Hz. Lut Aleyhisselam

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,680
HAZRET-İ LUT ALEYHİSSELAM

Hz. Lut (a.s.), Hz. İbrahim´in kardesi Harran´in ogludur. Ve Hz. İbrahim´e ilk tabi olanlardandir. (Ankebut Suresi, 26)
Hz. İbrahim´in bu tebligat ve davetini, kavminden sadece Hz. Lut (a.s.) tasdik ederek iman etti. Digerleri ise bu kadar ikazlari dinledikleri ve atesin Hz. İbrahim´i yakmadigini gözleriyle gördükleri halde, sirke inat ettiler ve imana gelmediler.

Bunun üzerine Hz. İbrahim, zevcesi Hz. Sare´yi ve kardesi oglu Hz. Lut´u alarak Babil´den hicret etti. Hep beraber Harran´ a geldiler. Hz. Ibrahim orada kaldi. Hz. Lut ise, Sedom bölgesine gitti. (Abdulvehhab en-Neccar, Kasasu´l-Enbiya, s. 112) Daha sonra bu kavme peygamber olarak vazifelendirildi.

Sedomlular

Sedomlular cok ahlaksiz ve edepsiz kavimdi. Yeryüzünde o zamana kadar hic bir milletin islemedigi bir fiili islemeye müptela idiler. Bunlar kadinlar yerine, erkeklere karsi sehvet duyarlardi. Hatta bu hususta o kadar ileri gitmislerdi ki, artik asikare isledikleri bu fiilleriyle iftihar ediyorlardi. Yol kenarlarinda otururlar, gelip gecen erkek yolculara tas atarlar ve onlarla alay ederlerdi. Tas kime isabet ederse atan, o yolcuya musallat olurdu.

Aslinda onlarin bu fiilleri; insan fitratina zitti. Cünkü sehvet duygusu, insan neslinin devam ve bekasinin temini icin, erkekle kadin arasindaki zevciyet muamelesinin cüz´i bir ücretidir. Şayet bu ücret ve bu cazip duygu verilmeseydi, kimse evliligin agir mükellefiyetlerine katlanmaz; böyle zahmetli bir ise girmezdi. Bu da insan neslinin kesilmesine sebeb olurdu.

Binaenaleyh, sehvetin bu gayenin ve mesru olan tarzin disinda, sirf bir zevk ve lezzet vesilesi yapilmasi, insani hayvanliktan da asagi bir mertebeye düsürür. Zira hayvanlar bile, hicbir zaman hemcinsiyle, yani erkek erkege ciftlesmez. Halbuki Sedomlular, böyle seni bir ise müptela olmuslardi. Iste Cenab-i Hak, bu yüzden Hz. Lut´u (a.s) onlara peygamber göndermisti.

Hz. Lut´in tebligati

Sedomlulara peygamber olarak gönderilen Hz. Lut, onlari hakka ve dogru yola davet etmeye basladi. Onlara, önce peygamber oldugunu ve kendisine itaat etmelerini bildirdi:

"Ey kavmim! Ben size gönderilen emin bir peygamberim. Sizler Allah´tan korkun ve bana itaat edin. Nefsinizi günahlardan koruyun." (Şuara Suresi, 161-163)

Lut (a.s.) peygamberligini böylece ilan ettikten sonra, kavmini yaptiklari isten nefret ettirmek icin, nasihatlara basladi. Şöyle diyordu:

“Ey kavmim! Sizler, daha önce hic bir kavmin islemedigi büyük bir günahi ve cirkin bir fiili isliyorsunuz. Siz bu isi nasil utanmadan ve igrenmeden yapiyorsunuz? Buna nasil cür´et ediyorsunuz? Akliniz ve hisiniz; kadinlari birakip erkeklerle sehvet duygunuzu tatmin etmeye nasil tenezzül ediyor? Bu en büyük bir ayip degil mi? Siz bu halinizle ne kadar haddi asan bir kavimsiniz, ne kadar cahilsiniz ki, hem nefsinize,hem de baskalarina zulmediyorsunuz?”(Araf Suresi, 80-81; Neml Suresi, 55.)

Hz. Lut, bu ve buna benzer sözlerle kavmini irsada calisiyordu. Kavminin yaptigi fenaliklari bir bir söyleyerek bunlarin ne insanliga, ne dine ve ne de ahlaka yakismayacagini; bu cirkin yolu birakip Allah´in mesru kildigi kadinlarla nikah yolunu benimsemelerini anlatiyordu.

Fakat Lut Kavmi, bir türlü hakka ve istikamete yanasmiyor; bu cirkin adetten bir türlü vazgecemiyorlardi. Bunun üzerine Hz. Lut, söz dinlemeyen kavmini azab-i İlahi ile korkutmaya basladi:

“Ey kavmim! Haliniz böyle devam ederse, helak olursunuz. Ben size dünya ve ahiret menfaatinizi gösteriyorum. Sakin benim bu teblig vazifesini herhangi bir maddi menfaat karsiligi yaptigimi zann etmeyin. Ben bu vazifeye mukabil sizden hic bir ücret istemem; benim ücretim ancak Allah´a aittir.”(Şuara Suresi, 164.)

Halktan gelen maddi menfaatten istigna, bütün peygamberlerde umumi bir düsturdur. Toplumun karsisina, topluma yeniden sekil ve yön verecek büyük bir dava ile cikan bir kimse hakkinda, zihinlere ilk olarak, acaba bunu maddi bir menfaat icin mi yapiyor süphesi gelir. İste böyle itimat kirici ve emniyeti sarsici bir durumdan bütün peygamberler kacmistir ve kavimlerine yaptiklari teblig vazifesine karsilik hic bir maddi ücret istemedilerini, ücretlerinin ancak Allah´a ait oldugunu söylemislerdir.

Hele din hizmetkarlarinin, din düsmanlari tarafindan, dini maisetlerine alet etme ihtamlarina cok maruz kaldiklari bu zamanda, bu peygamber düsturuna uygun hareket etmeye ne kadar muhtac olundugu meydandadir.

Azab melekerinin Hz. İbrahim´e gelmesi

Cenab-i Hak, Hz. Lut´un bu duasini kabul etti. Lut Kavminin helaki icin üc melek vazifelendirerek, onlari insan suretinde Hz. Lut´a gönderdi. Bu melekler Hz. Lut´a gelirken önce hz. İbrahim´e ugrayacaklar, ona İshak adli bir oglu olacagini müjdeyeceklerdi.

Hz. Lut´a azab meleklerinin gelmesi

Melekler, Hz. Lut´a ögle vakti geldiler. Hz. Lut, bu sirada tarlada calismakta idi. Üc kisinin kendisine dogru geldigini görünce, onlara, “Siz benim bilmedigim kimselersiniz, buraya nicin geldiniz?” diye sordu. Onlar da Hz. Lut´ta misafir kalmak icin geldikllerini söylediler.

Melekler genc ve parlak delikanlilar suretinde gelmislerdi.(Beyzavi, I, 570)Lut bu durumu görünce ister istemez endiselenmisti. Kavminin bunlara tecavüzüneden cekiniyordu. Böyle bir tecavüz olursa, kendisi nasil karsi koyacakti. Bu düsüncelerle kendi kendine “Bu bir siddet günüdür” diye söylendi.(Hud Suresi, 77.)

Henüz misafirlerin melek oldugunu anlamamisti. Kendine gelen bu misafirleri redd etmek, onun gibi sani yüce bir peygamber icin cok agir bir isti. Bu yüzden onlari redd edemedi.

Hz. Lut, kavmiyle bu delikanlilar arasinda bir benzerlik görememisti. Yabanci olduklari belliydi. Onun icin kavminin durumunu onlara bir parca hissetirmek arzusuyla söyle dedi:

“Ey misafirler! Bura ahalisinin hallerini hic bilir misiniz?”

Melekler de, “Neymis halleri?” dediler. Hz. Lut, söyle cevap verdi:
“Yeryüzünde bu belde halkindan daha serli bir ahali yoktur.”

Hz. Lut´un bu sözü üzerine Hz. Cebrail arkadaslarina, “Şahit olun” dedi.

Cenab-i Hak, Lut Kavminin helaki icin, Lut´un (a.s.) kavmi aleyhinde dört defa sehadet etmesini sart kosmustu. Bu ilk sahadetti. Cebrail (a.s.) de bunu tesbit icin, digerlerine isaret ediyordu. Bundan sonra Hz. Lut, üc kere daha ayni sahadeti yapinca azab hak oldu.

Hz. Lut´un karisinin hainligi

Hz. Lut, misafirlerini alarak kimseye göstermeden gizlice eve getirdi. Bu durumu, Hz. Lut´un karisi Vahile, derhal kavmine haber verdi.

Vahile, aslinda Hz. Lut´a iman etmemisti. Zahirde iman ettigini söyler, fakat imansizligini icinde gizlerdi. Sedomlularin isledigi günahlar onun son derece hosuna gidiyordu. Vahile, Hz. Lut´un misafirlerini onlara haber verip, kavmin misafirlere musallat olmalarina zemin hazirladi.

Görüldügü gibi, aradaki kocalik münasebetleri ve peygamber karsi olmak gibi yüksek mazhariyetler, iman-küfür mücadelesinde bir noktada hic bir mana ifade etmemektedir. Küfür, bütün aradaki münasebetleri kesip atmaktadir. En kuvvetli olan zevciyet bagi bile tesirsiz kalmaktadir. Demek ki bu dünyada her sahis, müstakil olarak imtihana tabi tutulmaktadir. Nitekim Hz. Nuh´un karsi Vaile de Hz. Nuh´a ihanet etmis, peygamber ocaginda yasadigi halde, hayatinin sonuna kadar kafir olarak kalmis ve öylece de ölmüstür.

Halbuki her ikisi de dünya ve ahiret saadetini kazanabilecek büyük bir nimet icindeydiler. Allah´in en sevgili iki kulu ve peygamberlerine zevce olmuslardi. Fakat onlar ihanetleiyle bu nimeti ellerinden kacirdilar.(Tahrim Suresi, 10.)
Hz. Lut Kavminin helaki

Hz. Lut, kendine tabi olanlarla birlikte beldeden ayrilinca sabah vakti azab geldi. Cebrail (a.s) o beldeye kanadini takip havalandirarak altini üstüne getirdi. Insanlarin üzerine ateste pisirilmis, birbirine yapisik balciktan mütesekkil taslar yagdi. Lut Kavmine yagan taslar, yagmur damlalari gibi fasilasiz birbirine arkasindan iniyor; bu esnada da gaibten söyle nidalar geliyordu:

"Siz Lut´un lisaniyla haber verilen azabi ve inzari yalanliyordunuz. Şimdi o azabi tadin. Hz. Lut´un dogru oldugunu bilin"

Bu helak hadisesi, sabahtan gün doguncaya kadar devam etti. Seher vakti azgin Lut Kavmi helak olurken, Hz. Lut ile ona iman edenler, necat buluyorlar, kurtulusa eriyorlardi.(Araf Suresi, 83; Şuara Suresi, 170; Neml Suresi, 57; Saffat Suresi, 134.)

Ayetlerin beyanina göre, Lut Kavmi, zulüm ve fisk sebebi ile helak edilmistir.
Bu zulüm ister nefislerine, ister baskasina olsun, durum aynidir. Adalet, nimeti celbettigi gibi, zulüm de musibet ve gazabi celbeder. Bu ayetlerde, ayni zamanda, Kureys müsriklerini büyük bir tehdit de vardir.

Resulullah (a.s.m.), Hz. Cebrail´e (a.s.) bu ayette gecen zalimleri sormus; Cebrail (a.s.) de, “Ummetinin zalimleri de dahildir” diye cevap vermistir.

Diger bir ayette de, “Bu hadisede mu´minler icin ibret oldugu” zikredilmektedir.(M. Vehbi, a.g.e., VII/2766.)

Hz. Lut ve ona tabi olanlarin, beldelerinden ayrildiktan sonra Misir´a veya Şam´a yahut da Ürdün´e gittikleri rivayet edilmektedir. Gittikleri yer, ahalisi salih olan bir yer idi.

Lut Kavminin ikamet ettigi sehirlere Kur´an lisaniyla “Mu´tefikat”denir.(Tevbe Suresi, 70; Hakka Suresi, 9.) Bunlar bes sehirdir. Buralarda dört yüz bin insanin yasamis oldugu rivayet edilir.(Peygamberler Tarihi, Sf. 172-174. 176. 177. 181/Bünyamin Ates)

HZ. LUT ALEYHİSSELAM

Haran´in oglu Tareh´in torunudur. Hz. İbrahim zamaninde Sedum Kavmine Peygamber olarak gönderildi. İlk ayip isi yapan bu kavmi dogru yola davet ederek, yaptiklari hatalardan menetmeye calisti. Ancak Sedumlular Hz. Lut´un sözlerini dinlemediler, dogru yola gelmediler. Bunun üzerine Yüce Allah (C.C.) bunlarin oturduklari bes alani ters cevirerek helal etti.(Hadisat, Nisanci Mehmed Pasa, Sf. 26.)

KISSA-İ LUT ALEYHİSSELAM

Hazreti İbrahim´in karindasi oglu olan Lut aleyhisselam ki, onunla beraber Babil diyarindan Şam yakasina gecmisti. Sodom nahiyesine [bölgesine] meb´us oldu [Peygamber olarak gönderildi]. Bu nahiyenin ahalisi ise ehl-i kufru fucur idi. Yolsuz giderlerdi ve hic bir kavmin yapmadigi fuhsiyati icra ederlerdi.

Hazreti Lut, onlari dogru yola davet etti, dinlemediler ve cok nasihat etti, kabul eylemediler.

Cenab-i Hak dahi onlarin basina tas yagdirdi ve hem de zelzele ile köylerinin altini üstüne getirdi.

Cümlesi helak oldu. Yanliz Lut aleyhisselam, ehli beytiyle [ailesiyle] geceleyin iclerinden cikip kurtuldu.(Kisas-i Enbiya, Ct. 1. Sf. 20/Ahmed Cevdet Pasa)

Lut Aleyhisselam

Hazret-i Lut, İbrahim aleyhisselamin kardesi Harran´in ogludur. Onunla beraber Şam´a hicret etmisti. Sonra Sedum memleketine peygamber gönderildi. Buranin halki dinden cikmisti ve o zamana kadar hic bir kavmin yapmadigi fenaliklara atilmislardi. Hazret-i Lut´un ögütlerini dinlemediler. Sonunda baslarina taslar yagdi. Gönderilen meleklerle yurtlari alt üst oldu.

Lut aleyhisselam da cikip İbrahim aleyhisselamin yanina gitti. O da Halilurrahman kasabasinda gömülüdür.(Büyük İslam İlmihali, Sf. 481/Ömer Nasuhi Bilmen)
 

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
61K