Dini Terimler Sözlüğü 25 U Harfi

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
UĞURSUZLUK nedir? ne demektir?

Bir şeyi veya bir hâdiseyi şerre, kötülüğe yorumlamak. (Bkz. Tayere)

Uğursuzluğa inanmamalı, te'sir eder sanmamalıdır. Bir hastalığın sağlam adama elbette geçeceğini kabûl etmemelidir. Allahü teâlâ dilerse geçer, dilemezse geçmez. Bununla berâber, tehlikeli şeylerden, şüpheli yerlerden kaçınmak vâcibdir, lâzımdır. Hastalığa yakalanmamak için tedbir almalıdır. Kâhinlere (gizli şeyleri bildiklerini iddiâ edenlere), falcılara inanmamalıdır. Bilinmeyen şeyleri bunlara sormamalıdır. Bunları gaybı (gizli şeyleri) bilir sanmamalıdır. (İmâm-ı Gazâlî)
 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
UKÛBÂT nedir? ne demektir?

Cezâlar. (Bkz. Had, Ta'zir,Kısas)

Fıkıh ilmi dört büyük kısımdır:

1) İbâdât,
2) Münâkehât (evlenme, boşanma, nafaka v.s.)
3) Muâmelât (alış-veriş bilgileri, kirâ, şirketler),
4) Ukûbât. Ukûbatta had, ta'zir ve kısas olmak üzere üç kısımdır. (Ahmed Zühdü, Alâüddîn-i Haskefî)

Fıkıh ilminin ibâdât kısmını kısaca öğrenmek her müslümana farzdır. Münâkehât ve muâmelât kısımlarını öğrenmek farz-ı kifâyedir. Yâni başına gelenlerin öğrenmesi farz olur. Muâmelât ve ukûbât kısımlarını zımmîlerin yâni gayr-i müslim vatandaşların da öğrenmeleri lâzımdır. Çünkü zımmîlerin de muâmelât ve ukûbâta uymasını İslâmiyet emretmektedir. (Ahmed Zühdü)

Ukûbâtta kefâlet sahîh değildir.Bu sebeple birinin yerine kefîli îdâm edilemez. (Ali Haydar Efendi)
 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
Ulemâ-i Sû nedir? ne demektir?

Kötü âlimler; insanları doğru yoldan saptıran, ilmini dünyâ kazancına, mala ve mevkîye kavuşmaya vâsıta eden din adamları.

Din adamları içinde, mevki, maaş arzûsunda olmayan, yalnız şerîatin (İslâmiyet'in) yayılması ve yalnız onun kuvvetlenmesi için uğraşan hemen hemen yok gibi olmuştur. Mevki almak, sandalye kapmak arzûsu araya karışınca, din adamlarından her biri, ayrı yol tutup,kendi üstünlüğünü göstermek isterler. Birbirinin sözlerini beğenmez olurlar. Bu sûretle devlet reisinin gözüne girmeye çalışırlar.Mâlesef din işi ikinci derecede kalır. Allahü teâlâ müslümanları böyle ulemâ-i sû'in fitnesinden korusun. (İmâm-ı Rabbânî)
 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
ULÛM-İ AKLİYYE nedir? ne demektir?

Tecribî (deneye bağlı) ilimler. His organları ile duyularak, akıl ile incelenerek tecrübe ve hesab edilerek elde edilen ilimler.

Ulûm-i akliyye mantık, fizik, tabîat, kimyâ, matematik, geometri ve astronomi gibi tecrübeye dayanan bilgilerdir. Bunlar his organları ile duyularak, akıl ile incelenerek, tecrübe ve hesâb edilerek elde edilir.Bu bilgiler, din bilgilerinin anlaşılmasına ve onların uygulanmasına yardımcıdırlar. Bu bakımdan lüzumludurlar. Ulûm-i akliyye zamanla artar, değişir, ilerler. (M. Sıddîk Gümüş)

Ulûm-i akliyyeyi İslâmiyet yasaklamamış, sınırlamamış ancak bunların dînin nakl bilgileri ile birlikte öğrenilmesini ve sonuçlarının dîne uygun, insanlara faydalı olarak kullanılmasını, zulm, işkence, felâket vâsıtası yapılmamasını emretmiştir. Ulûm-i akliyye, İslâm bilgilerinin bir kısmıdır. İslâmiyet'e lâzımdırlar. İslâmiyet bunları men etmez, emr eder. Müslümanlar, birçok fen vâsıtası yapmışlar ve kullanmışlardır. (M. Sıddîk Gümüş)
 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
ULÛM-İ DÎNİYYE nedir? ne demektir?

İslâm bilgileri, din bilgileri.

Ulûm-i dîniyye, dünyâ ve âhirette huzûru, seâdeti kazandıran bilgilerdir.Bunlar da iki kısma ayrılır.
Bunlar ulûm-i âliyye ve ulûm-i ibtidâiyyedir.
Ulûm-i dîniyyenin kaynağı, edille-i şer'iyye (dört delîl; Kur'ân-ı kerîm, hadîs-i şerîfler, kıyâs ve icmâ') dir.
Bu bilgilere ulûm-i nakliyye denir. (S. Abdülhakîm Arvâsî)
 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
UMRE nedir? ne demektir?

Ziyâret etmek. Hac zamânı olan beş günü yâni Arefe ve Kurban bayramının dört günü dışında, istenildiği zaman ihrâma girip Kâbe-i muazzamayı tavâf etmek ve Safâ ile Merve arasında sa'y etmek (yürümek), saçı kazımak veya kesmekten ibâret olan ibâdet. Umreye Hacc-ı asgar (küçük hac) da denir.

Umre, kendisiyle öbür umre arasında işlenilen (küçük) günâhlara keffârettir (onların af edilmesine, bağışlanmasına vesîle olur). (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Hacc-ı ekber, farz olan hacdır. Hacc-ı asgar ise, umredir. (Kuhistânî)

Umre, Hanefî ve Mâlikîlere göre sünnet-i müekkede (kuvvetli sünnet)dir. Şâfiîlere göre ömründe bir defâ farzdır. (Alâüddîn Haskefî, İbrâhim Halebî)
 

Son mesajlar