“hayvanî insan”

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
Modern zaman insanları

“… Modern Batı insanların daha az çalışıp kanaatkâr olmasına tahammül edemez. Sadece nicelik önemsenir ve 5 duyu ile algılanmayan yok hükmündedir. Bu yüzden maddî üretim yapmayan “tembel” damgasını yer. Şark insanına yönelik önyargılar büyük ölçüde buradan beslenir. Hatta dindar geçinenler nezdinde bile maddî karşılığı olmayan tefekkür gibi faaliyetler alay konusudur.
Böyle bir dünyada insan aklının ve iç dünyasının kıymeti yoktur. Çünkü bunlar görünmez, dokunulmaz, sayılmaz ve terazide tartılmaz. Ne kadar anlamsız olursa olsun dışarıdan görünebilecek eylemlerin kıymeti vardır. Bu yüzden Anglo-Saxon kültüründeki spor saplantısının her geçen gün topluma sirayet etmesine şaşmamak gerekir. Bu dünyanın ideali kas gücünü azamî geliştirmiş olan “hayvanî insan” denebilecek bir yaratıktır. Hayran olduğu kahramanlar ise kaba saba olsa bile sporculardır. Halkı coşturan onların başarıları, rekorlarıdır. Böyle bir toplum insanlıkta dibi bulmuştur ve sonu yakındır …”
René Guénon
 

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
“… Rönesans ile birlikte yüceltilen bir kelime vardı ki bütün modern uygarlığın programını özetliyordu: Hümanizm. Bu her şeyi beşerî ölçülere indirgemekten ibaretti. İlâhî olan her şey reddedilecekti. Bir başka deyişle insanlar yere (dünyaya) hakim olma bahanesiyle Gök’ü terk ediliyorlardı. İzinden gittiklerini iddia ettikleri Grekler bile asla bu kadar ileri gitmediler. Aklî ve ilmî bakımdan en geri oldukları zamanda bile maddiyat birinci öncelik olmadı. Oysa modernlerin tuttuğu yol buydu.
Hümanizm daha sonraları çağdaş lisanda “laikçilik” (fr. laicisme) denecek olan ideolojinin ilk şekliydi. Her şeyi beşerî ölçülere indirgeme ve bu indirgemeyi vasıta hüviyetinden çıkarıp nihaî maksad yapmak; kendi için istemek; kendine yeter bir hedef haline getirmek… Bunun neticesinde İnsan tasavvuru da adım adım içindeki arzuların en aşağı olanlarına yani nefsine indirgendi. İnsanlar kendi tabiatlarının maddî yönünü doyurmaktan başka bir şey aramayan yaratıklar oldular. Ama bu arayış boşuna idi çünkü sürekli doyuramayacağı yapay ihtiyaçlar ihdas ediyordu …”
René Guénon
 

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
“… Hiç bir şey ve hiç bir kimse olması gerektiği yerde değil. insanlar manevî sahada kimseyi otorite kabul etmiyorlar. Dünyevî iktidarlar meşru değil. Seküler olanlar din/ inanç tartışmaları yapıyorlar ve hatta maneviyatın varlığını reddediyorlar. Aşağıdaki yukarıdakini, zelil olan aziz olanı yargılıyor. Cehalet sınır koyuyor bilgeliğe. Hatalar Hakikat’in sahasını işgal ediyor. İnsan ilâh olma iddiasında; yerler Gök’ten eftal tutuluyor.Her şeyin ölçüsü olma davasındaki birey kendi zayıf ve zahirî aklıyla bulduğu kanunları Kainât’a dayattığı vehmediyor. İncil’de “kör rehberler! lanet olsun size” denilmiş. [Matta, 23: 16-22] Bugün başka körlere rehberlik eden körler görüyoruz. Zamanında durdurulmazlarsa her ikisinin de öleceği bir uçuruma düşecekler …”
René Guénon
 

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
“… Modern zamanın en görünen karakteri bu: Bitmek bilmez bir ihtiyaç! Neye? Harekete, sürekli değişime, olayların sürekli artan bir hızla meydana gelmesine. Kesretin içinde dağılmak bu. Artık hiç bir ilâhî kanun şuuruyla tevhid edilemeyen bir kesret. Bilimsel çalışmalarda olsun, günlük hayatta olsun analiz son kerteye itiliyor; her parça sonsuz küçük parçalara ayrılıyor. İnsan faaliyetlerinin birbirinden koparak anlamsızlaşması (fr. désagrégation); Şark insanını şoke eden bir şey bu: Sentez kabiliyeti noksanlığı, yoğunlaşmanın imkânsızlığı …”
René Guénon
 

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
“… Kendimizi bir an için materyalist idealleri olanların yerine koyalım; Modernleşmenin “ilerlemenin” getirdiği her yenilikten haz alanların. Acaba bugün insanlar eskisinden daha mı mutlular? İletişim araçları, hızlı ulaşım ya da benzer ilerlemelerle mutlu oluyor muyuz? Koşturmanın ve karmaşıklığın artması mutluluğumuzu da arttırdı mı?
Bize öyle geliyor ki tam tersi oldu. Dengesizlik gerçek bir mutluluk sağlayamaz. Zaten bir insanın ne kadar çok ihtiyacı olursa o kadar çok mahrumiyet duymaz mı? Bu artan mahrumiyet onu daha da mutsuz edecektir. Modern uygarlık yapay ihtiyaçları daha da arttıracak ve doyurabileceğinden daha fazla ihtiyacı tahrik edecek. Zira bu yola bir kere girdiniz mi durmak çok zor ve belli bir noktada durmak için hiç bir sebep yok.İnsanlar var olmayan bir şeyin eksikliğinden mahrumiyet duyamazlar. Ama şimdi “gerekli” diye gördükleri şeylerin eksikliği onları mutsuz ediyor.
Haz alabilecekleri tek kaynak nicelik ve madde olduğundan onları tatmin edecek olan malları ele geçirmek için her şeyi yapmaya hazırlar. “Para kazanmak lâzım” çünkü parayla her şeyi satın alabilirler. Ne kadar çok olursa iştahları o kadar artıyor. Çünkü zenginleştikçe yeni “ihtiyaçlar” keşfediyorlar ve bu ele geçirme tutkusu yaşamın yegâne maksadı haline geliyor …”
René Guénon
 

Son mesajlar