Ertugrul Gazi

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,677
Osmanogullari´nin Menşei

Sonradan<<osmanoglu>></osmanoglu>denen ailenin hakkinda tarihi bilgiye sahib oldugumuz ilk ferdi, Ertugrul Bey´dir: Ertugrul b. Gündüz Alp b. Kaya Alp b. Gök Alp b. Sarkuk Alp b. Kayi Alp. Ertugrul Bey´in muhtemel şeceresi budur. Oguzlar´in 24 boy´nun 1.´si ve hakanlik soyu sayilan Kayi boyundan bir asiretin bey ailesinden, babasi ve atalari ve bu asiretin beyi oldugu, kesindir. Aile Sünni Hanefi mezhebindendir. İslam´i ilk def´a Ertugrul Bey´in, hatta oglu Osman Bey´in kabul ettigi hakkindaki muahhar hikaye, hanedanin basina güya san vermek icin uydurulmustur.

Osmanogullari´nin atalarinin basinda bulundugu Kayi kabilesi, muhtemelen 1071 Malazgirt zaferinden hemen sonra Dogu Anadolu´ya yerlesen Oguzlar´dandir. Bu yerlesmenin, 1220 yillarinda Cengiz´in Üst Yurd´daki (bugünki Türkmenistan ve kuzeyi) Oguzlar´i yerlerinden oynatip İran yoluyla Anadolu´ya kacmaya mecbur ettigi hakkindaki tahmin, yanlistir. Zira Osmanogullari´nin atalarinin uzun müddet Ahlat´ta oturduklari anlasiliyor.

Selcukogullari,1040 yillarinda Maveraünnehr´den Horasan´a gectikleri zaman, Kayi Han boyunun da Merv yakinlarinda Mahan´a geldigi biliniyor. Bu boy,1071´den sonra, oradan Dogu Anadolu´ya gelmis olmalidir. Anadolu´ya geliste Kayi kabilesinin basinda, muhtemelen Ertugrul Gazi´nin atasiKayi Alp bulunuyordu (Ertugrul Gazi 1191´de dogmussa, Kayi Alp´inda 1024´e dogru dogmus olmasi gerekir).

Resmi Osmanli seceresine göre, Ertugrul Gazi´nin oglu Osman Gazi,Türkler´in <<oguzhan>>dedikleri Mete´nin 46. batinda torunudur.</oguzhan>

Kayi Alp de 40. batin torunu olur. Mete ile Osman Gazi´nin dogumlari arasinda 1500 yil kadar fark yil kadar vardir. Bu müddet, 46 batin´a bölünürse (1500: 46 = 32,5 yil) elde edilir ki, 32,5 yil da birnesil (batin) icin en ideal müddettir. Mete´nin ölümü, M.Ö. 174 yilindadir.

Kayi asiretinin, Ahlat yakinlarindaki otlaklara yerlestigi ve asiretbeyleri olan Osmanogullari´nin atalarinin Ahlat sehrinde pek cok mezar tasi oldugu bilinmektedir. Ahlat, Anadolu´nun dogusunda, büyük Van Gölü´nün kuzey-bati kiyisinda, Orta Cag´da mühim bir belde olan bir Türk kasabasidir (bugün Bitlis ilinde ilce = kaza merkezi).

Ertugrul Bey´in babasinin adinin Gündüz Alp oldugu anlasilmaktadir. Bu adin Süleyman-Şah oldugu hakkindaki rivayetler zayif görünmektedir. Süleyman- Şah adinin, Anadolu Fatihi ve Türkiye devletinin kurucusu ve ilk sultaninin isminden kalan bir hatira olmasi, daha muhtemeldir.

Gündüz Alp, muhtemelen Mardin Artukogullari´nin 6. meliki olan Meliku´l-Mansur Nasiruddin Artuk-Arslan´in hizmetinde, ikinci derecede bir bey idi. Artukogullari´nin da Osmanogullari Kayi boyundan olduklarini biliyoruz. Belki Kayi Bey, Anadolu fatihlerinden olan Eksik oglu Artuk Bey´in beylerinden biri olarak Anadolu´ya gelmisti.

1229 yilina Dogru Kayi asiretimizin Ahlat´tan oynadigi anlasilmaktadir. Baska bir tarafa gitmek gayesiyle, Ahlat´i terketmistir. Sebebini bilmiyorsakda, Anadolu kapilarina dayanan Mogol istilasinin getirdigi huzursuzlukla ilgili olmasi muhtemeldir.

Gündüz Alp´in idaresinde asiret, acaba, Mardin Artuklu emiri Artuk-Arslan´in emri üzerine, Mogollar´a veya Celaleddin Harzem- Şah´a yahud Haleb Eyyubileri´ne karsi, Mardin´i savunmak icin Artuklu ordusuna katilmiya mi davet edilmistir? Böyle bir ihtimal de variddir. Ahlat-Mardin yolu kusucusu 200 km´den ibarettir.

Van Gölü havzasindan Dicle inen Gündüz Alp´in, Mardin´den kusucusu 250 km kadar güney-batiya gelip Firat kiyilarinda Caber kalesi yakinlarinda nicin geldigini de bilmiyoruz. Gene Artuklu melikinin bir emri mucibince olabilir. Caber´le Osmanogullari´nin atalarinin bir ilgisi oldugu anlasiliyor. Klasik rivayete göre Caber yakinlarinda Firat´i gecerken, Ertugrul´in babasi Süleyman- Şah atiyla bogulmustur. Caber yakinlarinda<<türk Mezari="">>denen yere gömülmüstür. Türk Mezari´nin Osmanogullari icin kutsal yerlerden biri oldugu bilinmektedir. O derecede kutsaldir ki, Suriye iclerinde kaldigi halde, Türk Mezari,1921´de ve 1923 Lozan muahedesine göre Fransa tarafindan Türkiye´ye birakilmis ve Türkiye Cumhuriyeti´nin Türk Mezari´nda asker bulundurup bayrak cekmek hakki kabul edilmistir, bügün de öyledir.</türk>

Gercekte Türk Mezari´nin gercek bir türbe mi, pek cok emsali gibi sadecebir <makam>mi oldugu söylenemez. Burada yatanin Ertugrul Gazi´nin babasi olmasi muhtemeldir, fakat tabiatiyla kesin bir sey söylemek mümkün degildir. Şunu hatirlamak gerekir ki, Rakka ile Meskene arasindakibu Caber, Anadolu Fatihi Selcukoglu Süleyman- Şah´in 1086 yilinin 5 haziran günü maktul düstügü yere cok uzak degildir. Gene sunu hatirlamak gerekir ki, Süleyman- Şah´in oglu ve Türkiye´nin 2. sultani Birincisi Kilic-Arslan da Musul´dan dönerken 1107 temmuzunda daha doguda Dicle´nin Habur irmagina atiyla düsüp bogulmustur. Bu mühim hatiralarin, Türkler´in hafizasinda asirlarca silinmedigi muhakkaktir. Ayni zamanda Süleyman-Şahadinin, Selcukogullari´ni Osmanogullari´na bagliyan bir isim olarakda düsünülmüs bulunmasi ihtimali uzak degildir. Zira Osmanogullari, Selcukogullari´nin mesru halefleri olduklari iddiasiyla tarih sahnesine cikmislardir.</makam>

Acaba Gündüz Alp´in misyonu, Haleb Eyyubileri´ne mi karsidir ve o taraflara giderken nehirde bogulup Türk Mezari´na gömülmüstür? Bu sirada gerek Haleb Eyyubi, gerek Mardin Artuki meliklerinin, Anadolu sultani Büyük Alaeddin Keykubad´a tabi olduklari malumdur.

Hulasa edersek, Ertugrul Gazi´nin babasinin adinin en kuvvetli ihtimale göre Gündüz Alp oldugu ve bu zatin 1230 yilinda veya o siralarda ölüp asiretin basina Ertugrul Bey´in gectigi, bütün tarihi rivayetlerden cikarilacak en dogru ve akla yakin netice gibi görünmektedir.

Ertugrul Gazi´nin1191 dogumlu oldugu iddia edilmektedir. Şu halde 1230 yilinda 39 yasinda ve olgun yastadir. Onu Firat kiyilarindan ve Suriye´denbirden cok kuzeyde buluyoruz: Erzincan yakinlarinda. Erzincan,Caber´den kusucusu 430 km kuzeydedir. Tabii Caber hikayesi tamamen masal da olabilir ve o takdirde Kayi asireti Ahlat´tan dogrudan dogruya kuzey-doguda kusucusu 270 km olan Erzincan´a gelmistir. Burada ne oldu?

Burada 10 agustos1230´da Orta Cag´in büyük meydan muharabelerinden biri oldu. İki kardes Türk ve Sünni-Hanefi ordu karsi karsiya geldi: Mogollar´ca Türkistan´da ata topraklarinda kovulan Dogu Türk hakani ve son Harzem- Şah Sultan Celaleddin, Mogollar´dan kurtarabildigi ordusu ile Orta Dogu ülkelerinde oradan oraya gezerken, Türkiye sultanliginin sinirlarini gecip Anadolu´ya girdi. Sultan Alaeddin Keykubad´in akilli nasihatlarini dinlemeyip, Anadolu´da ilerlemeye basladi. Erzincan yakinlarinda Büyük Alaeddin´in ordusuna carpti, bozularak Türkiye devleti topraklarini terkedip uzaklasti.

Bununla beraber Yassicemen Türkiye icin mühim bir muharebedir. Cengiz´inordularina kan kusturan ve diger emsali gibi Mogollar tarafindan imhaedilemeyen Dogu Türk (Türkistan) ordusu, elbette Anadolu´daSelcukogullari´nin saltanatini tehdid edebilecek kaabiliyetteydi, nitekim Eyyubiler´i de cük ürkütmüstür. Böyle kritik bir anda Büyük Alaeddin, Anadolu ordusuna pek cok muharibi cagirmistir.Cagirdigi muharibler arasinda Ertugrul Bey´in Kayi asiretinin debulundugu hemen hemen kesin bir tarihi gercektir. Ertugrul´un muharebeye tesadüfen sahid olup daha zayif olan Selcuklu ordusunun yaninda yer aldigi ve Büyük Alaeddin´in zaferini saglayip iltifatini kazandigi hakkindaki Osmanli hanedanina seref kazandirmak icin düzenlenmis hikayeden cikan tarihi gercek, budur.

Ertugrul Gazi ve Kayi asiretinin, Türkiye padisahlarinin teveccühünü kazandigi kesindir. Zira bu teveccüh neticesinde batida Bizans sinirindatoprak edinebilmistir. Şüphesiz Ertugrul Bey, dogrudan dogruya Türkiye hükümdarina, Konya´ya bagli büyük beylerden biri muamelesi görmemistir. Zira asiretinin cok kalabalik olmadigi anlasiliyor. Nitekim Selcuklu padisahi Ertugrul Gazi´ye, Bizans´akarsi siniri muhafaza edip genislete bilsin diye cok kücük birkesimi emanet edebilmis, ve Ertugrul Gazi´yi, Bizans sinirinin kuzey kesiminin büyük beyi olan Cobanogullari´nin emrine vermistir. Bu süretle Ertugrul Bey ve Kayi asireti, Anadolu´nun kuzey-batisinda, yurd tutmustur. Bu olay, en kiymetli ihtimale göre, 1231 yilinda vuku´ bulmustur.

 

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,677
Ertugrul Bey (1231 – 1281)
Ertugrul Bey, Erzincan´dan kusucusu 900 km batiya yol alarak, dirligine (Ar.ikta) geldi. Kendisine <<yurd>> verilen toprak, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti´nin Eskisehir-Bilecik-Kütahya illerinin sinirlarinin birlestigi yerdir. Bu yurd´un 1.000 ile 2.000 km2 arasi bir sey oldugunu tahmin etmek mümkündür. Bu süretle 1231´de Osmanli devletinin temelleri atilmistir.

Ertugrul Bey, Bizans ile devamli gazalar neticesinde <<gazi>> diye anildigi gibi topraklarini yarim asirlik bir uc beyliginden (markilik) sonra takriben 4.800 km2´ye cikarmistir. 1281´de 90 yasinda ölmüstür. Sögüt kasabasini Bizans´tan fethederek kendine merkez yapmistir. Burada gömülüdür. Ertugrul Bey´in biraktigi devlet, bugünkü mülki taksimata göre asagi yukari Bilecek ilinin Sögüt ve Bozöyük, Kütahya ilinin Domanic ilceleri ile Eskisehir ilinin Porsuk´la Sakarya arasindaki Yarimca nahiyesi, Eskisehir sehrini disarida birakip kuzey kismindan ibarettir. 1281´e kadar yarim asir (50 yil) süren beyliginin neticesi budur. Bu beyligin karakteri ne idi?

Osmanli Uc Beyliginin Karakteri
Rivayete göre, Selcuklular tarafindan Bizans sinirinin kuzey-batisina iskan edilen Ertugrul Bey´in Kayi asireti 400 cadirdi ki, kadinli cocuklu 4.000 kisiden fazla olmasi muhtemel degildir. Devletin cekirdegini bunlar olusturdu. Ancak daha önce gelmis Türkmenler vardi, bunlar da Ertugrul Bey´in emrine girdiler. Ertugrul Bey yarim asir icinde Bizans´tan ufak tefek topraklari fethedip arazisini genisletince, yeniden Türkmenler gelip yerlestikleri gibi kücük uc beyliginin Hiristiyan (Rum) tebeasi da oldu.

Osmanli ve emsali uc beyliklerinde hayatiyeti, göcebe gelen Türkmenler olusturuyordu. Bunlar, Anadolu´da büyük sehirlere yerlesmis, Fars ve Arab kültürlerine asina Türk´lerden daha fazla enerjik idiler. İyi muhariblerdi. Gaza ve cihad askiyla yaniyorlardi. Hepsi birer tarikat seyhine, bir tekkeye kapilanmislar, burada ilay-i Kelimetullah´in manasini, cazibesini, yüceligini ögrenmislerdi.

Bunlara <<dervis-gaziler>> deniyor. <<horasan Erenleri="">> denen, atesli tarikat propagandacilari seyhler, dervisler, gercekte İslam dini ile rabitalari sehirliler kadar sIki olmiyan Türkmenler´i terbiye ediyor, onlara ideal veriyorlardi. İdeal de, fethe, ülke acmaya , yeni topraklari daru´l-İslam haline getirmeye dayaniyordu. Yeni bir toprak fethinde oraya yersiliyor, daha genc, daha enerjik, daha atesli kitle, daha batiya, daha uc´a sevkediliyordu. Yerlesilen topraklarda kasabalar kuruluyor, kasabalar Türk-İslam sehri haline getiriliyordu. Bir mescid veya camii (cuma mescidi) cevresinde tekke, merkeb, medrese (orta tahsil müessesesi), hamam, cesme gibi sosyal müesseseler yapiliyordu. Uc beyleri, Konya´daki Selcuklu padisahina ve sonra Tebriz´deki ilhan´a pek hafif bir vergi ödüyorlardi. Onlar adina hutbe okutuyor, onlarin bastirdigi sikkeleri kullaniyorlardi. Ertugrul Gazi, Bilecik kalesinin Rum tekfurunu bile yillik haraca baglamisti. Zira henüz kale fethedecek silahlari yoktu. Kuvvetleri, süvariye dayaniyordu. Annesi Hayme Ana da kendisi gibi uzun bir ömür yasamis ve bu topraklara gömülmüstür, türbesi Domanic´in Carsanba köyünde hala görülür.(Osmanli Devleti Tarihi Ct. 1. Sf. 63-67/Yilmaz Öztuna) </horasan></dervis-gaziler></gazi></yurd>
 

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
59K