Peygamberimizi kendi akılsızlıklarınca devre dışı bırakarak kendi dinlerini uyduranlar Biz sadece Kurana bakarız diyor ve Kuranı kendi hevalarına göre yorumlamaya çalışıyorlar.
Bu çirkin fiillerine de kendilerince delil bulmaya çalışıyorlar. Yine kendilerinin yorumladıkları ayetleri delil olarak bize sunuyorlar.
İlimleri, temelleri, alt yapıları olmadığı için çelişiyorlar ve Kuran ayetlerini öne sürerek uydurdukları iddiaları Kuran yalanlıyor.
Mealci takımı kendilerine çıkış yolu arıyorlar. Bu sefer de Kıyame Suresi 19. Ayeti delil getiriyorlar.
Ayet-i Kerimede buyruluyor ki: Sonra onu açıklamak da bize aittir.
Ayet-i Kerimede bize aittir buyruluyor. Bunu aklınızda tutun.
Mealciler gibi kendi dinini uydurma peşinde koşanlar ayeti şöyle yorumluyor İşte ayet açık ve net, Kuranın açıklaması Allaha aittir, Peygambere değil diyebiliyorlar.
Bunlar okuduklarının öncesini sonunu ve Kuran bütünlüğünü bilmedikleri için kaçacakları bütün yollar tıkanıyor.
AYET VE KURAN BÜTÜNLÜĞÜ
Şimdi çok önemli bir noktaya dikkatiniz çekeceğiz. Kıyame 19. Ayetin bir öncesinde yani 18. Ayette bakın ne buyruluyor:
Artık Biz onu okuduğumuz zaman, sen hemen onun okuyuşunu iyice izle
Bakınız bu ayette de Rabbimiz: Biz onu okuduğumuz zaman buyuruyor. Peki, şimdi soruyoruz: Burada biz okuduğumuz ifadesinden yola çıkarak Peygamberimize Kuranı Allah okuyor mu diyeceğiz?
Ayette açıkça biz buyuruyor.
BAK ŞİMDİ NE OLACAK?
Peki, Peygamberimize kim okuyordu? Elbette Cebrail Aleyhisselam okuyordu.
O (Kuran), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrailin) getirdiği sözdür. (Tekvir 19, 20, 21)
Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. (Şuara 193, 194, 195)
Demek ki, biz okuduğumuz ifadesinde aslında çok geniş bir mana var. Peygamberimize gelen vahiy Allahın kelamı. Ama arada Cebrail gibi bir melek var. O halde mana: Cebrail vasıtasıyla sana okuduğumuz zaman olarak ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla buradaki biz ifadesinin içinde Cebrail aleyhisselamın okumayavasıta edilmesi de giriyor.
ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR
İşte aynı şey bir sonraki 19. Ayet için de geçerlidir. Rabbimiz açıklaması bize aittirbuyuruyor. Kuranı Kerimi bir bütün olarak ele aldığımız zaman meseleyi anlıyoruz. Nasıl ki, biz okuduğumuz ifadesinden Cebrail aleyhisselamın olduğunu diğer ayetler bize bildiriyorsa, başka ayetlerden de buradaki biz açıklıyoruz ifadesinden Peygamberimizin kastedildiği anlaşılıyor.
Şu ayeti kerime ile Kuranın açıklamasının Peygamberimiz aracılığı ile olacağını beyan ediyor:
İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da düşünmeleri için sana bu Kuranı indirdik. (Nahl 44)
Dikkat edin ayette önce Peygamberimizin açıklaması ve sonra düşünme fiili geliyor.
Bu demek oluyor ki, Rabbimiz Kuran vahyini ve Peygamberimize okunmasını Cebrail aleyhisselam aracılığı ile yaptığı gibi açıklanmasını da Peygamberimiz aracılığı ile yapıyor. Ve Peygamberimizin Kuranı kendi heva ve hevesine göre açıklamadığını şöyle tamamlıyor:
O, nefis arzusu ile konuşmaz. (Necm 3)
TEHDİT VAR TEHDİT
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bile kendisine inen vahyi açıklamak üzere kendi istediği doğrultuda açıklama yapamıyor, ancak ne vahyedildiyse onu aktarıyor. Bu kendi bilmezler ise Allahın kelamını kendi kafalarına göre yorumlamak için bir yol arıyor.
Ayetler bu kadar açıkken nasıl oluyor da bu çirkin fiile cesaret edebiliyorlar. Bir kitap yazarı bile kendi kitabından yapılan alıntının yanlış yorumlanmasından, maksadının dışına çıkartılmasından razı olmazken bunlar Allahın (Celle Celaluhu) bu sapkınlıklarının cezasını vermeyeceğini mi zannediyorlar?
Bakın Rabbimiz kendi peygamberini bile bu konuda nasıl uyarıyor:
Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı mutlaka onu kudretimizle yakalardık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı. (Mearic 44-47)
Bir Peygamber bile Allahın ayetlerini yanlış yorumlayarak Allahın demediğini Allah diyormuş gibi sunsaydı böyle bir tehdit ile karşı karşıya gelirdi.
Siz kim oluyorsunuz? Hiç mi Allahtan korkmuyorsunuz? Sizi bu çirkin fiilden men edecek içinizde azıcık bir iman kırıntısı yok mu?
Vallahi biz tebliğimizi yaptık, gerisi sizin bileceğiniz bir iştir
ihvanlar.net EHLİ SÜNNET MÜDAFAA HATTI ismailağa İsmailağa cemaati ***8211; İhvanlar.net EHLİ SÜNNET MÜDAFAA HATTI ismailağa ismailağa cemaati
Bu çirkin fiillerine de kendilerince delil bulmaya çalışıyorlar. Yine kendilerinin yorumladıkları ayetleri delil olarak bize sunuyorlar.
İlimleri, temelleri, alt yapıları olmadığı için çelişiyorlar ve Kuran ayetlerini öne sürerek uydurdukları iddiaları Kuran yalanlıyor.
Mealci takımı kendilerine çıkış yolu arıyorlar. Bu sefer de Kıyame Suresi 19. Ayeti delil getiriyorlar.
Ayet-i Kerimede buyruluyor ki: Sonra onu açıklamak da bize aittir.
Ayet-i Kerimede bize aittir buyruluyor. Bunu aklınızda tutun.
Mealciler gibi kendi dinini uydurma peşinde koşanlar ayeti şöyle yorumluyor İşte ayet açık ve net, Kuranın açıklaması Allaha aittir, Peygambere değil diyebiliyorlar.
Bunlar okuduklarının öncesini sonunu ve Kuran bütünlüğünü bilmedikleri için kaçacakları bütün yollar tıkanıyor.
AYET VE KURAN BÜTÜNLÜĞÜ
Şimdi çok önemli bir noktaya dikkatiniz çekeceğiz. Kıyame 19. Ayetin bir öncesinde yani 18. Ayette bakın ne buyruluyor:
Artık Biz onu okuduğumuz zaman, sen hemen onun okuyuşunu iyice izle
Bakınız bu ayette de Rabbimiz: Biz onu okuduğumuz zaman buyuruyor. Peki, şimdi soruyoruz: Burada biz okuduğumuz ifadesinden yola çıkarak Peygamberimize Kuranı Allah okuyor mu diyeceğiz?
Ayette açıkça biz buyuruyor.
BAK ŞİMDİ NE OLACAK?
Peki, Peygamberimize kim okuyordu? Elbette Cebrail Aleyhisselam okuyordu.
O (Kuran), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrailin) getirdiği sözdür. (Tekvir 19, 20, 21)
Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir. (Şuara 193, 194, 195)
Demek ki, biz okuduğumuz ifadesinde aslında çok geniş bir mana var. Peygamberimize gelen vahiy Allahın kelamı. Ama arada Cebrail gibi bir melek var. O halde mana: Cebrail vasıtasıyla sana okuduğumuz zaman olarak ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla buradaki biz ifadesinin içinde Cebrail aleyhisselamın okumayavasıta edilmesi de giriyor.
ONU AÇIKLAMAK DA BİZE AİTTİR
İşte aynı şey bir sonraki 19. Ayet için de geçerlidir. Rabbimiz açıklaması bize aittirbuyuruyor. Kuranı Kerimi bir bütün olarak ele aldığımız zaman meseleyi anlıyoruz. Nasıl ki, biz okuduğumuz ifadesinden Cebrail aleyhisselamın olduğunu diğer ayetler bize bildiriyorsa, başka ayetlerden de buradaki biz açıklıyoruz ifadesinden Peygamberimizin kastedildiği anlaşılıyor.
Şu ayeti kerime ile Kuranın açıklamasının Peygamberimiz aracılığı ile olacağını beyan ediyor:
İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da düşünmeleri için sana bu Kuranı indirdik. (Nahl 44)
Dikkat edin ayette önce Peygamberimizin açıklaması ve sonra düşünme fiili geliyor.
Bu demek oluyor ki, Rabbimiz Kuran vahyini ve Peygamberimize okunmasını Cebrail aleyhisselam aracılığı ile yaptığı gibi açıklanmasını da Peygamberimiz aracılığı ile yapıyor. Ve Peygamberimizin Kuranı kendi heva ve hevesine göre açıklamadığını şöyle tamamlıyor:
O, nefis arzusu ile konuşmaz. (Necm 3)
TEHDİT VAR TEHDİT
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bile kendisine inen vahyi açıklamak üzere kendi istediği doğrultuda açıklama yapamıyor, ancak ne vahyedildiyse onu aktarıyor. Bu kendi bilmezler ise Allahın kelamını kendi kafalarına göre yorumlamak için bir yol arıyor.
Ayetler bu kadar açıkken nasıl oluyor da bu çirkin fiile cesaret edebiliyorlar. Bir kitap yazarı bile kendi kitabından yapılan alıntının yanlış yorumlanmasından, maksadının dışına çıkartılmasından razı olmazken bunlar Allahın (Celle Celaluhu) bu sapkınlıklarının cezasını vermeyeceğini mi zannediyorlar?
Bakın Rabbimiz kendi peygamberini bile bu konuda nasıl uyarıyor:
Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı mutlaka onu kudretimizle yakalardık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı. (Mearic 44-47)
Bir Peygamber bile Allahın ayetlerini yanlış yorumlayarak Allahın demediğini Allah diyormuş gibi sunsaydı böyle bir tehdit ile karşı karşıya gelirdi.
Siz kim oluyorsunuz? Hiç mi Allahtan korkmuyorsunuz? Sizi bu çirkin fiilden men edecek içinizde azıcık bir iman kırıntısı yok mu?
Vallahi biz tebliğimizi yaptık, gerisi sizin bileceğiniz bir iştir
ihvanlar.net EHLİ SÜNNET MÜDAFAA HATTI ismailağa İsmailağa cemaati ***8211; İhvanlar.net EHLİ SÜNNET MÜDAFAA HATTI ismailağa ismailağa cemaati