Rabbimiz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. (Mümin, 40/60)
Dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak Ona dua edin!... (Mümin, 40/65)
Mescidler hiç şüphesiz ki, Allahındır. Bu itibarla oralarda, Allah ile beraber başka birine dua edip yalvarmayın! (Cin, 72/18)
Ondan başka çağırıp durduklarınız, bir çekirdek lifine bile sahip değillerdir. Eğer onları çağırsanız, çağırışınızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size karşılık veremezler. Kıyâmet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber vermez. (Fâtır, 35/13-14),
Allahtan başka kıyâmet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek kimseleri çağırıp durandan daha sapık kim vardır? Hâlbuki o kimseler, bunların dua ve çağırılarından habersizdirler. (Ahkaf, 46/5)
Ahmed ve Taberânî, Ubâde b. es-Sâmit (34/654) radiyallâhu anhın şöyle anlattığını rivâyet ederler: Ebû Bekir (13/634) radiyallâhu anh, Haydi kalkın, şu münafığa karşı Rasûlullahtan yardım dileyelim! demişti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Benden değil, yardım ancak Allahtan dilenir. buyurdu.
Dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak Ona dua edin!... (Mümin, 40/65)
Mescidler hiç şüphesiz ki, Allahındır. Bu itibarla oralarda, Allah ile beraber başka birine dua edip yalvarmayın! (Cin, 72/18)
Ondan başka çağırıp durduklarınız, bir çekirdek lifine bile sahip değillerdir. Eğer onları çağırsanız, çağırışınızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size karşılık veremezler. Kıyâmet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber vermez. (Fâtır, 35/13-14),
Allahtan başka kıyâmet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek kimseleri çağırıp durandan daha sapık kim vardır? Hâlbuki o kimseler, bunların dua ve çağırılarından habersizdirler. (Ahkaf, 46/5)
Ahmed ve Taberânî, Ubâde b. es-Sâmit (34/654) radiyallâhu anhın şöyle anlattığını rivâyet ederler: Ebû Bekir (13/634) radiyallâhu anh, Haydi kalkın, şu münafığa karşı Rasûlullahtan yardım dileyelim! demişti. Bunun üzerine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Benden değil, yardım ancak Allahtan dilenir. buyurdu.