Allah´A ŞİRK KOŞMAMAK
Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allaha şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 48)
O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allaha eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 22)
Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allaha şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (Nisa Suresi, 116)
Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; Ey oğlum, Allaha şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür. (Lokman Suresi, 13)
YALNIZCA Allah´A KULLUK ETMEK
Öyle ki, Allahtan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi Onun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; (Hud Suresi, 2)
Allahtan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım (dedi). (Hud Suresi, 26)
Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin. (Ankebut Suresi, 56)
De ki: Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allahtan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir. (Maide Suresi, 76)
Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp-yakarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun. (Şuara Suresi, 213)
De ki: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız. (Al-i İmran Suresi, 64)
Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen dolayısıyla sevinirler; fakat (müslümanların aleyhinde birleşen) gruplardan, onun bazısını inkâr edenler vardır. De ki: Ben, yalnızca Allaha kulluk etmek ve Ona ortak koşmamakla emrolundum. Ben ancak Ona davet ederim ve son dönüşüm Onadır. (Rad Suresi, 36)
ALLA´TAN BAŞKA İLAH TANIMAMAK
Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. Ondan başka ilah yoktur. Onun yüzünden (zatından) başka her şey helak olucudur. Hüküm Onundur ve siz Ona döndürüleceksiniz. (Kasas Suresi, 88 )
Allah ile beraber başka ilahlar edinme, yoksa kınanmış ve kendi başına (yapayalnız ve yardımcısız) bırakılmış olursun. (İsra Suresi, 22)
Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın. (İsra Suresi, 39)
Allah ile beraber başka bir ilah(ı ortak) kılmayın. Gerçekten sizi, Ondan yana açıkça uyarıyorum. (Zariyat, Suresi 51)
Allah´IN VARLIĞINI BİLDİĞİ HALDE İNKARCILAR GİBİ DAVRANMAMAK
Andolsun, onlara: Kendilerini kim yarattı? diye soracak olsan, elbette: Allah diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar? (Zuhruf Suresi, 87)
YALNIZCA Allah´TAN KORKMAK
Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allahtan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (Nisa Suresi, 1)
Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kurana) iman edin; onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca benden korkun. (Bakara Suresi, 41)
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer müminlerseniz, Benden korkun. (Al-i İmran Suresi, 175)
Allahın üzerinizdeki nimetini ve: İşittik ve itaat ettik dediğinizde sizi, kendisiyle bağladığı sözünü (misakını) anın. Allahtan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde olanı bilendir. (Maide Suresi, 7)
Ey iman edenler, Allahtan sakınıp-korkun ve Onun elçisine iman edin, size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Hadid Suresi, 28 )
Allah´TAN KORKABİLDİĞİNCE ÇOK KORKMAK
Ey iman edenler, Allahtan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. (Al-i İmran Suresi, 102)
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allahtan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (Teğabun Suresi, 16)
YALNIZCA Allah´A GÜVENİP DAYANMAK
Allaha tevekkül et; vekil olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 3)
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve Onu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından Onun haberdar olması yeter. (Furkan Suresi, 58 )
Sen, O güçlü ve üstün, esirgeyici olan (Allah)a tevekkül et. (?uara Suresi, 217)
Ey iman edenler, Allahın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allahtan korkup-sakının. Müminler yalnızca Allaha tevekkül etmelidirler. (Maide Suresi, 11)
Göklerin ve yerin gaybı Allahındır, bütün işler Ona döndürülür; öyleyse Ona kulluk edin ve Ona tevekkül edin. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Hud Suresi, 123)
YALNIZCA Allah´I PEYGAMBERİ VE MÜMİNLERİ DOST VE YARDIMCI EDİNMEK
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz. (Fatiha Suresi, 4)
Kim Allahı, Resûlünü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allahın taraftarlarıdır. (Maide Suresi, 56)
Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)
Allah´A KARŞI SAMİMİ VE DÜRÜST OLMAK
Hani o, Rabbine arınmış (selim) bir kalp ile gelmişti. (Saffat Suresi, 84)
Ve çirkin bir hayasızlık işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allahı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allahtan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)
SADECE TEHLİKE ANINDA DEĞİL, HER ZAMAN Allah´A KARŞI SAMİMİ OLMAK
Oysa andolsun, daha önce arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allaha söz vermişlerdi; Allaha verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur. (Ahzab Suresi, 15)
Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. Yol, ancak o kimseler aleyhinedir ki, zengin oldukları halde (savaşa çıkmamak için) senden izin isterler ve bunlar geride kalanlarla birlikte olmayı seçerler. Allah, onların kalplerini mühürlemiştir. Bundan dolayı onlar, bilmezler. (Tevbe Suresi, 92-93)
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allaha sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu. (Muhammed Suresi, 21)
DİL EĞİP BÜKMEMEK
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. Bu Allah katındandır derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allaha karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78 )
Allah´IN HELAL-HARAM SINIRLARINI KORUMAK
İşte böyle; kim Allahın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu, kalblerin takvasındandır. (Hac Suresi, 32)
Bunlar, Allahın sınırlarıdır. Kim Allaha ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. Kim Allaha ve elçisine isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa, onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azab vardır. (Nisa Suresi, 13-14)
İşte böyle; kim Allahın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. (Hac Suresi, 30)
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allahın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) müminleri müjdele. (Tevbe Suresi, 112)
Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allahtan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık çirkin bir hayasızlık göstermeleri durumu başka. Bunlar Allahın sınırlarıdır. Kim Allahın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur. (Talak Suresi, 1)
HELALİ HARAM KILMAMAK
Ey iman edenler, Allahın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez. (Maide Suresi, 87)
Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allaha karşı yalan yere iftira düzüp Allahın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır. (Enam Suresi, 140)
Allah´IN HÜKÜMLERİNİ EKSİKSİZ UYGULAMAK
Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara Suresi, 85)
Allah´IN HÜKÜMLERİNİ UYGULAMADA KARARLILIK GÖSTERMEK
(Bu,) Bir Kitaptır ki onunla uyarman için ve müminlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. (Araf Suresi, 2)
Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde Ona ibadet et ve Ona ibadette kararlı ol. Hiç Onun adaşı olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65)
HAYATININ TAMAMINI Allah İÇİN YAŞAMAK
De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allahındır. (Enam Suresi, 162)
Sen de sabah akşam Onun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına (hevasına) uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (Kehf Suresi, 28 )
SADECE Allah´IN RIZASINI GÖZETMEK
Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 109)
Sen de sabah akşam Onun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına (hevasına) uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (Kehf Suresi, 28 )
Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. (Rad Suresi, 22)
İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allahın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır. (Rum Suresi, 39)
İnsanlardan öylesi vardır ki, Allahın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır. (Bakara Suresi, 207)
Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16)
Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allaha şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 48)
O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allaha eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 22)
Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allaha şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. (Nisa Suresi, 116)
Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; Ey oğlum, Allaha şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür. (Lokman Suresi, 13)
YALNIZCA Allah´A KULLUK ETMEK
Öyle ki, Allahtan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi Onun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; (Hud Suresi, 2)
Allahtan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım (dedi). (Hud Suresi, 26)
Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin. (Ankebut Suresi, 56)
De ki: Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allahtan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir. (Maide Suresi, 76)
Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp-yakarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun. (Şuara Suresi, 213)
De ki: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız. (Al-i İmran Suresi, 64)
Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen dolayısıyla sevinirler; fakat (müslümanların aleyhinde birleşen) gruplardan, onun bazısını inkâr edenler vardır. De ki: Ben, yalnızca Allaha kulluk etmek ve Ona ortak koşmamakla emrolundum. Ben ancak Ona davet ederim ve son dönüşüm Onadır. (Rad Suresi, 36)
ALLA´TAN BAŞKA İLAH TANIMAMAK
Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. Ondan başka ilah yoktur. Onun yüzünden (zatından) başka her şey helak olucudur. Hüküm Onundur ve siz Ona döndürüleceksiniz. (Kasas Suresi, 88 )
Allah ile beraber başka ilahlar edinme, yoksa kınanmış ve kendi başına (yapayalnız ve yardımcısız) bırakılmış olursun. (İsra Suresi, 22)
Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın. (İsra Suresi, 39)
Allah ile beraber başka bir ilah(ı ortak) kılmayın. Gerçekten sizi, Ondan yana açıkça uyarıyorum. (Zariyat, Suresi 51)
Allah´IN VARLIĞINI BİLDİĞİ HALDE İNKARCILAR GİBİ DAVRANMAMAK
Andolsun, onlara: Kendilerini kim yarattı? diye soracak olsan, elbette: Allah diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar? (Zuhruf Suresi, 87)
YALNIZCA Allah´TAN KORKMAK
Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip-yayan Rabbinizden korkup-sakının. Ve (yine) kendisiyle, birbirinizle dilekleştiğiniz Allahtan ve akrabalık (bağlarını koparmak)tan sakının. Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözeticidir. (Nisa Suresi, 1)
Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kurana) iman edin; onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca benden korkun. (Bakara Suresi, 41)
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer müminlerseniz, Benden korkun. (Al-i İmran Suresi, 175)
Allahın üzerinizdeki nimetini ve: İşittik ve itaat ettik dediğinizde sizi, kendisiyle bağladığı sözünü (misakını) anın. Allahtan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde olanı bilendir. (Maide Suresi, 7)
Ey iman edenler, Allahtan sakınıp-korkun ve Onun elçisine iman edin, size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Hadid Suresi, 28 )
Allah´TAN KORKABİLDİĞİNCE ÇOK KORKMAK
Ey iman edenler, Allahtan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. (Al-i İmran Suresi, 102)
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allahtan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (Teğabun Suresi, 16)
YALNIZCA Allah´A GÜVENİP DAYANMAK
Allaha tevekkül et; vekil olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 3)
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve Onu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından Onun haberdar olması yeter. (Furkan Suresi, 58 )
Sen, O güçlü ve üstün, esirgeyici olan (Allah)a tevekkül et. (?uara Suresi, 217)
Ey iman edenler, Allahın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allahtan korkup-sakının. Müminler yalnızca Allaha tevekkül etmelidirler. (Maide Suresi, 11)
Göklerin ve yerin gaybı Allahındır, bütün işler Ona döndürülür; öyleyse Ona kulluk edin ve Ona tevekkül edin. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Hud Suresi, 123)
YALNIZCA Allah´I PEYGAMBERİ VE MÜMİNLERİ DOST VE YARDIMCI EDİNMEK
Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz. (Fatiha Suresi, 4)
Kim Allahı, Resûlünü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allahın taraftarlarıdır. (Maide Suresi, 56)
Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)
Allah´A KARŞI SAMİMİ VE DÜRÜST OLMAK
Hani o, Rabbine arınmış (selim) bir kalp ile gelmişti. (Saffat Suresi, 84)
Ve çirkin bir hayasızlık işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allahı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allahtan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)
SADECE TEHLİKE ANINDA DEĞİL, HER ZAMAN Allah´A KARŞI SAMİMİ OLMAK
Oysa andolsun, daha önce arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allaha söz vermişlerdi; Allaha verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur. (Ahzab Suresi, 15)
Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. Yol, ancak o kimseler aleyhinedir ki, zengin oldukları halde (savaşa çıkmamak için) senden izin isterler ve bunlar geride kalanlarla birlikte olmayı seçerler. Allah, onların kalplerini mühürlemiştir. Bundan dolayı onlar, bilmezler. (Tevbe Suresi, 92-93)
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allaha sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu. (Muhammed Suresi, 21)
DİL EĞİP BÜKMEMEK
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. Bu Allah katındandır derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allaha karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78 )
Allah´IN HELAL-HARAM SINIRLARINI KORUMAK
İşte böyle; kim Allahın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu, kalblerin takvasındandır. (Hac Suresi, 32)
Bunlar, Allahın sınırlarıdır. Kim Allaha ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. Kim Allaha ve elçisine isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa, onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azab vardır. (Nisa Suresi, 13-14)
İşte böyle; kim Allahın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. (Hac Suresi, 30)
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allahın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) müminleri müjdele. (Tevbe Suresi, 112)
Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allahtan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık çirkin bir hayasızlık göstermeleri durumu başka. Bunlar Allahın sınırlarıdır. Kim Allahın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur. (Talak Suresi, 1)
HELALİ HARAM KILMAMAK
Ey iman edenler, Allahın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez. (Maide Suresi, 87)
Çocuklarını hiç bir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allaha karşı yalan yere iftira düzüp Allahın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır. (Enam Suresi, 140)
Allah´IN HÜKÜMLERİNİ EKSİKSİZ UYGULAMAK
Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara Suresi, 85)
Allah´IN HÜKÜMLERİNİ UYGULAMADA KARARLILIK GÖSTERMEK
(Bu,) Bir Kitaptır ki onunla uyarman için ve müminlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. (Araf Suresi, 2)
Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde Ona ibadet et ve Ona ibadette kararlı ol. Hiç Onun adaşı olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65)
HAYATININ TAMAMINI Allah İÇİN YAŞAMAK
De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allahındır. (Enam Suresi, 162)
Sen de sabah akşam Onun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına (hevasına) uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (Kehf Suresi, 28 )
SADECE Allah´IN RIZASINI GÖZETMEK
Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 109)
Sen de sabah akşam Onun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına (hevasına) uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (Kehf Suresi, 28 )
Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. (Rad Suresi, 22)
İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allahın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır. (Rum Suresi, 39)
İnsanlardan öylesi vardır ki, Allahın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır. (Bakara Suresi, 207)
Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16)