Her Derde Deva

sükutu-ezber

Öyle işte,,,
Sp Kullanıcı
11 Şub 2017
16,557
59,109

HER DERDE DEVÂ

"Dün gece başım çok ağrıdı bir türlü uyuyamadım”, “bütün gece karın ağrısından kıvranıp durdum”, “gözümü bir türlü uyku tutmadı”…

Hepimiz mutlaka bu tip şikâyetlerde bulunmuşuzdur. Ya biyolojik bir rahatsızlığımız ya da kafamıza bir şeyleri takmamız sebebiyle gözümüzü uykunun tutmadığı, ilacın kâr etmediği, sabahın olmak bilmediği zaman dilimleri yaşamışızdır.

Böyle durumlarda ne yapmalı, ne etmeli?

Şimdi şu tabloyu gözünüzde bir canlandırın:

Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:

Bir gün Allah Resûlü (s.a.v.) ile birlikte mescitte sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar bekledim. Resûlullah (s.a.v.) mescitten çıkınca ben de onunla birlikte çıktım. Bana “gel seninle Fâtıma’ya bir uğrayalım” dedi. Fâtıma’nın (r.a.) evine gittik. Yatağında uzanmış yatıyordu. Allah Resûlü (s.a.) “Fâtıma! Bu saate kadar uyuyor musun?” buyurdu. Fâtıma uyandı ve “Dün bütün gece sıtma tuttu uyuyamadım” dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.v.) ona dedi ki:

“Peki sana öğrettiğim duaya ne oldu? (Niçin o duayı etmedin)”

Fâtıma “unuttum” dedi.

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Şöyle de: Ey dipdiri ve her şeyin varlığını devam ettiren [Rabbim]! Senin rahmetinle senden medet ve yardım diliyorum. Benim bütün işlerimi yoluna koy. Beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime ya da herhangi bir kimseye bırakma.”

(Taberânî, el-Mu’cemu’s-sağîr, I, 270 (444 no’lu hadis)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve merhamet kanadını bütün müminlerin üzerine germeye çalışan Allah Resûlü (s.a.v.) kendi öz kızına, yaşadığı rahatsızlık sebebiyle ne tavsiye ediyor görüyorsunuz değil mi?

Bu duanın benzeri pek çok hadis kitabında “sıkıntı durumunda okunacak dua” diye nakledilmiş. Duanın her bir kelimesi insanın psikolojisini düzelten, ona güç, azim, yaşama sevinci veren, hüzün ve kederi dağıtan bir ilaç hükmünde.

Şöyle bir bakalım bu duada ne var:

1. Ey dipdiri ve her varlığı ayakta tutan!

Bu ifadenin orijinali “Yâ Hayyu yâ Kayyûm” ifadesidir. Gerçek anlamda hayat sahibi olan tek varlık Allah’tır. Allah dışında bütün varlıklar, Allah’ın onları ayakta tutmasıyla varlığını sürdürebilir.

Demek ki başımıza bir sıkıntı geldiğinde şunu bileceğiz: Bizim hayatımız pamuk ipliğine bağlı. Bizim hayatımız sınırlı, küçük, engellerle dolu. Gerçek anlamda hayat sahibi olan, hiç kimseye bağımlı olmayan, sorunla karşılaşmayan tek varlık Allah’tır. Bütün varlıklara hayat, şifa, deva, derman bahşeden tek varlık da O’dur. Demek ki başımıza bir sıkıntı geldiğinde varılacak tek kapı da O’nun kapısı, başka kapı değil!

2. Senin rahmetinle senden medet / yardım diliyorum!

Sen ki sonsuz merhamet sahibi ve sonsuz güç sahibisin. Bütün varlıkları elinde tutan, çekip çeviren, idare eden Sen olduğuna göre, Sen dilemedikçe hiçbir varlık hiçbir varlığa yardım edemez, medet sunamaz. Bütün mahlukata yardım edebilecek tek varlık Sensin.

Hani namazın her rekâtında Fâtiha sûresini okurken ne diyoruz: “Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz!” İşte aynen öyle.

Demek ki başı sıkışan kişi kendisine gerçek anlamda yardım edebilecek yegâne varlığın merhameti ve kudreti sonsuz olan Allah olduğunu bilmeli. Hiçbir doktor bize kendiliğinden şifa sunamaz, hiçbir öğretmen bize kendiliğinden bilgi öğretemez, hiçbir patron bize kendiliğinden rızık veremez. Her şey O’nun elinde.

3. Benim bütün işlerimi yoluna koy!

Hayatımda hangi işim varsa onları en iyi nasıl olması gerekiyorsa o hale getir. Canım, malım, âilem, çoluk çocuğum, işim-kazancım, okulum… Hayatımda hangi işlerim varsa hepsini düzene koy, tam olması gerektiği hâle getir. Bütün işlerimi sorunsuz bir duruma kavuştur. Çünkü benim hayatımdaki bütün işlerimi tam olması gerektiği kıvama getirme gücüm yok. Sadece benim değil hiç kimsenin böyle bir gücü yok. Hayatımdaki bütün işler, benim dünya ve âhiretteki mutluluğum için nasıl olması gerekiyorsa onu o hale getir. Hayatımda sıkıntılı ne varsa sıkıntıyı gider, beni üzen ne varsa üzüntüyü kaldır. Beni darlığa, bunalıma, strese, depresyona sokan ne varsa hepsini hayatımdan söküp at, bana ferahlık, rahatlık, genişlik, dinçlik ver.

4. Beni, göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime ya da herhangi bir kimseye bırakma!

Beni nefsime bırakma; çünkü nefis insana kötülüğü emreder. Ben bir şeyi iyi zannederim hakkımda kötü olur, güzel zannederim çirkin olur. Nefsim şeytana uyar günaha girerim. Öyleyse beni bana bırakma. Ben kendimi iyi bir konuma sokabilecek güce sahip değilim. Çünkü sonsuz ilmim yok ki bileyim. Sonsuz gücüm yok ki yapayım. Beni başka bir kula da bırakma; çünkü senin dışında bütün kullar, bütün varlıklar âciz, zayıf, bîçare.

Allah Resûlü’nün (s.a.v.) kızına ve bütün müminlere öğrettiği bu duayı sabah ve akşam yapmak, her başımız sıkıştıkça, her aklımıza geldikçe, her “of” diyeceğimiz zamanda yapsak işte o zaman işlerimiz düzene girecektir.

Yine o dua ile bitirelim:

“Ey dipdiri ve her şeyin varlığını devam ettiren [Rabbim]! Senin rahmetinle senden medet ve yardım diliyorum. Benim bütün işlerimi yoluna koy. Beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime ya da herhangi bir kimseye bırakma.”

(Soner Duman/30.Cemaziyelevvel.1440/05.Şubat.2019/Salı)

 

İklil

"Hissedilen her şeye cümle kurulamıyor."
Sp Kullanıcı
20 Şub 2017
8,318
29,309
Allah razı olsun aldım duayı güzellik sp9
 

Son mesajlar