Peygamberler arasi üstünlük meselesi ve hz. Muhammed'in (s.a.v.) konumu

NoktA

Sp Kullanıcı
21 Mar 2017
4,419
513
PEYGAMBERLER ARASI ÜSTÜNLÜK MESELESİ VE HZ. MUHAMMED'İN (S.A.V.) KONUMU

Bu yazıda iki soruya cevap bulmaya çalışacağım:

Birinci soru, peygamberler arasında üstünlük farkı var mıdır?

İkinci soru, Biz müslümanlar Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.v.) en üstün peygamber olduğunu kabul ediyoruz. Bunun Kur'an'dan dayanağı / dayanakları var mıdır?

1. PEYGAMBERLER ARASINDA ÜSTÜNLÜK FARKI VAR MIDIR?

Bu soruya cevap verirken kafa karıştırabilecek olan bir husus karşımıza çıkar. Zira Bakara sûresinin 285. âyetinde Yüce Rabbimiz, müminlerin bir sözü olarak şunu aktarır:

"Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız."

Bu âyet, ilk bakışta peygamberler arasında hiçbir konuda ayrım yapılmayacağı gibi bir anlam içermekteyse de burada kastedilen şey bu değildir. Burada, peygamberlere iman etme konusunda birine /bir kısmına iman edip bir başkasına iman etmeme gibi bir ayrımın söz konusu olamayacağı belirtilmektedir. Zira Yahudiler Hz. İsa ve Hz. Muhammed'i (s.a.v.) peygamber olarak kabul etmemekte, Hristiyanlar ise Hz. Muhammed'i (s.a.v.) peygamber olarak kabul etmemektedir. Bu durum Kur'an'da şu şekilde belirtilir:

"Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip "Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız" diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu işte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. Allah'a ve peygamberlerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlara (gelince) işte Allah onlara bir gün mükâfatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir." (Nisâ, 150-152)

Bu âyetler gereğince müslümanlar, peygamberlere iman etme noktasında hiçbir ayrım yapmaz, hepsine iman ederler.

Peygamberler arasındaki üstünlük ve derece farkına gelince; Yüce Rabbimiz, Kur'an'ın iki âyetinde, peygamberlerin bir kısmını diğerlerine üstün kıldığını şu şekilde belirtmiştir:

"Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık" (İsra, 55)

"O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. " (Bakara, 253)

Şu halde "peygamberliğine iman etme" konusunda peygamberler arasında hiçbir ayrım yapılmaz. Ama diğer hususlar açısından peygamberler arasında üstünlük olabilir. Bu üstünlüğü biz kendi kafamıza göre belirleyemeyiz. Allah ve Resûlü bize hangi peygamberi diğerlerine göre üstün olarak belirtmişse ona o şekilde iman ederiz.

İslamî literatürde beş peygamber, diğer peygamberlere göre daha üstün bir konumda kabul edilerek bunlara "ulu'l-azm (azim sahibi)" peygamberler denir. Bunlar kronolojik olarak Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'dir.

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) diğer bütün peygamberlerden üstün kabul edilirken ondan sonra en üstün peygamberin kim olduğu konusunda iki farklı görüş belirtilmiştir. Kimileri Hz. İbrahim'i, kimileri de Hz. Musa'yı zikretmiştir. Genel kanaat Hz. İbrahim'in daha üstün olduğu şeklindedir. Nitekim miraç ile ilgili rivayetlerde Hz. İbrahim, Hz. Musa'dan daha üst bir makamda zikredilmiştir. Yine Kur'an'da Hz. Muhammed'in Hz. İbrahim'e uyması emredildiği halde Hz. Musa'ya uyması ile ilgili doğrudan bir emir yoktur.

2. HZ. MUHAMMED'İN (S.A.V.) EN ÜSTÜN PEYGAMBER OLDUĞUNA İLİŞKİN KUR'ANÎ DAYANAKLAR

Bu konuda görüş belirten ulemanın genellikle temas ettiği konular şunlardır:

1. Allah (c.c.) , Onu âlemlere rahmet olarak (bir başka yoruma göre âlemlere olan rahmeti sebebiyle) göndermiştir. (Enbiya, 107) Halbuki diğer peygamberlerin her biri “âlemlere” değil kendi toplumuna (ilâ kavmihî) gönderilmiştir.

2. Allah, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) son peygamber, Kur’an’ı son kitap, İslam şeriatını son şeriat kılmıştır. Geçmiş bütün peygamberlerin şeriatları, onun (s.a.v.) şeriatıyla yürürlükten kaldırılmıştır.

3. Allah, kendi isimlerinden olan “Rauf” ve “Rahîm” isimlerini yalnızca Resûlullah (s.a.v.) ile ilgili olarak kullanmıştır (Tevbe, 128). Başka peygamberlerle ilgili böyle bir kkullanım söz konusu olmamıştır.

4. Kur’an’da “ömrüne andolsun ki” (Hicr, 72) şeklinde sadece Hz. Peygamber üzerine yemin etmiştir.

5. Allah, geçmiş kitaplarda Resûlullah (s.a.v.)’ın adını “Ahmed” (Saf, 6) olarak zikrettiği gibi “ümmî peygamber” (Araf, 157) diye de anmış, vasıflarından söz etmiş, geleceğini müjdelemiştir.

6. Allah, son Resûlü'nü "şehirlerin anası" (Şûra, 7) olarak andığı Mekke'de, "insanlık için yapılmış ilk ibadethane" (Âl-i İmran, 96) diye nitelediği Kâbe'nin yanında göndermiştir.

7. Allah geçmiş ümmetleri yoldan sapmakla, gazaba uğramış olmakla nitelediği halde O'nun ümmetini "siz insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz" (Âl-i İmran, 110), "işte sizi böylece vasat ümmet kıldık" (Bakara, 143) diyerek övmüştür. Vallahu a'lem.

Rabbimiz, Hz. Muhammed Mustafa'nın üstünlük ve faziletlerini hakkıyla takdir edip ona layıkıyla ümmet olmayı bizlere nasip eylesin.

(Soner Duman /12.Rebiülevvel.1439/Perşembe)


https://m.facebook.com/groups/276297475858948?view=permalink&id=1008900749265280
 

Son mesajlar