar her bakımdan birbirinin aynısı ise bu değişimin bir anlamı olmaz. Mutlaka arada tür ya da kalite farkı vardır. Birisi Amasya elması verip ekşi elma alıyordur. Birisi külçe altın verip işlenmiş altın alıyordur. Birisi yemelik buğday verip, tohumluk buğday alıyordur. Oysa borç verme işleminde "mislî mal" borç verilir, geriye alınırken de misliyle alınır. Yani ben size bir kilo Amasya elması borç vermişsem geriye bir kilo Amasya elması alırım. Karz, başlangıcı itibarıyla teberru [bağış] gibi olup sonucu itibarıyla muavâzalı [bedelli] bir akittir.

"Malın mal ile satımı" ve "malın borç verilip geriye mal alınması" arasındaki temel farkı bu şekilde ortaya koyduktan sonra şunu soralım:

Altın - para günündeki değişim bir satım mıdır yoksa borç verme midir?

Taraflar, aynı cins şeyi verip misliyle geri aldıklarına ve bununla satım yapmayı amaçlamadıklarına göre bu işlem bir satım değil karz işlemidir. Şu halde bu işlemin caiz olup olmadığını araştırırken "satım akdi" üzerinden değil "karz akdi" üzerinden hareket edeceğiz.

5. Altın - Para günü şeklindeki karz işleminin caiz olmasının şartları

Bu işlemi bir karz olarak kabul ettikten sonra işlemin caiz olabilmesi için şu hususlara dikkat etmek gerekir:

a) Hanefîlere göre sürenin bağlayıcı görülmemesi gerekir. Yani listede yer alan şahıslardan biri çıkmak istediğinde "sen çıkamazsın, senin sıran şu kadar ay sonra gelecek" denilemez. Bu durumda öncelik ona verilir, bu şahıs o güne kadar kime ne kadar borç vermişse borç verdiği şahıslar bu kişiye geri ödeme yapmak zorundadır.

b) Karz işleminin genel kurallarından birisi "menfaat sağlayan her borç verme işlemi faiz gibidir" kuralıdır. Buna göre bu işlemde taraflardan herhangi biri diğerlerine göre "ek menfaat" sağlamamalı, bunu şart koşmamalıdır. Mesela günü organize eden şahsın artı para alması, ilk hafta / ay parayı kendi alması gibi artı menfaat elde etmesini şart koşması caiz olmaz.

6. Üç şüphe ve cevabı

Bu işlemin caiz olmadığına ilişkin üç husus, şüphe olarak ileri sürülebilir:

Birinci şüphe:

Bu işlemde, "karşı tarafın borç vermesi şartıyla borç verme" durumu söz konusudur. Oysa Peygamberimiz bir akit içinde iki akdi yasaklamıştır.

Cevap:

Bu, "şartlı bir borç verme" olarak değil de farklı bir şekilde değerlendirilebilir. Zira ben senin gününde sana bir altın borç verirken senin bana borç vermen şartıyla değil borcunu benim günümde bana ödemen şartıyla veriyorum. Bu ise akdin muktezasına uygun olan bir şarttır. Dolayısıyla bunda herhangi bir sorun söz konusu değildir.

İkinci şüphe:

Bu işlemde "Menfaat sağlayan borç verme" durumu söz konusudur. Zira taraflar bu borç verme işleminden menfaat elde etmektedir.

Cevap:

Konuyla ilgili nassı çok genel yorumlamak doğru değildir. Hadiste yasaklanan şey, sadece borç veren şahsın menfaat elde etmesi, böylece bir tarafın diğeri aleyhinde verdiği borç sebebiyle ekstra güç kazanmasıdır. Oysa akdin her iki tarafının da menfaat elde etmesi ve bu menfaatlerin birbirine denk olması halinde bunun sorun olacağı söylenemez.

Üçüncü şüphe:

Altın ve para gününde ilk başta yer alan şahıslar ile sonlarda yer alan şahıslara ödeme yapılırken altının değerinde değişiklikler olduğu gibi paranın değerinde de enflasyondan dolayı eksilme söz konusu olmaktadır. Bu durum, alınan ile verilenin eşit olmaması sonucunu doğurmaktadır. Bunda fazlalık faizi şüphesi olabilir.

Cevap:

Mislî mal borçlarında [ki para ve altın böyledir] malın mislinin geri ödenmesi dikkate alınır. Bu malın değerinde meydana gelen artma ve eksilme dikkate alınmaz. Mesela ben sizden 100 Kg buğdayı bir aylığına borç alsam, aldığım tarihte buğdayın kilosu 1 TL iken ödediğim tarihte 1,5 TL olsa, buğdayın değerinde meydana gelen bu artış dikkate alınmaz. Alınan ve verilen mal aynı cinsten (buğday) olduğu için bu cins dikkate alınır.

Bununla birlikte para için enflasyona karşı şu önlem düşünülebilir: Para günü uygulamasında enflasyon aşırı bir şekilde gerçekleşirse, sonraki dönemlerde ödeme yapılan şahıslara [önceden şart koşulmaksızın] aradaki enflasyon kaybı miktarınca ekstra ödeme yapılması ilk ödeme alanların içinde ukde kalmaması için uygun olur.

Sonuç:

Yukarıdaki şartlarla bu işlemde bir sakınca olmayacağını düşünüyorum. Vallahu a'lem.

(Soner Duman / 04.Mart.2017/Cumartesi)


https://m.facebook.com/groups/1640469562926185?view=permalink&id=1648092755497199
 

Yaban Gülüm

Fe Eyne Tezhebûn
Sp Kullanıcı
9 Mar 2017
2,887
7,816
Bana hiç sıcak gelmeyen bir toplantı şekli.
Para için görüşmek gibi geliyor bana.
 

Yaban Gülüm

Fe Eyne Tezhebûn
Sp Kullanıcı
9 Mar 2017
2,887
7,816
Ne kadar iyi sayılırsa artık :)
3 çeşitle başlayıp 7 8 çeşitle biten gün yarışları.
 

Yaren

Fesleğen
Sp Kullanıcı
30 Ocak 2017
4,706
7,257
Bazen çok orijinal tarifler oluyor,ben seviyorum :)
 

Yaban Gülüm

Fe Eyne Tezhebûn
Sp Kullanıcı
9 Mar 2017
2,887
7,816
Tariflere sözüm yok :)
Insanlar herşeyi abartmayı seviyor. Samimiyet kayboluyor o kısmına takılıyorum ben.
Kendisine sıra gelene kadar altın 2 lira değer kaybetti diye kavga çıkaranı gördüm :)
 

Son mesajlar