Erkek Ve Kadinin Karşilikli Hak Ve Vazifeleri

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,679
Kocanin, Karisi Üzerindeki Haklari

1.İffetini korumasi, zinaya ve zinayi teşvik edici şeylere tevessül etmemesi.

2.Evine, kocasinin izin verdiklerinden başkasini almamasi.
3.Haram istekleri dişinda kocasina itaat etmesi.
4.Kocasinin gözünü haramdan sakinabilmesi icin kocasina karşi süslenmesi. Maalef bugün, pek cok kadin, dişari cikarken süslenip ev icinde alalede giyinmektedir.
6.Kocasina karşi nankörlük etmemesi.
7.Evini, kocasindan izinsiz terketmemesi.
8.Ev işlerini ihmal etmemesi.
9.Kocasindan maddi bir şey isterken, onun maddi durumunu göz önünde bulundurmasi.
10.Asli görevi olan cocuklarin terbiyesi konusuna gereken önemi vermesi.
11.Kocasinin malini carcur etmemesi. Ancak makul miktarda harcama yapabilir ve sadaka verebilir.
12.Kocasi sefere cikarken onu da götürmek isterse, beraberinde gitmesi.
13.Kocasi istemedigi zaman nafile oruc tutmamasi. Cünkü oruclu oldugu bu günde kocasinin cinsi bir istegi olabilir. Ancak farz olan oruc icin böyle bir izin gerekmez.
14.Gerek ev temizligi ve gerekse vucut temizligine dikkat etmesi gerekir. Cünkü pislik, nefret uyandirir.

Kadinin, Kocasi Üzerindeki Haklari

1.Mehir. Bunun miktari, kocanin maddi durumuna ve o bölgenin örfüne göre degişir.
2.Barinma, yeme-icme ve giyinme gibi tabii ihtiyaclarinin karşilanmasi. Bunlarda kocanin maddi durumuna göre takdir olunur.
3.Sosyal ve kültürel cevreden mahrum birakilmamasi. İslami ölcüler dairesinde olmak şarti ile kültürel faaliyetler, komşuluk ilişkileri, ilim tahsili gibi konularda kendisine kisitlama getirilmemesi, imkan saglanmasi.
4.Siniri nasslarla tesbit edilen cok nadir durumlar dişinda kadina karşi fiziki güc kullanmamasi.
5.Namahrem olmayan yakin akrabalarini makul zamanlarda ziyaret etmesine izin vermersi.
6.Övülmek. Kadinlar, yaratilişlari geregi bundan hoşlanirlar.
7.Toplumda kadini kücük düşürmemek.
8.Ev işleri veya ilgili oldugu diger konularda kendisine fikir danişilmasi.
9.Ev dişi işlerde calişmaya zorlanmamasi.
10.Cinsi arzusunun, kocasi tarafindan tatmin edilmesi.
(İslam´da Evlilik ve Aile Hukuku Sf. 61-62/A. Fikri Yavuz)

 

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,679
ERKEK VE KADININ KARŞILIKLI HAK VE VAZİFELERİ

İnsan,tek başina yaşarken bile ferdi vazifelerinin mesuliyeti altindadir.Cemiyet halinde yaşanilan yerlerde ise, insani ve ictimai cihetten karşilikli hak ve vazifeler başlar. Cemiyet hayatinin en Kücük parcasi aile ferdleridir. Aile, kari ve kocadan teşekkül eder.Yavrular bu gövdenin dal ve budagi mesabesindedir. O halde mevcudiyetleri ile bir aile teşkil eden kadin ve erkegin karşilikli hak ve vazifeleri olacaktir. Ancak bu hak ve vazifeleri ihmal etmeyenler, ruhan mesud ve bahtiyardirlar.

Vazife mefhumu, daima haktan önce gelir. Bir kimse, başkasindan hak isteyebilmek icin, önce kendi üzerine düşen vazifeyi yapmak mecburiyetindedir. Hak, ayaklar altinda cignenir ve vazifeler yapilmaz hale gelirse, cemiyette saadet aramak beyhude ve hayal üstü hayal olur.

Bir işci, vazifesini iş sahibiyle yapilan söyleşmeye uygun olarak yapmadigi takdirde mal sahibi onun ücretini tam olarak ödemez. Bu süretle her ikisi arasinda işci ve patron mücadelesi başlamiş olur.

Kadin ve erkek kendilerine düşen vazifeyi yapmadiklari takdirde, yuvada huzursuzluk baş gösterir. Önü alinmayacak olursa, büyür ve tehlikeli bir hal alir.

Beklenen saadetin dogmasi bakimindan erkek ve kadin, kendilerine düşen vazifeleri bilmek ve yapmak mecburriyetindedirler. Esasen Kur´an-i Kerim kadin ve erkegin aralarindaki münasebeti ve birbirlerine olan ihtiyaclarini şöyle ifade etmektedir:
“Onlar sizin icin, siz de onlar icin birer libassiniz.”(Bakara suresi, 187)

Elbise; vucudu soguk ve sicaktan korudugu gibi, kadin ve erkek de birbirinin irzini zinadan, şerefini leke teşkil edecek her türlü davraniştan korurlar. Elbise, insanin fitri güzelligini daha cok ziynetlendirir. Kadin ve erkegin fitri kabiliyetleri, evlendikleri zaman artar ve şahsiyet kazanir.

Elbise, insani Hakk´in huzurunda durabilme ve halkin yanina varabilme imkanina sahip kilar. Evli kimseler de kalb huzuru ile Allah´in divanina durabilme, halkin yanina endişesiz olarak varabilme iktidarina sahip olurlar.

Başka bir ayeti kerimede buyurur ki:
“Size nefislerinizden, kendilerine isinasiniz diye, zevceler yaratmiş olmasi, aranizda bir sevgi ve esirgeme yapmasi da onun ayetlerindendir.”(Rum suresi, 21.)

İc aleminde huzur duyabilmek ve birbirine isinabilmek ancak, bu vazifelerin ifasi ile kabildir. Bu huzurun temini icin de, Kur´an-i Kerim´de, “Onlar (kadinlarinizla) iyi gecinin”(Nisa suresi, 19) buyurulmuştur.

Birbirlerine karşi saygi, lutuf ve merhamet kaidelerine riayet etmek süretiyle kari ve kocanin aralarindaki sevginin devami mümkündür. Bu hakikatler karşisinda kadin ve erkek kendilerine düşen vazifenin nelerden ibaret oldugunu elbette bilmek isteyeceklerdir. İşte onlari aşagiya siraliyoruz:

KADININ KOCASI ÜZERİNDEKİ HAKLARI

a)Yediginden yedirmek, giydiginden giydirmek, yüzüne tokat vurmamak, onu (kötü sözlerle) takbih etmemek.(et-Tergib ve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 1.)

Ebu Hureyre´den (R.A.) rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadir:
“Allah yolunda sarf ettigin, köle azadina harcadigin, yoksul (un ihtiyacin) a sarf ettigin ve ehl-i (beyti)nesarf ettigin paranin sevabca en büyügü, ailenin nakafasina harcadigin paradir.”(et-Tergibve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 61.)

Hadis-i şeriften anlaşilmaktadir ki, bir erkegin, ailesinin nakakasini temin etmesi, vazifesi oldugu kadar, ayni zamanda manevi bir kazanc elde etmeye de bir vesile teşkil etmektedir. Kadin, zengin veya fakir olsun, nafakasi kocasina aittir. Erkek fakir olsa ve karisi ile henüz gerdege girmemiş bulunsa hüküm yine böyledir.

Nafakadan maksad , yemek, elbise ve meskendir. Nafakanin miktari kocanin maddi imkani nisbetinde farklilik arzeder: Şöyle ki:
Kadin ve erkek her ikisi de fakir iseler, fakirlerin nafakasi üzerinden ailesini doyurmak erkegin vazifesidir.

Biri zengin digeri fakir ise, orta yollu bir nafaka lazim gelir. Bu vaziyet karşisinda fakir olan erkek ise, kudretinin yettigi kadar nafaka temini ile mükelleftir. Koca; fakir iken zengin, zengin iken fakir düşecek olsa nafakanin miktari, zenginlik veya fakirlige göre artar ve eksilir.

Koca, ailesinin nafakasini bizzat temin eder. Karisi da mevcut olan gida maddelerinden erkeginden izin almaya muhtac olmadan, yer icer. Mevcut bulunan kumaştan elbise yapabilir.

Hz.Ali, Cenab-i Fatima validemizin vefatindan sonra dört kadinla evlendi. Her zevcesi icin dört günde bir defa, bir dirhem gümüş karşiligi et alirdi.

İbn Sirin, “Her cuma günü cocuklara bir faluzec [pelte] yapip yedirmelidir.”demiştir. Ailesinin ihtiyacindan artan yemekten fakirlere verilmesine erkek musaade etmelidir.(İhyau Ulumi´d-Din Ct. 2, Sf. 31.)

b)Mesken:
Koca, kendi arzu ettigi yerde karisinin oturtabilmek icin, dini esaslara uygun bir mesken temin etmeye mecburdur. Bu evi ister mülkiyet süretiyle, isterse kiralamak yoluyla temin edilebilir. Temin edilecek evin en az bir odasi, helasi ve mutfagi bulunmali, kapisi kilitlenebilir vaziyette olmalidir.

Karisinin cani sIKiliyor diye veya buna benzer bir sebeple, koca zevcesinin yaninda yoldaş bulundurmaya mecbur degildir. Fakat ailesinin korkmamasi icin, tedarik edecegi evi, iyi komşularin bulundugu bir muhitten temin etmelidir. Etrafinda komşu bulunmayan bir ev, dine uygun bir mesken degildir. Zira erkegin evde bulunmadigi bir sirada, kadin namus ve mal düşmanlarinin tecavüzüne ugrayacak olsa, kimden imdad isteyebilir?

Erkek, karisinin oturtmak icin temin ettigi evde başka aileden olmuş kücük cocugundan gayri herhangi bir hisimini, karisinin rizasi olmadikca oturtamaz. Kadin da kocasinin rizasi olmadikca, kendi hisimlarindan birini kocasinin evinde oturtamaz.

Erkek, karisinin anne ve babasini, kizlarini görmek üzere, haftada bir defa evine gelmekten men edemez. Onlar gelemeyecek halde iseler, karisini onlari ziyarete gitmekten alikoyamaz.

c)Ziyaret ve Harice Cikma:
Kadinin, anne ve babadan gayri hisimlarini, senede bir defa ziyaret etme hakki vardir. Bu hakki dinimiz vermiştir. Erkek buna mani olmaya kalkarsa, karisinin hakkina tecavüz etmiş ve ona karşi zulmetmiş olur. Fakat, yabancilari ziyaretten ve dügünlere gitmekten men edebilir.

Karisinin babasi, ölüm döşegine yatan bir hasta olsa ve bakacak kimsesi bulunmasa, kadin babasina bakabilir. Babasi Müslüman olmasa da hüküm böyledir. Ancak bu hizmet icin, babasinin evinde kaldigi müddetce nafakasi kocaya lazim gelmez.

Erkek, karisinin ögrenmek zorunda oldugu dini meseleleri, kendisi ögretmedigi takdirde, ailesinin bizzat ögrene bilmesi icin, va´z edilen ve ilim ögretilen yerlere, ara sira gitmesine izin vermelidir.

Koca, vuku bulan bir meselenin fetvasini sormaktan cekinirse, kadin–izinsiz olsa bile-- fetva sormaya gidebilir.

Evin mefruşatini; su, sabun, sac tarafi vesaire gibi temizlikle alaka liihtiyaclari ve eve ait lüzumlu aletleri temin etmeye erkek mecburdur. Fakat, kullanilmasinda dini bir mahzur bulunmayan, kina ve sürme gibi süs maddelerini, zaruri ihtiyaclar arasinda bulunmayan fistik, findik ve cekirdek gibi cerezleri temin etmek mecburiyetinde degildir.

d)Namusunu Korumak ve Kiskanmak:
Erkek, karisinin namus bekcisidir. Bu hususta lazim gelen gayreti göstermesi, erkegin vazifeleri cümlesindendir. İnsanin namus gayreti imaninin kemaline işarettir.

Muazb. Cebel (R.A.), karisini delikten dişari baktigi icin dövmüştür.
Sad b. Ubade (R.A.) demiştir ki: “Aileme bir erkegin saldirdigini görsem, onu kilicimla öldürürüm.” Hz. Sad´in bu sözünü Resulullah´a haber verdikleri zaman buyurdular ki:
“Sad´in kiskancligindan hayrete mi düşüyorsunuz? Allah´a andolsun ki ben ondan daha kiskancim. Allah da benden daha gayretlidir.”

Mu´min olan bir erkek, karisini ve cocuklarini, dünyada felakete, ahirette azaba sürükleyecek hareketlerden ve haricten gelecek her türlü tecavüzlerden korumakla mükelleftir. Cenab-i Hakk buyuruyor ki:
“Ey iman edenler, gerek kendilerinizi, gerek ailelerinizi ateşten koruyun.”(Tahrim suresi, 6)

e)Kocalik Vazifesini İfa Etmek:
Kadinin kocasi üzerindeki haklarindan biri de, ona karşi kocalik vazifesini ifa etmektir. Bu vazife nafile ibadetten önce gelmektedir. Halife Hz. Ömer´in huzuruna bir kadin gelerek:

-Ey mu´minlerin emiri, kocam geceleri ibadete kalkiyor, gündüzleri devamli oruc tutuyor, dedi. Hz. Ömer: “Onun gece ibadete kalmasina, gündüz oruc tutmasina mani olmami mi istiyorsun? dedi. Bunun üzerine kadin birakip gitti, fakat bir müddet sonra tekrar geldi. (Ayni cevabi alinca birakip gitti, bir müddet sonra) ücüncü defa geldiginde Hz. Ömer ilk defa söylediklerini tekrarladi. Orada hazir bulunan Kab, Hazreti Ömer´e:
-Ey mu´minlerin emiri, (bu) kadin icin bir hak vardir, dedi. Hz. Ömer:
-Nedir onun hakki? dedi. Kab:
-Alla honun kocasina dört kadinla evlenmeyi helal kildi. Sen bunu dört kadindan biri olarak farzet. Her dört günde bir gün ve bir geceyi buna tahsis etmesi kadinin hakkidir, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer, kadinin kocasina haber gönderdi ve dört gecede bir karisi ile birlikte yatmasini (ve kocalik vazifesini ifa etmesini), dört günde bir oruc tutmamasini emretti.(Keşfu´l-Gumme Ct. 2,. Sf. 82)

f)Latife:
İlmi calişmalara merakli bir hoca efendi evlenir ve fakat başini kitablardan kaldirip da ailesiyle konuşmaya vakit bulamazmiş. Bir taraftan yanlizlik, bir taraftan da kocasinin alakasizligi kadinin canini sIkmiş. Bir gün, kitablari ile meşgul bulunan kocasina:
-Hoca efendi, neye bakiyorsun? demiş.
Kocasi:
-Vankulu´na bakiyorum, cevabini vermiş. Kadin taşi gedigine koyarak:
-Ne olursun, biraz da ben kuluna bak, demiş.(Vankulu: Kamus tertibinde iki ciltlik bir lugattir.)

Erkek, omuzladigi bu haklari, hak sahiplerine vermek ve adilane bir hareket tarzi takip etmek zorundadir. İnsanin üzerinde bulunan kulluk vazifelerinden sonra, ana ve babasinin, daha sonra da ailesinin haklari gelmektedir. Her mu´min bu hakki gözetmekle mükelleftir.

Erkegin hane halki arasinda adeta bir coban gibi, titizlikle ifa ettigi bir muhafizlik vazifesi vardir.(et-Tergib ve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 48)





















 

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,679
KADIN ÜZERİNDE KOCANIN HAKLARI

Kadinin kocasi üzerinde haklari oldugu gibi, erkegin de ailesi üzerinde bir takim haklari vardir. Bu haklarin ödenmesi, kocasinin rizasini ve dolayisiyla Cenab-i Hakk´in hoşnutlugunu kazanmaya sebeptir. Bu haklar şöyle siralanabilir:

a)İtaat:
Kadin kocasinin dine aykiri olmayan emirlerine itaat edecektir. Hele zevcelik vazifeleri noktasinda!. Bu hususta kadindan istenilen itaatin hududu şu şekilde tayin ve tesbit edilmektedir:
“Erkek, karisini bir haceti icin cagirdigi zaman, firin başinda (ekmek saliyor) olsa bile, on (un yanin)a gelsin”(Tuhfetu´l-Ahvezi Ct. 4, Sf. 324)
Kocasi kendisinden razi oldugu halde ebedi hayata göcen bir kadin, cennete girmeye namzettir.(Keşfu´l-Gumme Ct. 2, Sf. 80)

Kadinin başlica üc ceşit vazifesi vardir:
1-Kuluk vazifeleri:
Namaz, oruc, hacve zekat gibi ibadetler.
2-Ferdi vazifeleri:
Namus ve iffetini tecavüzden ve iffetine leke getirecek hareketlerde bulunmaktan sakinmak.
3-Aile vazifeler:
Kocasinin malini korumak, evladini terbiye etmek ve erkegin meşru olan isteklerine itaat göstermek.

Yanliz burada dikkate alinacak bir husus vardir. Bu vazifelerin hepsi birden istenilmektedir. Birini yaparken, digerinde ihmal gösterilmeyecektir.Resul-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadirlar:
“Kadin, beş vakit namazini kildigi, (Ramazan) ay,(et-Tergibve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 52) orucunu tuttugu ve kocasina itaat ettigi vakit, cennete hangi kapisindan dilerse oradan girer.”(Buhari ve Muslim Ct.4, Sf. 157)

Kadin da insandir. Etten ve kemikten yapilmiş nahif bir vucudun sahibidir. Onun da hastalik, rahatsizlik gibi bedeni arizalari ve ay adetleri gibi dini mazeretleri bulunacaktir. Bu gibi hallerde, erkek, ailesinden bir talepte bulunamaz. Böyle bir mazereti bulunmadigi halde kocasina itaatsizlik eden bir kadini bekleyen akibeti, Allah´in Resulu Hz.Muhammed´in dilinden dinleyelim: Buyuruyorlar ki:
“Erkek, karisini yatagina cagirir o da (erkegin yanina) gelmez, koca ona öfkeli olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadina lanet ederler.”(et-Tergibve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 449)

Yukarida da belirttigimiz gibi, kadinin kocasina olan itaati de sinirlidir. Zira Allah´a isyan olan yerde kula itaat gerekmez. Erkek, karisinin ibadetine müdahale etmeye, tesettürüne mani olmaya ve erkeklerin kollari arasina verip dans etmeye teşvik edecek olursa, kadin böyle isteklere itaat degil, karşi koymak zorundadir.(Feyzu´l-Kadir Ct.6, Sf. 432)

Kadindan istenilen itaat, meşru cerceve dahilinde kalmalidir. Bu itaat, erkekle kadinin arasindaki muhabbetin devamini temin icin emredilmiş bulunmaktadir.Yoksa kadini, zelil ve sefil etmek icin degildir.

b)Nafile Oruc Tutmakta Kocasindan Musaade Almak:
Bir kadinin kocasinin arzularina riayeti, dini bakimdan nafile ibadetten üstündür. Bu itibarla bir kadin, Ramazan orucunun eda ve kazasindan başka, mübarek günlerde, nafile oruc tutmak isterse kocasinin musaadesini almasi gerekir. Cünkü bir kadin, kocasinin hakkini ödemedikce Allah´in hakkini ödemiş sayilamaz.(Keşfu´l-Gumme Ct. 2, Sf. 81)

Resul-i Ekrem Efendimize bir kadin gelmiş ve, “Ey Allah´in Resulu, erkegin karisi üzerindeki hakki nedir? Zira ben bekar bir kadinim. Eger güc yetirebileceksem (evleneyim), aksi halde bekar durarak (evimde)oturayim.”dedi.
Resulullah (S.A.V.) buyurdular ki:
“Kocanin karisi üzerindeki hakki, kadin devenin üzerinde bulunurken, kocasi zevcesinden (faydalanmayi) isterse, kendini (ona teslimden) men etmemektir. Kocasinin izni olmadikca (nafile) nafile tutmamasi, kocasinin karisi üzerinde bulunan haklarindandir. Eger (izinsiz olarak oruc) tutarsa ac ve susuz kalmiş olur, ondan (oruc) kabul olunmaz. Evinden dişari onun izni olmadikca cikmamasi (da onun haklarindan) dir. Şayet cikarsa gök melekleri, rahmet melekleri ve azab melekleri (eve)dönünceye kadar kendisine lanet ederler.” buyurdu.Bunun üzerine kadin dedi: “Artik ben, ebediyyen evlenmeyecegim.”(et-Tergib ve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 58)

c)Kocasinin İyiliklerine KarşiTeşekkür Etmek:
Kocasinin bin bir zahmet ve meşakkati gögüsleyerek temin ettigi kazancla, evine ve ailesine almiş oldugu yiyecek ve giyecek karşi kadinin teşekkür etmemesi, nimetin kadrini bilmemek ve kocasina karşi saygisizlik olur. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
“Mübarek ve şani yüce Allah, kocasin (in bakimin) a muhtac oldugu halde, ona teşekkür etmeyen kadina (rahmet nazari ile) bakmaz.”(et-Tergibve´t-Terhib Ct. 3, Sf. 58)

Kocasinin iyiliklerini takdir etmemenin ve ona karşi saygisizlik yapmanin akibeti diger bir hadis-i şerifte şöyle ifade edilmektedir:
“Bana Cehennem gösterildi. Bir de gördüm ki, Cehennem ehlinin en cogu kadinlardir. Onlar küfrederler? Denildi ki: (Ey Allah´in Resulu) onlar Allah´a mi küfrederler? Resulullah buyurdular ki, kocalarina küfranda bulunurlar, iyilige (karşilik) küfran-i nimet ederler. Onlardan birine dünya durdukca iyilik etsen, sonra senden (hoşuna gitmeyecek kücük) bir şey görse; ben senden hic bir hayir görmedim, der (cikar)(Tecrid-iSarih Tercemesi Ct. 1, Sf. 35)

Nimetin ardinda mun´im-i hakiki olan Allah´in lutfu gizlidir. Koca, ilahi tecelliye perde olmuştur. Ona karşi saygisizlik, bu ilahi atifete saygi göstermemek demektir.

d)Kocasinin İzni Olmadan Bir Erkekle Konuşmamasi:
Kadin, kocasinin izni olmadan, bir erkekle konuşamaz. Böyle bir davranişta bulunmasi, kocasinin kendisine olan itimadini sarsar. Erkegin itimadinin sarsilmasi, aile saadetine gölge düşürebilir. Kalbe giren bir kurt, devamli icini kemirmeye başlar ve neticede yuvanin huzuru kacar. Bu sebeple Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:
“Kocalarinin izni olmadikca kadinlarla konuşmayiniz.”(Keşfu´l-GummeCt. 2, Sf. 80)

Böyle bir konuşma, ancak zaruret icabi yapilabilir. Bu konuşmanin, kocanin huzurunda yapilmasi en selametli yoldur.

e)İzinsiz Dişari Cikmamak:
Bir kadin, kocasinin iznini almadan dügüne gidemez. Hatta, camide mevlid dinlemeye ve teravih namazi kilmaya gidemez. Bunlar kadin icinbir zaruret derecesinde degildir.

Kocasi musaade etmedigi takdirde, yaninda baba, kardeş ve ogul gibi yakin bir erkek bulunsa da nafile hacca gidemez.

f)Kocasinin Kazancini Korumak:
Bir kadin nafaka ve kisve dişinda kalan hususlarda, kocasinin izin almadan, onun kazancini süse ve lükse sarf edemedigi gibi, fakirlere sadaka olarak da veremez. Verecek olsa sevabi kocasinin, vebali kadinin olur.

g)Evladini Terbiye Etmek:
Kadin, dünyaya getirdigi evladini terbiyede ilk mürebbiyedir. Onunla meşgul olacak, iyilikleri ögretecek, kötülüklerden sakindiracak ve onu İslam terbiyesi ile yetiştirecektir. Şayet bu vazife, onun bilgisi dişinda kalir ve cocuklarin kendini dinlememesi gibi bir vaziyetle karşilaşirsa, o zaman kocasindan yardim olmasini ister.

Koca meslegi icabi günün ekserisini evden dişarida gecirmek zorundadir. Bu sebeple cocuklarini kontrol ve terbiye annenin omuzundadir. Kadindan eksik kalan terbiyeyi baba tamamlar.(İslam´da Kadin ve Aile Sf.61-71/Mehmet Emre)
 

Son mesajlar