Dini Terimler Sözlüğü 9 G Harfi

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GADÎR-İ HUM HADÎSİ nedir? ne demektir?[/h]

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye giden yol üzerindeki Gadîr-i Hum denilen vâdide buyurduğu hadîs-i şerîf.


Peygamber efendimiz Hudeybiye andlaşması veya Vedâ haccı dönüşünde Eshâb-ı kirâmla (arkadaşlarıyla) birlikte Gadîr-i Hum denilen mevkiye geldiklerinde istirâhat edip, namaz kıldıktan sonra hutbe okudu ve; "Ben de insanım. Bir gün ecelim gelecek. Size Allah'ın kitâbını (Kur'ân-ı kerîm) ve Ehl-i Beytimi (ev halkımı) bırakıyorum. Kur'ân-ı kerîmin gösterdiği yola sarılınız! Ehl-i Beytimin kıymetini biliniz" buyurdu. "Ey insanlar! Siz ne üzerine şehâdet edersiniz?" diye sordu. "Allahü teâlâdan başka ilâh bulunmadığına, Muhammed aleyhisselâmın da Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet ederiz" dediler. Peygamber efendimiz; "Sizin velîniz kimdir?" diye sorunca; "Bizim velîmiz Allahü teâlâ ve Resûlüdür" dediler. Peygamber efendimiz; "Ey insanlar! Ben size kendi cânınızdan evlâ değil miyim" diye sorunca; "Evet yâ Resûlallah!" dediler. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Ben kimin mevlâsı isem, Ali de onun mevlâsıdır (beni seven ve yardımcı bilen kimse, Ali'yi de yardımcı bilsin). Allah'ım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol. Ona yardım edene yardım et!" buyurarak duâ etti. Peygamber efendimiz Gadîr-i Hum mevkiinde buyurduğu için, Gadîr-i Hum hadîsi denildi. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim, Ahmed bin Hanbel)


Hazret-i Ali'yi seviyoruz deyip, Eshâb-ı kirâmın geri kalanına söğen kimseler, Gadîr-i Hum hadîsini ileri sürerek halîfeliğin hazret-i Ali'nin hakkı olduğunu, Ebû Bekr, Ömer ve Osman (r.anhüm) tarafından haksızlıkla gasb edildiğini ileri sürmeleri doğru değildir. (Abdullah-ı Süveydî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GAFFÂR (El-Gaffâr) nedir? ne demektir?[/h]

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Günah, kusur ve kabahatları çok bağışlayan.


Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:


Şüphe yok ki ben, tövbe eden, îmân edip sâlih (iyi) amel işleyen, sonra da hak yolda sebât gösteren ve buna devâm eden kimseyi Gaffârım. (Tâhâ sûresi: 82)


Allahü teâlâ Gaffâr'dır. O, güzel işleri açığa çıkarıp, günâh ve kötülükleri örtendir. Kullarının kabahatlerini başkalarının gözünden saklayan, kalbe gelen kötü düşüncelerden dolayı kulları sorumlu tutmayıp, affedendir. (Abdülhakîm-i Arvâsî)


Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsı(güzel isimleri) vardır. Bu isimleri de, kendi zâtı gibi ezelîdir yâni başlangıcı yoktur. Bu doksan dokuz isminin arasında bulunan ve bulunmayan Müntekim ve Şedîd-ül-ikâb gibi isimlerinden dolayı yedi Cehennem'i yarattı. Rahman ve Rahîm ve Gaffâr ve Latîf ve Raûf gibi isimlerinden dolayı sekiz Cennet'i yarattı. Cehennem'e ve Cennet'e gitmeğe sebeb olacak şeyleri ezelde ayırt etti. Çok merhâmetli olduğu için, bunları kullarına bildirdi. (Hâdimî)


Cumâ namazından sonra yüz defâ el-Gaffâr ism-i şerîfini söyleyen, Allahü teâlânın af ve mağfiretine kavuşur. (Yûsuf Nebhânî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GAFLET nedir? ne demektir?[/h]

Nefsin arzularına uyarak, Allahü teâlâyı, emir ve yasaklarını unutma hâli.


Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:


(Ey Resûlüm!) Onları iş bitirildiği (hesâb görüldüğü) zamanın dehşeti ile korkut. Onlar hâlâ gaflet içindedirler. Onlar îmân etmiyorlar. (Meryem sûresi: 39)


Ey insanlar! Ölmeden önce gafleti bırakın, Allahü teâlâya dönün. Tövbe istiğfâr ederek Allah'a kulluk edin. Sizi oyalayıcı işleriniz çoğalmadan yararlı işler yapmağa gayret edin. Allahü teâlâyı çok çok anın. Rabbinizin rızâsını kazanmaya çalışın. Böyle yaparsanız, rızkınız bol olur. Kazancınız çoğalır. Yardım görürsünüz ve eksikleriniz tamamlanır. (Hadîs-i şerîf-Sünen-i İbn-i Mâce)


Dört şey kişinin nasîbsizliğinden ve gafletindendir: Gözlerin ağlamaması, kalbin katılaşması, hayalperest ve aç gözlü olmak. (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)


Gaflet, insana gurûr getirir, helâke yaklaştırır. (Hazret-i Ali)


İnsana zarârı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim. Anladım ki, bu gaflettir. Gafletin insana yaptığı zarârı Cehennem ateşi yapmaz. Yâ Rabbî! Bizleri gaflet uykusundan uyandır. Lütûf ve keremin ile bu duâmı kabûl eyle. (Bâyezîd-i Bistâmî)


Ömrünü boş geçirme, nefsine kuvvet verme,
Uyan! Gaflet eyleme yalvar güzel Allah'a.
Günâhın çok olsa da O'ndan ümidi kesme,
Afvı, keremi boldur, yalvar güzel Allah'a.
(İbrâhim Tennûrî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GAMÂRÂ nedir? ne demektir?[/h]

Yahûdîlerin Tevrât'tan sonra mukaddes kitab saydıklarıTalmûd'un kısımlarından biri. Talmûd; Mişnâ ve Gamârâ olmak üzere iki kısımdır.

Yahûdî inanışına göre, Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma Tûr dağında Tevrât kitabını (yazılı emirleri) verdiği gibi, bâzı ilimleri yâni sözlü emirleri de bildirdi. Mûsâ aleyhisselâm bu ilimleri Hârûn, Yûşâ ve El-Yesa'a aleyhimüsselâm bildirdi. Bunlar da kendilerinden sonra gelen peygamberlere bildirdiler. Bu bilgiler nesilden nesile yâni hahamlardan hahamlara rivâyet edildi. M.Ö. 538 ve M.S. 70 yıllarında Mişnâ adı verilen çeşitli kitablar yazıldı. Zamanla bu kitablara şahsî görüşler karıştı. Böylece pekçok rivâyetler ve kitablar ortaya çıktı. Nihâyet mîlâdî ikinci asırda bütün kitabları içinde toplayan meşhûr Mişnâ, Tannaim denilen hahamlar tarafından yazıldı. Amoraim (Îzahçılar) denilen hahamlar da Gamârâ kitabını toplayıp ortaya koydular. Daha sonra Mişnâ ve Gamârâ'ya birlikte Talmûd adı verildi. (Müslümanlık ve Hıristiyanlık)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GANÎ (El-Ganî) nedir? ne demektir?[/h]

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hiçbir zamanda, hiçbir mekânda, hiçbir hâlde, hiçbir şeye muhtâc olmayan. Allahü teâlâya, hiçbir şekilde başkasına muhtaç olmayan mânâsına Ganiy-yi mutlak da denir.


Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:


O'na bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyti (Kâbe-i muazzamayı) hac (ve ziyâret) etmesi, Allahü teâlânın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim küfrederse, şüphesiz ki Allahü teâlâ âlemlerden ganîdir. (Âl-i imrân sûresi: 97)


Rabbin herşeyden ganîdir ve rahmet sâhibidir. Eğer dilerse (ey müşrikler) sizi giderir (ortadan kaldırır), arkanızdan da yerinize dileyeceğini getirir. Nitekim sizi de başka başka bir kavmin neslinden peydâ etmiştir. (En'âm sûresi: 133)


Ey benim kullarım! Şüphesiz siz bana hiçbir zarar veremezsiniz ve bana hiçbir fayda sağlayamazsınız. Ben bunlardan münezzeh ve berîyim. Ben, ganîy-yi mutlakım siz de fakîr-i mutlaksınız, mutlak muhtaçsınız. (Hadîs-i kudsî, Hilyet-ül-Evliyâ)


Allahü teâlâ ganîdir. İnsanlara acıdığı için, onlara ihsânı olarak emir ve yasaklarını bildirmiştir. Emirlerin ve yasakların faydaları insanlaradır. Allahü teâlâya faydası yoktur. Allahü teâlânın bunlara ihtiyâcı yoktur. Allahü teâlâ Ganiy-yi mutlaktır. Ne kendine, ne sıfatlarına, ne de fiillerine hiçbir sûretle, hiçbir şey lâzım değildir. (Ahmed Fârûkî)


Hastalık veya bir musîbet geldiğinde el-Ganîyyü ism-i şerîfi okunduğunda, Allahü teâlâ âfiyet verir ve o belâdan muhâfaza eder. (Yûsuf Nebhânî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GARER nedir? ne demektir?[/h]

Tehlike, zarar. Sonu belli olmayan şüphe ihtimâli olan satış.


Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem garer bulunan satışı, yasak etmiştir. Bu sebeble yakalanmadan önce, balığı, havadaki kuşu, kaçıp, kayıp olan hayvanı satmak bâtıldır. Hattâ sonra gelip müşteriye teslim edilse yine satış geçerlilik kazanmaz. (M. Ebû Zühre)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GASB nedir? ne demektir?[/h]

Başkasının malını izinsiz (rızâsı olmaksızın) zorla elinden almak. Malı alana gâsıb, alınan mala mağsûb denir.


Gasb, haram olduğu gibi, gasbedilen malı; hediye, sadaka, ücret olarak almak, kirâ ile kullanmak da haramdır. (Abdülganî Nablüsî)


Bir müslüman ölüp geriye gasb edilmiş bir mal bıraksa, vârislerin bu malı, parayı alması helâl olmaz. Vârislerin bu malı sâhibine, eğer sâhibi bilinmiyorsa fakîrlere vermesi lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
[h=1]GASL nedir? ne demektir?[/h]

Yıkamak, yıkanmak. Ölünün cenâze namazı kılınmadan ve kefenlenmeden önce teneşir tahtası üzerinde, ayakları kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatırıp, göbeğinden dizlerine kadar bir örtü ile kapatılarak yıkanması.


Âdem aleyhisselâm vefât edince, melekler Cennet'ten hanût ve kefen getirdiler. Su ve sedir yaprağı ile gasl ettiler. Üçüncüsünde kâfûr koydular. Üç kefen ile kefenlediler. Namazını kıldılar. Lahd (mezârın içinde kıble tarafının biraz açılması) yaptılar. Defnettiler. Sonra çocuklarına dönerek, ey âdemoğulları! Ölülerinize böyle yapınız!" dediler. (Sa'lebî, Nişâncızâde, Mirhaund)


Meyyiti gasletmek, kefenlemek, cenâze namazı kılmak farz-ı kifâyedir (bir kısım müslümanların yerine getirmesiyle diğerlerinin üzerinden düşen farz). (İbn-i Âbidîn)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

Son mesajlar