Birbirinize yazik etmeyin

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
BİRBİRİNİZE YAZIK ETMEYİN
Eşler olarak birbirimizin, ebeveynler olarak da çocuklarımızın moral dünyasını üç koldan çökertmeye çalışıyoruz ve bunun farkında değiliz.
Sebep, birbirimizin “iyiliği” için.
Bir yandan beyefendi;
Eşinin gün içinde onca işi arasında mükellef bir sofra hazırlamış olmasındaki başarısını,
Ayni gün evde çamaşır, bulaşık, temizlik, ütü, misafir ağırlama gibi birçok işi birden yapmış olmasındaki performansını,
Kıt kanaat eve bırakılan harçlıktan kenara para biriktirme gayretini, dudak ucuyla “eline sağlık” ya da boş geçmemek için “sağ ol” demenin dışında yüzüne karşı “övmekten” çekiniyor.
Sebep, şımarmasın.


Diğer taraftan hanımefendi;
Eşinin “ek iş” yaparak evini geçindirme çabalarını,
Çocuklarının” geleceği” adına, tatil bile yapmadan kendini feda edercesine yaptığı çırpınışlarını takdir etmekten, övmekten çekiniyor.
Sebep “gevşemesin”.
Bir başka açıdan, anneler babalar;
Çocuklarının okul, ev işleri, arkadaşlık ilişkileri gibi çeşitli konulardaki irili-ufaklı başarılarını, onların tembelliğe yeltenmemeleri için takdir etmekten uzak duruyoruz.
Sebep, performansları bozulmasın.
Bazen çocuk üstüne basa basa başarısını defalarca anlatacak olsa:
- “Tamam dedik ya evladım… Ne var bunda bu kadar büyütecek?
- Yeter ama, kaçtır anlatıyorsun…
- Aferin dedik ya…
- İyi güzel havalara uçuyorsun da, bakalım öbür sınavda ne yapacaksın. O zaman da bu başarıyı getir ki hep birlikte havalanalım.”…şeklinde güya, başarısıyla övünerek “gerilemesini” önlemek için.
Bazı ebeveynler sırf bu “kuru gürültü” adına, yani çocuklarını duraksatmamak ve onları “rehavete” sevk etmemek adına onların bekledikleri gibi onları moralize etmekte “cimri” davranabiliyorlar.
Sebep, sürekli başarmalarını sağlamak.
Çözüm olarak, eşlerin ve ebeveynlerin bu gibi “yersiz yurtsuz” kaygıları için diyeceğimiz o ki;
Dünyada, başarısı takdir edildiği için rehavete kapılan çocuk ve yetişkinin olduğunu kabul etmiyoruz.
Zira;
Tabir yerindeyse, başarının DNA’sında; övüldüğü için bırakın geriye gitmeyi, duraksama isteği bile yoktur diye düşünüyoruz. Başarı, çocuğu ve yetişkini “sürekli” olarak yeni başarılara kanalize eden, dürten içsel bir enerji üretir.
Çocuğun, eşin ve diğer yetişkinlerin çabalarını frenleyen faktörün adı “başarısızlık” tır. Övülmek, takdir edilmek değildir.

Y,KURU
 
  • Beğen
Tepkiler: Birindarfatma

Son mesajlar