İslam "Yalnız Kur'an" diyenler

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder:

"Eshab-ı kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki:

- Siz hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kuranda bir şey bulamıyoruz.

İmran bin Husayn hazretleri buyurur ki:

- Sen Kuranı okudun mu?

- Evet.

- Kuranda sabah namazının farzının iki, akşamınkinin üç, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise dört rekat olduğuna rastladın mı?

- Hayır.

- Peki bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Peki Kuranda kırk koyunda bir koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekat düştüğüne rastladın mı?

- Hayır.

- Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullahtan öğrenmedik mi? Hac suresinde (Eski evi [Kabeyi] tavaf etsinler) âyetini okumadınız mı? Peki orada Kabeyi yedi defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?

- Hayır.

- Allahü teâlânın Kuranda şöyle buyurduğunu duymadınız mı? (Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.) [Haşr 7]

Hz. İmran daha sonra buyurur ki: Sizin bilmediğiniz bizim Resulullahtan öğrendiğimiz daha çok şey vardır."

Bir âyet-i kerime meali: (Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]

İmam-ı Şafii hazretleri, (Bu âyetteki hikmetten maksat, Resulullahın sünnetidir. Önce Kuran zikredilmiş, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyuruyor.

Kuran-ı kerim açıklamasız öğrenilseydi, Peygamber efendimize, (tebliğ et yeter) denilirdi, ayrıca (açıkla) denmezdi. Halbuki, açıklanması da emredilmiştir. İki ayet meali şöyledir:

(Kuranı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(Biz bu Kitabı, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye sana indirdik.) [Nahl 64]

Bu âyet-i kerimeler, açıklamayı gerektiren âyetlerin bulunduğunu gösterdiği gibi, bunu açıklamaya Resulullah efendimizin yetkisi olduğunu da göstermektedir. Kuran-ı kerimde her bilgi açık değildir. Peygamber efendimiz bunları vahiy ile öğrenmiş ve ümmetine bildirmiştir. İki hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Bana Kuranın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]

(Cebrail aleyhisselam, Kuran ile beraber açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]

İmam-ı Şarani diyor ki:

Ma'lûmdur ki, Sünnet Kitâb üzere kaziyedir. Aksi değildir. Zira sünnet, Kur'ân-ı kerîmdeki icmallerin açıklanmasıdır. Müctehid imamlar, sünnetteki icmalleri bize açıklıyan âlimler olduğu gibi, onlara uyan âlimler de, onların sözlerindeki icmalleri bize açıklarlar ve bu kıyamete kadar böyle devam eder.Üstadım Aliyyülhavas'dan (rahimehullah) duydum. Buyurdu: Sünnet bize Kur'ândaki icmalleri bildirmeseydi, âlimlerden hiçbiri, fıkıhdaki sular ve abdest bahislerindeki hükümleri çıkaramaz, sabah namazının farzının iki, öğle, ikindi ve yatsının farzlarının dört, akşam namazının farzının üç olduğunu, bilemezdi. Aynı şekilde hiçbir kimse kıbleye dönüldükte yapılan düâda, iftitahda ne söyleneceğini bilemezdi. Tekbîrin nasıl olduğunu, rükû' ve sücûd tesbihlerini, ta'dili erkânı, teşehhüde oturdukta ne okunacağını bilemezdi. Aynı şekilde bayram namazlarının nasıl kılınacağını, ay ve güneş tutulması namazlarını, cenaze, yağmur duası namazları gibi daha çok şeyleri kimse bilemezdi. Bunun gibi, zekâtın nisabını, orucun ve haccın şartlarını, alış veriş, nikâh, yaralama, kadılık ve fıkhın diğer bâblarının hüküm ve esaslarını bilen olmazdı. İmrân bin Husayn'e bir kimse, bizimle yalnız Kur'ânla konuş dedikte, İmrân ona: (Sen tam ahmaksın. Kur'ân-ı kerîmde farzların rek'atlarının sayısı açık olarak var mı? Yahud bunda sesli okuyun, diğerinde sessiz deniyor mu?) buyurdu. O kimse hayır dedi. İmrân bu sözü ile onu susturdu.Yine Beyhakî Sünen'inde Müsâfir namazı bölümünde, hazreti Ömerden (radıyallahü anh) bildirir: Hazret-i Ömere yolculukta namazın kasr edilmesi, ya'nî dört rek'atlı farzları iki rek'ât olarak kılmaktan soruldu ve: «Biz, azîz kitabda korku namazını buluyoruz, fakat seferî namazı bulamıyoruz» denildi. Sorana: «Ey kardeşimin oğlu [yeğenim], Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselâmı gönderdi. Biz bir şey bilmeyiz. Ancak biz, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yaptığını gördüğümüz şeyi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı. Onu teşrî' eden Resûlullahdır (sallallahü aleyhi ve sellem)» buyurdu. Bu sözü iyi düşün. Çünkü çok güzeldir.

İmam-ı Süyuti diyor ki:

"Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan -kavlî olsun fiilî olsun- hadisler hüccetdir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve İslam dairesinden çıkar, yahudilerle, hıristiyanlarla veya Allahü teâlânın murad ettiği diğer kâfir fırkalarla beraber haşrolunur." (Miftahu'l-cenne, s.18)

Mehazlar:

1. İmam-ı Süyuti, Miftahu'l-cenne fi'l-ihticac bi's-sunne (Sünnetin İslamdaki Yeri), Rağbet Yayınları, İst. (Tercüme: Doç Dr. Enbiya Yıldırım)
2. İmam-ı Şarani, Mizan-ül Kübra (Dört Hak Mezhebin Büyük Fıkıh Kitabı), Berekat Yayınevi, İst. (Tercüme: A. Faruk Meyan).

Hazırlayan: Murat Yazıcı
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Birindarfatma

sükutu-ezber

Öyle işte,,,
Sp Kullanıcı
11 Şub 2017
16,557
59,109
işte güzel bir cevap oluş yani namaz bahsi olsun bir konuda olsun Peygamber efendimizin hayatından olsun sahabelerin hayatından olsun öğreniyoruz,,
 
  • Beğen
Tepkiler: Birindarfatma

Karaton

GÜCÜ DOĞURAN DÜŞÜNCEDİR
Kurucu
27 Ocak 2017
4,299
18,123
Bolu
www.sevgiplatformu.info
Şimdi herşeyi aciklamadigini dolayisiyla eksik olduguna inandiginiz kitaptan size cevaplar getirdim.

Biz, kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık en am 38

ve biz, sana her şeyi açıklayıp anlatan ve Müslümanlara hidâyet, rahmet ve müjde olan kitabı indirdik. Nahl 89

Kehf 59 Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık

“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.”(Maide, 5/3

Arkadaşlar nicin birseyi kuranda bulamadigimiz zaman bunun dinde olmadigina degilde kuranin eksik olduguna inaniyoruz?birde bu kitaba iman ettigimizi soyluyoruz,kitabin ne dedigini bilmiyoruz bilmedigimiz birseye nasil ne kadar iman edebiliriz? Allah diyorya ey iman edenler iman edin...hesap gununun sahibi allahtir orda kimse kimsenin tarafina bakmaz kimsede kimseyi kurtaramaz...
 
  • Beğen
Tepkiler: Birindarfatma

Yazıcızade

ARTIK YOK
Sp Kullanıcı
20 Ara 2017
250
24
Kocaeli
Şimdi herşeyi aciklamadigini dolayisiyla eksik olduguna inandiginiz kitaptan size cevaplar getirdim.

Biz, kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık en am 38

ve biz, sana her şeyi açıklayıp anlatan ve Müslümanlara hidâyet, rahmet ve müjde olan kitabı indirdik. Nahl 89

Kehf 59 Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık

“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.”(Maide, 5/3

Arkadaşlar nicin birseyi kuranda bulamadigimiz zaman bunun dinde olmadigina degilde kuranin eksik olduguna inaniyoruz?birde bu kitaba iman ettigimizi soyluyoruz,kitabin ne dedigini bilmiyoruz bilmedigimiz birseye nasil ne kadar iman edebiliriz? Allah diyorya ey iman edenler iman edin...hesap gununun sahibi allahtir orda kimse kimsenin tarafina bakmaz kimsede kimseyi kurtaramaz...
"Öncelikle orada kur'anın eksik olduğu söylenmiyor." Arkadaşımızın paylaştığı konuyu tamamen okusaydın anlardın. Zannımca sadece başlığa göre cevap vermisin. Yada üstün körü okumuşsun. Orada tüm cevaplar "AYET"ler ile verilmiş. Yapılan bazı amelleri ve hükümleri nereden öğrendiğimiz yazılmış. Bizler Hadislere iman ederek Kur'an'a inanmış ve onun dediklerini yapmış bulunmaktayız. Daha öncede attığım Rasul'e itaat ayetlerine bakabilirsin. Bu demektirki Allah bize Rasul'e itaat etmeyi emrediyor onun verdiklerini almamızı ve yasakladıklarından uzak durmamızı emrediyor. Dolayısı ile bizlerde Hadis-i şerif olaran Rasulullah kelamlarına itibar ediyoruz. O yüzden konuyu farklı yere çarpıtmayalım.

İkinci olarak ben defalarca kez söylemekten yoruldum ama siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz;

Peygamber'e itaat etmeyi bize emreden yüce Allah(c.c) onun da hüküm verebileceğini ve asla nefsi için bir konuşma yapamayacağını bildiriyor.

“Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.”(ahzab suresi.36)

“Peygamber size her ne getirirse onu alın, sizi neden menederse ondan da sakının.” (Haşir, 59/7)

“Kim Resûlullah’a itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur.”(Nisâ, 4/80)

“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Kur’ân’ı ve Resûlullah’ın öğütlerini işitip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin!” (Enfâl, 8/20)

(Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]

Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,Elbette onu kıskıvrak yakalardık.Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık). Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.(Hakka suresi 44/47. Ayetler)

---
“Haberiniz olsun! Bana Kitab (Kur’an) verildi ve onunla birlikte onun bir misli / gibisi (sünnet) dahi verildi.”(Ebu Davud, Sünnet, 6)

“Şunu iyice belleyin ki, muhakkak ki Allah’ın Resulü’nün haram kıldığı da Allah’ın haram kıldığı gibidir.”(Tirmizî, ilim, 10)

Biz, kur'an eksik demedik? Bunu nereden çıkartıyorsunuz neden böyle fesat düşünceler ile insanların üzerine geliyorsunuz anlamıyorum. ELbetki Kur'an eksik değildir. Lakin bazı amelleri bize Rasullullah ile göndermeyi murad etmiş Yüce Allah. Biz kim olacağızda Kur'anda bildirseydi niye Hadisle göndermiş diyeceğiz? HAŞA!!

Son olarak vereceğim bu Ayetten ne anlıyorsun?;

O peygamberleri apaçık delillerle ve kutsal metinlerle gönderdik. İnsanlara indirdiklerimizi kendilerine açıklaman için ve (ola ki üzerinde) düşünürler diye sana da uyarıcı kitabı indirdik.(Nahl/44)

Tefsiri;

“Apaçık deliller” diye çevirdiğimiz âyet metnindeki beyyinât (tekili beyyine), “peygamberlerin doğruluğunu kanıtlayan aklî ve mûcizevî deliller”, zübür (tekili zebûr) ise “Allah’ın peygamberlerine indirdiği bilgilerin yazılı bulunduğu kutsal kitaplar” şeklinde açıklanır (İbn Âşûr, XIV, 162). Hz. Peygamber’e indirilen kutsal kitap ise âyette zikir kelimesiyle anılmaktadır ve bununla Kur’ân-ı Kerîm kastedilmiştir.

Peygamberler kendilerinin doğruluğunu kanıtlayıcı mahiyette delillerledesteklenmişler; ayrıca bir kısmına yeni bir kutsal kitap gönderilmek, bir kısmı da önceki bir peygambere gönderilmiş bulunan kutsal kitabın hükmünü yaşatmakla yükümlü kılınmak suretiyle bütün peygamberlere kutsal kitaplar verilmiş, Hz. Muhammed’e de Kur’an gönderilmiştir. Bu durumda onun peygamberliğinin müşrikler tarafından yadırganması anlamsızdır.

Âyette Hz. Peygamber’e Kur’an’ın indirildiği bildirilmekle kalmayıp, ona “insanlara indirilenleri yani Allah’ın hükümlerini onlara açıklama” görevi de yüklenmiştir. Buna göre Hz. Peygamber sadece bir nakilci değil, aynı zamanda Allah’ın hükümlerini sözlü veya fiilî olarak açıklama, yorumlama, inananlara uygulamada örnek olma işlevine de sahiptir. Bu işlevin tamamına birden sünnet denmektedir; sünnet de ilâhî irşadla gerçekleştiği için bir tür vahiy değeri taşımaktadır. Âyetten açıkça anlaşıldığı gibi Peygamber’in aslî görevi Kur’an’ı açıklamaktır; şu halde onun Kur’an’a aykırı bir hüküm ve anlayış ortaya koyduğu kesinlikle düşünülemez. Bu sebeple hadis usulünün önemli bir konusu olan metin tenkidi ilkelerine göre kaynaklarda hadis diye aktarılan, fakat Kur’an’la uzlaştırılması hiçbir şekilde mümkün olmayan bir söz sahih bir hadis olarak kabul edilmez.
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
"Öncelikle orada kur'anın eksik olduğu söylenmiyor." Arkadaşımızın paylaştığı konuyu tamamen okusaydın anlardın. Zannımca sadece başlığa göre cevap vermisin. Yada üstün körü okumuşsun. Orada tüm cevaplar "AYET"ler ile verilmiş. Yapılan bazı amelleri ve hükümleri nereden öğrendiğimiz yazılmış. Bizler Hadislere iman ederek Kur'an'a inanmış ve onun dediklerini yapmış bulunmaktayız. Daha öncede attığım Rasul'e itaat ayetlerine bakabilirsin. Bu demektirki Allah bize Rasul'e itaat etmeyi emrediyor onun verdiklerini almamızı ve yasakladıklarından uzak durmamızı emrediyor. Dolayısı ile bizlerde Hadis-i şerif olaran Rasulullah kelamlarına itibar ediyoruz. O yüzden konuyu farklı yere çarpıtmayalım.

İkinci olarak ben defalarca kez söylemekten yoruldum ama siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz;

Peygamber'e itaat etmeyi bize emreden yüce Allah(c.c) onun da hüküm verebileceğini ve asla nefsi için bir konuşma yapamayacağını bildiriyor.

“Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.”(ahzab suresi.36)

“Peygamber size her ne getirirse onu alın, sizi neden menederse ondan da sakının.” (Haşir, 59/7)

“Kim Resûlullah’a itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur.”(Nisâ, 4/80)

“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Kur’ân’ı ve Resûlullah’ın öğütlerini işitip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin!” (Enfâl, 8/20)

(Size, âyetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir resul gönderdik.) [Bekara 151]

Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,Elbette onu kıskıvrak yakalardık.Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık). Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.(Hakka suresi 44/47. Ayetler)

---
“Haberiniz olsun! Bana Kitab (Kur’an) verildi ve onunla birlikte onun bir misli / gibisi (sünnet) dahi verildi.”(Ebu Davud, Sünnet, 6)

“Şunu iyice belleyin ki, muhakkak ki Allah’ın Resulü’nün haram kıldığı da Allah’ın haram kıldığı gibidir.”(Tirmizî, ilim, 10)

Biz, kur'an eksik demedik? Bunu nereden çıkartıyorsunuz neden böyle fesat düşünceler ile insanların üzerine geliyorsunuz anlamıyorum. ELbetki Kur'an eksik değildir. Lakin bazı amelleri bize Rasullullah ile göndermeyi murad etmiş Yüce Allah. Biz kim olacağızda Kur'anda bildirseydi niye Hadisle göndermiş diyeceğiz? HAŞA!!

Son olarak vereceğim bu Ayetten ne anlıyorsun?;

O peygamberleri apaçık delillerle ve kutsal metinlerle gönderdik. İnsanlara indirdiklerimizi kendilerine açıklaman için ve (ola ki üzerinde) düşünürler diye sana da uyarıcı kitabı indirdik.(Nahl/44)

Tefsiri;

“Apaçık deliller” diye çevirdiğimiz âyet metnindeki beyyinât (tekili beyyine), “peygamberlerin doğruluğunu kanıtlayan aklî ve mûcizevî deliller”, zübür (tekili zebûr) ise “Allah’ın peygamberlerine indirdiği bilgilerin yazılı bulunduğu kutsal kitaplar” şeklinde açıklanır (İbn Âşûr, XIV, 162). Hz. Peygamber’e indirilen kutsal kitap ise âyette zikir kelimesiyle anılmaktadır ve bununla Kur’ân-ı Kerîm kastedilmiştir.

Peygamberler kendilerinin doğruluğunu kanıtlayıcı mahiyette delillerledesteklenmişler; ayrıca bir kısmına yeni bir kutsal kitap gönderilmek, bir kısmı da önceki bir peygambere gönderilmiş bulunan kutsal kitabın hükmünü yaşatmakla yükümlü kılınmak suretiyle bütün peygamberlere kutsal kitaplar verilmiş, Hz. Muhammed’e de Kur’an gönderilmiştir. Bu durumda onun peygamberliğinin müşrikler tarafından yadırganması anlamsızdır.

Âyette Hz. Peygamber’e Kur’an’ın indirildiği bildirilmekle kalmayıp, ona “insanlara indirilenleri yani Allah’ın hükümlerini onlara açıklama” görevi de yüklenmiştir. Buna göre Hz. Peygamber sadece bir nakilci değil, aynı zamanda Allah’ın hükümlerini sözlü veya fiilî olarak açıklama, yorumlama, inananlara uygulamada örnek olma işlevine de sahiptir. Bu işlevin tamamına birden sünnet denmektedir; sünnet de ilâhî irşadla gerçekleştiği için bir tür vahiy değeri taşımaktadır. Âyetten açıkça anlaşıldığı gibi Peygamber’in aslî görevi Kur’an’ı açıklamaktır; şu halde onun Kur’an’a aykırı bir hüküm ve anlayış ortaya koyduğu kesinlikle düşünülemez. Bu sebeple hadis usulünün önemli bir konusu olan metin tenkidi ilkelerine göre kaynaklarda hadis diye aktarılan, fakat Kur’an’la uzlaştırılması hiçbir şekilde mümkün olmayan bir söz sahih bir hadis olarak kabul edilmez.
Yorumuna noktası virgülüne kadar katılıyorum Yazıcızade kardeşim.
Allah razı olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: Birindarfatma

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
"Resûlullah'ın size getirdiklerine yapışınız. O'nun size yasak ettiği şeylerden de uzak olunuz. Allah'dan korkunuz. Çünkü Allah'ın vereceği ceza ağırdır."
(Haşr, 59/7)

Kur'an sünnetsiz, sünnet de Kur'ansız düşünülemez. Bunlardan birini ihmal etmek, İslâm dinini anlamamaktan doğan bir hastalıktır ve bir dalalettir. Tabiri caiz ise Kur'an bir güneş ise sünnet-i seniyye onun ziyasıdır. Birisi için diğeri feda edilmez.

http://www.sevgiplatformu.info/foru...3/6995-sadece_kur_i_kerimle_amel_edilmez.html

http://www.sevgiplatformu.info/forum/genel_islami_paylasimlar-13/6999-kuran_i_kerimi_anlamak.html
 

Son mesajlar