Hz. Danyal Aleyhisselam

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,677
HZ. DANYAL ALEYHİSSELAM

İbni Ebid Dünya, Abdullah b. Huzeyl´in Şöyle dedigini rivayet eder: “Buhtunnasir, iki aslani dövüŞtürmek icin iyice kizdirdi ve ikisini bir kuyuya atti. Danyal Peygamberi de getirtip o iki aslanin yanina atti, ancak aslanlar Danyal Peygambere saldirmadilar. Allah celle celaluh´un diledigin kadar orada kaldi.

Sonralari cani insanlarin istedigi yemek ve iceceklerden cekince Allah celle celaluh, Şam´daki Ermiya Peygambere Şöyle vahyetti: “Danyal icin yiyecek ve icecek bir Şeyler hazirla!” Ermiya aleyhisselam; “Rabbim! Ben, mukaddes topraklardayim. Danyal ise Irak diyarinin Babil topraklarinda! (Nasil onun icin bir Şeyler hazirlayabilirim?)”deyince, Allah celle celaluh kendisine vahyini Şöyle bildirdi: “Sana emrettigimiz Şeyleri hazirla! Biz, hem seni hem de hazirladigin Şeyleri taŞiyacak birini gönderecegiz.” Ermiya aleyhisselam, denileni yapti, Allah celle celaluhta, ona hem kendisini hem hazirladigi Şeyleri taŞiyacak birini gönderdi. Danyal aleyhisselam´in bulundugu kuyunun baŞina geldiginde “Danyal, Danyal”diye kendisine seslendi. Danyal aleyhisselam, “Sen kimsin?”diye sordu. O´da “Ben Ermiya!”dedi. Danyal aleyhisselam, “Sen ne icin geldin?”dedi. Ermiya Peygamberde “Beni sana Rabbin gönderdi.”dedi. Danyal; “Rabbim beni adimla mi andi?”dedi. Ermiya “evet” diye cevap verdi. Sonra da Danyal Peygamber Şöyle dedi: “Kendisine anani/ zikredeni unutmayan Allah´a hamdolsun! Kendisinden bir Şeyler umani eli boŞ cevirmeyen Allah´a hamdolsun! Kendisine güveneni baŞkasina havale etmeyen Allah´a hamdolsun! İyiligi, iyilik ile müfakatlandiran Allah´a hamdolsun! Sabri, kurtuluŞla mükafatlandiran Allah´a hamdolsun! Zorluklardan sonra Sıkintilarimizi gideren Allah´a hamdolsun! Amellerimiz hususunda ki kötü zanlarimiz esnasinda güvencemiz olan Allah´a hamdolsun! Carelerimizin tükendigi esnada umudugumuz olan Allah´a hamdolsun!”

Yunus b. Bukeyr, Ebu Halid b. Dinar´dan Şu olayi aktarmaktadir: Ebul Aliye dedi ki; “Biz Tuster Şehrini fethettigimiz de Hurmuzan´in hazinesi arasinda üzerinde ölü bir adamin oldugu bir tabut bulduk. BaŞucunda bir kitab vardi. Biz kitabi aldik ve Ömer b. Hattab´a getirdik. Ömer radiyallahu anhu, Kabul Ahbar´i cagirdi ve o kitabi Arabcaya cevirti. Arablardan onu ilk defa okuyan bendim. O kitabi Kur´an-i okur gibi okudum. Ebu Halid, olayi anlatan Ebul Aliye´ye “Onun icinde ne var”diye sordugunda Ebul Aliye Şu cevabi verir: “Sizin yaŞantiniz, yapacaginiz iŞler, hatali sözleriniz ve bundfan sonra olacaklar var.” Ebu Halid, tekrar Ebul Aliye´ye sorar “Buldugunuz o adami ne yaptiniz?” Ebul Aliye Şöyle der: “Gündüz on üc tane cukur kazdik. Gece olunca onu defnettik. Mezari acmamalari icin, insanlar onun durumunu bilmesin diye bütün kabirleri eŞit seviyeye getirdik. Ebu Halid, Ebul Aliye´ye, “o cesetten ne umuyorlardi?”diye sordu. Ebul Aliye Şöyle cevap verdi: “Yagmur yagdiginda o tabutu acik bir meydana koyarlar ve bu sayede yagmur yagardi.” Ebu Halid: “Bu adamin kim oldugunu düŞünüyordunuz?”dedim. Ebul Aliye´de: “Danyal denilen bir adam”diye cevap verdi. Ebu Halid: “O´nun ne zamandan beridir ölü oldugunu düŞünüyordunuz?”diye sordu. Ebul Aliye: “Üc yüz yildan beri”diye cevap verdi. “Her hangi bir degiŞiklik olmuŞ muydu?” diye sordugunda Ebul Aliye Şu cevabi verir “BaŞindan sadece birkac sac degiŞmiŞti. Zira Peygamberlerin etlerini yer cürütmez, vahŞi hayvanlarda yemez.”

Bu sened Ebul Aliye´ye kadar sahihtir. Ancak gercekten bu adamin vefati üc yil olarak mahfuz ise bu adam bir Peygamber degil bilakis salih bir adamdir. Zira Buhari´nin rivayet ettigi hadisinde delalet ettigi gibi İsa b. Meryem ile Resulullah aleyhisselam arasinda baska bir Peygamber yoktur. İkisinin arasindaki sürede dört yüz yildir. Bazilari alti yüz, diger bazilari da alti yüz yirmi yil oldugunu söylemiŞtir. Bu adam gercekten Danyal ise sekiz yüz yildan beri vefat etmiŞ olabilir. Bu Danyal´in dönemine yakin bir zamandir. O kiŞi Peygamberlerden veya Salihlerden baŞka bir kimse de olabilir, ancak genel kanat onun Danyal oldugudur. Zira daha önce de gectigi üzere Danyal Peygamberi Fars krali esir almiŞ ve beldesinde hapisetmiŞti.

Ebu Bekir İbni Ebid Dünya, “Ahham´ul-Kubur” isimli kitabinda Ebu EŞa´s el-Ahmeri´nin Şöyle dedigini rivayet etmektedir: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Şöyle buyurdu: “Danyal Peygamber, Rabbine kendisini Muhammed ummetinin defnetmesi icin dua etti.” Ebu Musa el-EŞ´ari Tuster Şehrini fethettiginde O´nu bir tabutun icerisinde Şah damari ve damarlari atiyor bir Şekilde buldu. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Şöyle buyurmuŞtu: “Danyal Peygamberi kim gösterirse ona cenneti müjdeleyin! Danyal Peygamberi gösteren Hurkus isimli bir zatti. Ebu Musa radiyallahu anhu, Hz. Ömer radiyallahu anhu´ya onunla ilgili bir mektup yazip gönderdi. Hz. Ömer´de ona Şöyle yazdi: “Onu defnet, Hurkus´u da bana gönder. Zira Peygamber aleyhisselam onu cennetle müjdeledi. Rivayet bu Şekilde murseldir ve mahfuz olmasi dogru degildir. Allahu Alem.

İbni Ebid Dünya, Anbese b. Said´den -ki alim bir zattir- Şöyle dedigini rivayet eder: “Ebu Musa el-EŞ´ari radiyallahu anhu, Danyal´in yaninda bir kitab ve icinde hayvan yagi, dirhemler ile yüzügünün bulundugu bir torba buldu. Hz. Ömer radiyallahu anhu´ya bu durumu bildiren bir mektup yazdi. Hz. Ömer´de ona mektup gönderdi. Şöyle diyordu: “Buldugun kitabi bize gönder. Yagdan da az bir Şey gönder. Senin tarafinda bulunan Müslümanlara söyle o yag ile yaglanarak Şifa umsunlar. Dirhemleri de aralarinda taksim et. Yüzüge gelince, onu da sana verdik.”

İbni Ebid Dünya baŞka bir Şekilde Şunu rivayet eder: Ebu Musa radiyallahu anhu, O ölü kimseyi buldugunda, kendisine bu zat Danyal oldugu söylenince ona sarildi ve öptü. Hz. Ömer radiyallahu anhu´ya onun durumunu izah eden, yaninda da on bin dirheme yakin birakilmiŞ mal buldugunu yine yaninda kare Şeklinde bir eŞya oldugunu bildiren bir mektup yazdi. Bu paradan borc almak icin gelen borc aldiginda onu geri öderdi. Aksi takdirde hastalanirdi. Hz. Ömer radiyallahu anhu, onun su ve sidir ile yikanip kefenlenmesini ve defnedilip kabrinin hic kimse tarafindan bilinmeyecek Şekilde gizlenmesini emretti. Yaninda ki mallarinda Beyt-i Mal´a verilmesini, kare Şekilde ki eŞyanin kendisine gönderilmesini emretti. Yüzügü de, Ebu Musa radiyallahu anhu´ya verdi.

Ebu Musa radiyallahu anhu´dan rivayet edildigine göre: “Kendisi, esirlerden dört tanesine nehrin önünü kapatmalarini emretti. Ordasinda bir kabir kazdilar ve bulduklari o zatin naŞini oraya defnettiler. Daha sonra dört esiri getirtip boyunlarini vurdurdu. Ebu Musa el-EŞ´ari radiyallahu anhu´dan baŞka hic kimse kabrin yerini bilmiyordu.”

İbn Ebid Dünya, Ebi´z-Zinad´dan Şöyle dedigini rivayet eder: “Ebu Musa el-EŞ´ari´nin oglu Ebi Burde´nin parmaginda bir yüzük gördüm. Yüzügün taŞinin nakiŞinda iki aslan, araladinda bir adam vardi. Aslanlar bu adami yaliyorlardi. Ebu Burde dedi ki: “Bu yüzük, bu beldenin ahalisinin Danyal oldugunu iddia ettigi, Şu ölü bulunan adamin yüzügüdür.

Ebu Musa onu defnettikleri gün bu yüzügü ondan almiŞ.” Ebu Musa bu kasabanin alimlerine yüzükte ki nakiŞi sorunca alimler Şöyle dediler: “Danyal´in da otoritesinde bulundugu krala müneccimler ve ilim sahipleri gelip Şöyle der:
Şu gecelerde bir cocuk dogacak ve saltanatini yikip, yok edecek.” Kral da Şöyle dedi: “Allah´a yemin olsun ki bu gece hicbir cocuk birakmayacagim, hepsini öldürecegim.” Danyal´i da alip bir aslan inine attilar. Biri diŞi olan iki aslan onu yalamaya baŞladilar ve ona zarar vermediler. Annesi geldiginde aslanlarin onu yaladigini gördü. Allah celle celaluh, Danyal´i bu Şekilde kurtardi ve ulaŞtigi Şeylere ulaŞti.

Ebu Burde, babasi Ebu Musa´nin Şöyle dedigini aktarir: Bu kasabanin alimleri dediler ki; Danyal, Allah´in kendisine olan nimetini unutmamak icin hem kendi süretini hem de kendisini yalayan iki aslanin süretini yüzügün taŞina nakŞettirdi. Rivayetin senedi hasendir.

Beyti Makdis´in Yikildiktan Sonra Tekrar İmar EdiliŞi ve Dagilan İsrailogullarinin Tekrar Toplanmasi

KonuŞlarin en dogru sözlüsü olan Allah celle celaluh Kitab-i Mubin´de Şöyle buyuruyor: “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarlari catilari üzerine cökmüŞ (alt üst olmuŞ) bir kasabaya ugradi; “Ölümünden sonra Allah bunlari nasil diriltir acaba!”dedi. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz sene birakti; sonra tekrar diriltti. “Ne kadar kaldin?”dedi. “Bir gün yahut daha az”dedi. Allah ona: Hayir, yüz sene kaldin. Yiyecegine ve icecegine bak, henüz bozulmamiŞtir. Eşegine de bak. Seni insanlara bir ibret kilalim diye (yüz sene ölü tuttuk, sonra tekrar dirilttik). Şimdi sen kemiklere bak, onlari nasil düzenliyor, sonra ona nasil et giydiriyoruz, dedi. Durum kendisince anlaŞilinca: Şimdi iyice biliyorum ki, Allah her Şeye kadirdir, dedi.”(Bakara, 2/259)

HiŞam b. Kelbi dedi ki: Bana ulaŞtigina göre Allah celle celaluh, Ermiya aleyhisselam´a Şöyle vahyetti: “Ben Beyt-i Makdis´i onaracagim, oraya git ve orada yerleŞ!” Ermiya Peygamber oraya gelip harap halini görünce icinden Şöyle dedi: “Subhanallah! Allah celle celaluh, bu beldeye yerleŞmemi emretti ve burayi onaracagini haber verdi. Ne zaman onu onaracak? Allah onu öldükten sonra ne zaman ihya edecek? “Daha sonra baŞini bir yere koydu ve uyudu. Yaninda merkebi ve yiyecek sepeti vardi. Yüz yil boyunca uykuda kaldi. Bu süre icerisinde Buhtunnasr ve onun üstünde kral olan Lehrasib ölmüŞtü. Lehrasib´in saltanati 120 yil sürmüŞtü. Lehrasib´den sonra oglu BeŞtasib kral oldu. Buhtunnasr´da BeŞtasib´in saltanati zamaninda öldü. Kendisine ulaŞan haberlere göre, Şam beldeleri harap olmuŞ, Filistin diyarinda yirtici, vahŞi hayvanlar cogalmiŞ, neredeyse hic insan kalmamiŞti. Ermiya Peygamber, Babil deki İsrailogullarina Şöyle nida etti: “Şam diyarina dönmek isteyen geri dövsün.” BaŞlarina, Davud hanedanindan bir adami kral tayin etti. Ona, Beyti Makdis´i onarip mescidini yeniden inŞa etmesini emretti. İsrailogullari geri döndüler ve Beyt-i Makdis´i imar edip, onardilar. Allah celle celaluh, Ermiya Peygamberin gözlerini acti. Şehrin nasil inŞa edildigine, nasil imar edilip, onarildigina bakti. Yattigi bu uykusuna tekrar daldi ve yüz seneyi tamamladi. Daha sonra Allah celle celaluh onu tekrar diriltti. Ermiya aleyhisselam, kendisinin sadece birkac saat uyudugunu zannediyordu. Şehrin harap halini hatirlayip, imar edilmiŞ halini görünce “Bilirim ki Allah her Şeye kadirdir.”dedi.

Ravi devamla Şöyle diyor: “İsrailogullari, orada kaldilar. Allah celle celaluhta, onlara eski otoritelerini geri verdi. Mulukut´t-Tavaif döneminde, Rumlar kendilerini yenene kadar bu Şekilde kaldilar. Hristiyanlarin onlara galip gelmesinden sonra artik İsrtailogullarinin ne bir toplulugu/cemaati nede otoriteleri kaldi. Bu olayi İbni Cerir tarihinde HiŞam b. Kelbi´den aktarmiŞtir.

İbni Cerir´in aktardigina göre Lehrasib, adil bir kral ve memleketini iyi yöneten bir yöneticiydi. Kendisine kullar, beldeler, krallar ve komutanlar boyun egmiŞti. Şehirlerin, nehirlerin ve kalelerin imari ve inŞasi hakkinda güzel fikirleri olan biriydi. Yüz küsur seneden sonra memleketinin iŞlerini görme hususunda zayif kalinca oglu BeŞtasib adina kralliktan feragat etti. Mecusilik dini de, bu BeŞtasib zamaninda ortaya cikmiŞti. Şöyle ki; ZerduŞt isminde, Ermiya Peygamberlede arkadaŞlik yapmiŞ bir adam vardi. ZerduŞt, Ermiya Peygamberi kizdirdigi bir anda Ermiya Peygamber ona beddua etmiŞ ve ZerduŞt alaca hastaligina yakalanmiŞti. ZerduŞt, o topraklardan gidip Azerbaycan diyarina geldi. BeŞtasib´le arkadaŞ olup ona kendi uydurdugu Mecusilik dinini telkin etti. BeŞtasib´te bu dini kabul etti, insanlari ona yöneltti ve zorla bu dine girmeleri icin ugraŞti. Kabul etmeyenlerden büyük bir toplulugu da öldürdü. BeŞtasib´den sonra oglu Behmen kral oldu. Behmen, Farisilerin meŞhur krallarindan ve adi anilan sayili kahramanlarindan biridir. Buhtunnasr bu ücüne de (Lehrasib, BeŞtasib, Behmen) naiblik yapmiŞ ve uzun bir hayat sürmüŞtür. Allah onu kahretsin.

Hulasa: İbni Cerir´in aktardigina göre, ayet-i kerimede bahsedilen bu kasabadan gecen kimse Ermiya aleyhisselam´dir. Bunu Vehb b. Munebbih, Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr ve daha baŞkalari söylemiŞtir. Bu son rivayet önceki rivayetin siyakindan daha saglamdir. Hz. Ali, Abdullah b. Selam, İbni Abbas, Hasan-i Basri, Katade, Suddi, Suleyman b. Burde ve daha bircok kimse, ayette anlatilmak istenen kimsenin Uzeyr aleyhisselam oldugunu söylemiŞtir. Bircok selef ve halef alimine göre de bu görüŞ daha meŞhurdur. Allahu Alem.(Peygamberler Tarihi Sf. 675-679/İbn Kesir)
 

Son mesajlar