Mart Ayı Gündemi ; İsraf

Qasem

Sp Kullanıcı
18 Şub 2017
3,530
527
Mart 2018 ; Masaya İsrafı yatıralım...

Bu ayki oluşturacağımız dosya İsraf dosyasıdır...
Platformumuzun her kavrama dair dosyası olsun istiyoruz.

Aynı zamanda sizinle bu konuları konuşmak istiyoruz...

Buyrunuz Ayın Gündemini gündemimize almaya...


Öncelikle İsraf kavramını irdeleyerek gündemimizi oluşturmaya başlayalım... İsraf itidali aşmak, makul sınırı zorlamak, ortayoldan ayrılmak anlamına bir Kur'an kavramıdır. Genellikle yeme, içme giyim, kuşam gibi tüketim alanlarında olur. Bugün buna boş zaman, sağlık ve çevre gibi konuları ilave etmek de mümkündür.

Tüketim ve harcamanın en aşağı derecesi cimrilik, itidâli iktisat ve kanaat, aşırısı israftır. Şu iki ayet-i kerimede konu şöyle açıklanmaktadır:

"Onlar ki harcadıkları zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, ikisi arası orta yolu tutarlar." (el-Furkan, 25/67)

"Elini boynuna bağlı tutma (cimrilik yapma!) Büsbütün de saçıp savurma; sonra kınanmış olursun, eli boş açıkta kalırsın." (İsra, 17/29)

İsrâfta gerekli olandan çok harcamak ve kanaatsizlik söz konusudur. Kur'an'da orta yolu izleyen bir millet olarak tanımlanan Müslümanların (Bakara, 2/143) itidalden ayrılıp israfa düşmelerini yasaklayan pek çok âyet-i kerime vardır. Bunlardan ikisi şöyledir:

1. "Ey Âdemoğulları, her camiye çıkışınızda güzel giysilerinizi giyin. Yiyin, için, fakat israf etmeyin; Allah israf edenleri sevmez." (el-Araf 7/31).

2. (Meyve, sebze ve ekinlerin) her biri mahsul verdiği vakit ondan yiyin için ve hasad günü onun hakkını zekât ve öşrünü verin, israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez." (En'am, 6/141).

Kur'an'da israfa yakın anlamda kullanılan bir kavram daha var: Tebzîr. (İsra, 17/26) "Döküp saçmak" manasına gelen bu kelime, "meşrû olmayan yere yapılan harcama" demektir ve israfın daha ileri bir boyutudur.

Yüce dinimizin koyduğu güzel ölçüleri çiğnemek, fiil ve davranışlarda aşırılık göstermek de israf sınırı içinde değerlendirilir. Bu yüzden Allah Teâlâ bizim kendisine: "Ey Rabbımız bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki israf ve aşırılıkları bağışla!" (Alü İmran, 3/147) diye dua etmemizi emrediyor.


Söz siz kardeşlerimde...
[MENTION=122]SiyahSancakTaR[/MENTION] [MENTION=26]Beste[/MENTION] [MENTION=33]İklil[/MENTION] [MENTION=142]Mevsim[/MENTION] [MENTION=4]Mystery[/MENTION] [MENTION=47]Yaban Gülüm[/MENTION] [MENTION=115]Siyah inci[/MENTION] [MENTION=12]Tuğba[/MENTION] [MENTION=22]İsrâ[/MENTION] [MENTION=1]Karaton[/MENTION] [MENTION=11]Yaren[/MENTION] [MENTION=154]karanlık düşler[/MENTION] [MENTION=153]Hiram[/MENTION] [MENTION=151]Strong[/MENTION] [MENTION=112]BndD[/MENTION] [MENTION=20]eRkAm[/MENTION] [MENTION=146]Nurhanım[/MENTION] [MENTION=9]Ahsen[/MENTION] [MENTION=111]ay düşüm[/MENTION] [MENTION=10]İklima[/MENTION] [MENTION=28]sükutu-ezber[/MENTION] [MENTION=120]Sükut[/MENTION] [MENTION=46]EfuL!m[/MENTION] [MENTION=29]sıgınak[/MENTION] [MENTION=92]zirve[/MENTION] [MENTION=130]Sahra[/MENTION] [MENTION=21]mümine[/MENTION] [MENTION=149]Kenshi[/MENTION] [MENTION=60]NoktA[/MENTION] [MENTION=107]Zeynep[/MENTION]



Sevgi Platformu
 

İklil

"Hissedilen her şeye cümle kurulamıyor."
Sp Kullanıcı
20 Şub 2017
8,315
29,296
Qasem Yemek konusunda israfa kaçmadığımızı düşünüyorum çünkü çok nadirdir seçtiğimiz yemek illaki bu olacak diye bir şart yok ..Kıyafetlerimi itinayla kullandığım için çok eskimez ..Çok fazla ..Giyside almam gerekli olursa öyle alırım bir tanıdığım demiştiki ;Giymediğimiz kıyafetlerden sorguya çekileceğiz onun için baktım dar veya başka sebeb olursa kullanmadığım kıyafetimide ihtiyacı olanlara veririm ..
Meyveye gelince gerekli olduğu kadar ..Biz küçükken Rahmetli dedemin meyva bahçesi vardı oraya götürürdü ağaçlar meyve verdiğinde bize toplatır kimse dokunmadan daha ölçülü biçimde komşulara dağıttırırdı ben küçüktüm ozaman tam anlayamamıştım ama gördüğüm farkettim şeyse ağaçların daha sonraki sene daha çok meyva vermesiydi şimdilik benden bu kadar sp9
 

Sahra

Sp Kullanıcı
3 Kas 2017
1,480
5,186


Öncelikle nezaketiniz için teşekkür ederim

İsraf deyince genelde yeme içme...gibi kavramlar akla geliyor
Benimde aklıma hep söz israfı gelir yani malayani tın tın sesler içi kof olan ifadeler...
Oysaki ağızdan her çıkan sözden hesaba çekileceğimizi unutmasak belki çok fazla söz israfımız olmazdı

Belkide bu yüzden Allah dostları az konuşur çok düşünürlerdi...





 

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
Benim değinmek istediğim taraf en büyük israf bence zaman israfı en başta geliyor...

Ömrün kontrolsüz israfından kaçınmak çok önemli..

Yapabiliyormuyum !...

Nerde bu aciz günahkar cahil halimle.!...

Rabbim razı olsun Üstadım açtığın konu için...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali

NoktA

Sp Kullanıcı
21 Mar 2017
4,419
513
Qasem Yemek konusunda israfa kaçmadığımızı düşünüyorum çünkü çok nadirdir seçtiğimiz yemek illaki bu olacak diye bir şart yok ..Kıyafetlerimi itinayla kullandığım için çok eskimez ..Çok fazla ..Giyside almam gerekli olursa öyle alırım bir tanıdığım demiştiki ;Giymediğimiz kıyafetlerden sorguya çekileceğiz onun için baktım dar veya başka sebeb olursa kullanmadığım kıyafetimide ihtiyacı olanlara veririm ..
Meyveye gelince gerekli olduğu kadar ..Biz küçükken Rahmetli dedemin meyva bahçesi vardı oraya götürürdü ağaçlar meyve verdiğinde bize toplatır kimse dokunmadan daha ölçülü biçimde komşulara dağıttırırdı ben küçüktüm ozaman tam anlayamamıştım ama gördüğüm farkettim şeyse ağaçların daha sonraki sene daha çok meyva vermesiydi şimdilik benden bu kadar sp9
İklil bunlardan başka hayatımızda neleri israf ediyor olabiliriz :)
 

NoktA

Sp Kullanıcı
21 Mar 2017
4,419
513


Öncelikle nezaketiniz için teşekkür ederim

İsraf deyince genelde yeme içme...gibi kavramlar akla geliyor
Benimde aklıma hep söz israfı gelir yani malayani tın tın sesler içi kof olan ifadeler...
Oysaki ağızdan her çıkan sözden hesaba çekileceğimizi unutmasak belki çok fazla söz israfımız olmazdı

Belkide bu yüzden Allah dostları az konuşur çok düşünürlerdi...





Bende israf etmemek için sözlerimi kendime saklıyorum :D Şaka şaka ben iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerdenim :)

Allah dostlarının halleriyle ilgili hatırladığın bizimle paylaşabileceğin bir hadise var mı okumayı isterim :)
 

Nurhanım

Sp Kullanıcı
28 Ocak 2018
284
481
İsraf

Sual: İsraf nedir?
CEVAP
Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur.



İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir.



Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar]



İsrafla cimriliğin ortasına iktisat veya cömertlik denir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İktisat eden, sıkıntı çekmez.) [Taberani]



(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki]



(İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib]



(Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi]



(Geçimde iktisat etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud]



(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:
1- Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti?
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti?
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?)
[Tirmizi]



İsraf cimrilikten kötüdür
Dinimizde abes, lüzumsuz şeyleri yapmak, caiz değildir. Mesela boş ve lüzumsuz yere bir şeyler karalamak, israf ve abestir. Burada birkaç israf vardır. Zaman, emek, enerji, kağıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimi de faydalı bir şeyle meşgul olunmamak...



Eğer dünyadaki herkesin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi.



İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözünü duymuşuzdur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda 170 litre su akıtıyormuş.



Semavi dinlerin hepsinde Allahü teâlâ kötü bir huy olan israfı yasak etmiştir. Dinimizin boşu, abesi, haramı, israfı yasaklamasında insanların saadeti, refahı, adaleti ve her şeyi yatmaktadır.



Dinimizde, cimriliğin, israftan daha çok kötülenmesi, israfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.) [Araf 31]



(İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.) [İsra 26, 27]



(Müsrifleri helak ettik.) [Enbiya 9]



(Mallarını israf edenlere bir şey vermeyin!) emri ile müsrifleri en kötü şekilde vasıflandırıp, (Mallarınızı sefihlere vermeyin!)buyuruyor. (Nisa 5)



Ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Bunların ortasını bulmak ise makbuldür. Buna iktisat etmek denir. Cömertlik de malını iktisat ile kullanmaktır. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Cimri olma, israf da etme!) [İsra 29]



Cömertleri överken de buyuruyor ki:
(Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]



Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari]



İsrafın zararları, israf edenlerin şeytana, Firavun’a ve Hazret-i Lut’un kötü kavmine benzetilmesi ve Allahü teâlânın bunları sevmemesi ve bunlara sefih demesi ve ahirette azap çekmeleri, dünyada aşağı, muhtaç duruma düşmeleri ve pişman olmalarıdır.




İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Ahireti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek mal ile olur. Mescitler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de mal ile olur. Peygamber efendimiz (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor. (Kudai)



İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür.



Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizi]



(İki şeyden birine kavuşana gıpta etmek, imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslam ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu da malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder.) [Müslim]




(İyi kimseye malın iyisi, ne güzel yakışır.) [Berika]



Süfyan-ı Sevri hazretleri (Bu zamanda mal, insanın silahıdır. İnsan canını, sıhhatini, dinini ve şerefini mal ile korur) buyurdu. Büyük bir nimet olan malı israf, Allahü teâlânın nimetine kıymet vermemek, nimeti elden kaçırmak, küfran-ı nimet, yani şükretmemek olur. Bu ise, nimeti verenin azap etmesine sebep olacak büyük bir suçtur. Nimetin kıymeti bilinmez, hakkı gözetilmezse elden gider. Şükredilir ve hakkı gözetilirse elde kalır ve artar. Cenab-ı Hak (Şükrederseniz, verdiğim nimetleri artırırım) buyuruyor. (İbrahim 7)



Elbise, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp, çabuk eskitmek, onları yırtmak, yıkarken suyu, deterjanı çok harcamak, elektriği, tüp gazı boş yere yakmak, hep israftır.



Acıkmadan veya doyduktan sonra fazla yemek de israftır. Nefis yemekler yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, büyük binalar yapmak ve haram olmayan daha bunun gibi şeyler, helalden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmazsa, israf değildir. Ahireti kazanmak isteyenlere, gereken ile kanaat edip, fazlasını hayra vermek yakışır.



Sadaka vermekte de israf vardır. Hazret-i Sabit bin Kays bir anda, 500 ağaçtaki hurmaların hepsini sadaka verip evi için bir şey bırakmayınca (Hepsini vermeyin) diye âyet indi.



Borcundan çok malı olmayan, çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği halde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı halde, kendi muhtaç olanın sadaka vermesi israf olur.



Sefihlik aklın az ve hafif olmasıdır. Aksine rüşd denir ki, aklın kuvvetli olmasıdır.



Allahü teâlâ (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) dedikten sonra (Onların halinde rüşd görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin!) buyuruyor. (Nisa 5, 6)



İsraf nedir?
Sual:
İsrafın cimrilikten de, kötü olduğu söyleniyor. İsraf nedir? Neler israftır?
CEVAP
İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, dine ve dünyanın mübah olan işlerine faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Malı denize, kuyuya, ateşe atmak, onu helak etmektir. Kullanılmayacak hâle sokmak, kırmak, kesmek, ağaçtan meyveyi toplamayıp çürütmek, tarlayı hasat etmeyip, ekinin helak olmasına sebep olmak, hayvanları soğuktan, düşmandan korunacak yere koymamak ve soğuktan, sıcaktan ve açlıktan ölmelerini önleyecek kadar yedirmemek ve örtmemek de, helak etmek olup israftır.



Günah işlemek için ve günah işlenmesi için verilen mal ve paralar da israf olur.



Meyve ve ekin toplandıktan sonra, bunları iyi saklamayıp kendiliklerinden bozulmaları veya nem alarak çürümeleri veya kurt, güve, fare ve benzeri canlıların yemelerine sebep olmak israftır.



Ekmek, et, et suyu, peynir gibi gıdaların; karpuz, soğan gibi meyvelerin; kuru incir, kuru üzüm, kayısı gibi kuru meyvelerin; buğday, arpa, mercimek gibi hububatın ve elbise, kumaş, kitap gibi eşyaların, çeşitli yollarla israf edildiği çok görülüyor.



Yemek artıklarını dökmek, çatalı, kaşığı, tabağı, tası ekmekle veya parmakla sıyırıp yemeden önce, kapları yıkamak ve silmek israftır. Sofra bezi ve masa üstüne düşen ekmek ve yemek kırıntılarını toplamayıp atmak da israftır. Bu kırıntıları toplayıp kedi, köpek, koyun, sığır, kuş, tavuk gibi hayvanlara yedirmek israf olmaz.



Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini bırakmak israftır. Kalanı başkası veya hayvan yerse israf olmaz.



Abdestte ve gusülde, lüzumundan fazla su kullanmak israftır.



Sofrada lüzumundan fazla çeşitli yemekler bulundurmak israftır. İbadete kuvvetlenmek için ve misafir için bulundurmak, israf olmaz.



Yemek, bal, pekmez gibi şeyler bulaşmış parmağını yalamak ve düşen lokmayı alıp yemek, insanı israftan kurtardığı gibi, kibir ve riyayı giderir, berekete kavuşturur. Özellikle de Peygamberlerin efendisine uymak ve emrini yapmak şerefini kazandırır.



Fasulye, pirinç, nohut gibi şeyleri yıkarken dökülenleri toplamamak israftır. Elbise, çorap, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp çabuk eskitmek, yıkarken suyu, deterjanı çok harcamak, lambayı, elektriği, doğalgazı boş yere yakmak israftır.




Malı kıymetinden aşağı fiyatla satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak veya kiralayarak aldanmak israf olur. Aldanarak alışverişe zaruri ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyetle böyle yaparsa israf olmaz. Ölünün kefenini miktar ve cins bakımından, dinde bildirilenden fazla yapmak israftır.



Doyduktan sonra fazla yemek de israftır. Yalnız, misafir utanmasın diye, ev sahibinin fazla yemesi ve orucu rahat tutmak için sahurda çok yemek israf değildir. Her istediğini yemek israf olduğu gibi, acıkmadan günde ikinci defa yemek de israftır. İki hadis-i şerif meali:
(Her istediğini yemek israftandır.) [İbni Mace]



(Ya Âişe! Günde iki kere yemek israftandır.) [Beyheki]



Günde iki kere yemekten ve her istediğini yemekten maksat, doyduktan sonra veya acıkmadan tekrar yemek demektir. Çünkü gündüz ikinci olarak yemek, hele kısa günlerde veya yorucu bir işte çalışmayan kimseler için, genelde tam acıkmadan yemek olur.




Lüzum yokken, sofrada yemek çeşitlerini arttırmak israftır. Fakat bir yemekten usanıp her birinden biraz yiyerek ibadet yapmak, mesela oruç tutmak, helal kazanmak için çalışmak veya Müslüman kardeşlerine yardım etmek gibi ibadetler için kuvvetlenmek düşüncesiyle veya sofrada misafir bulundurmak niyetiyle olursa, israf olmaz.



Sofraya lüzumundan fazla ekmek koyup, sonra bunları tekrar yemek için kaldırmamak israftır. Yani, yenmeyen ekmek parçalarını atmak ve riya, gösteriş, şöhret için fazla ekmek koymak israf olur.



Nefis yemekleri yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, yüksek, büyük binalar yapmak ve dinin haram etmediği daha bu gibi şeyler, helalden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmadığı zaman israf değildir. Lüzumundan fazla olunca tenzihen mekruh olur. Bir hadis-i şerif meali:
(İstediğini ye, istediğini giy! İnsanı yanlış yola götüren, israf ve tekebbürdür.) [Buhari]



İmam-ı Muhammed Mâsum hazretleri de buyuruyor ki:
Yemekte, içmekte orta yolu gözetmeli. Gevşeklik verecek kadar çok yememeli. İbadet edemeyecek kadar da, az yememeli. Evliyanın büyüklerinden Şah-ı Nakşibend hazretleri, (İyi ye, iyi çalış) buyurdu. İbadet ve iyilik etmeye yardımcı olan her şey, iyi ve mübarektir. Bunlara mani olan her iş yasaktır. (2/110)



Hayra verilen para israf olmaz diyen âlimler varsa da,sadaka vermekte de, israf olabilir. Mesela borcundan çok malı olmayan veya çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği hâlde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı hâlde, kendisi muhtaç olan kimsenin sadaka vermesi israf olur. Ödünç vermekte de böyle israf olur.



İsraftan kurtulmanın yolu, ilacı üçtür:
1-
İlimle ilaç: İsrafın zararlarını bilmek ve bunları düşünmektir.



2- İşle, uğraşmakla ilaç: Malı dağıtmamaya gayret etmek ve güvendiği birine bu derdini anlatıp, malına ve harçlarına dikkat etmesini, israfını görünce, kendine hatırlatmasını, hatta zorla önlemesini rica etmektir.



3- İsrafın sebeplerini söküp atmak. İsrafın sebepleri altıdır:
Birinci sebep, sefahattir. Çok kimseyi israfa alıştıran budur. Sefahat, aklın az olmasıdır. Buna sefih denir. Çok kimse, yaratılışta sefih olur. Bu kötü hâlleri, bazı sebeplerle zaman zaman artar. Çalışmadan, alın teri dökmeden eline mal girer, kötü arkadaşlar, bu mala konmak için dağıtmasına, saklamanın, arttırmanın erkeklik, yiğitlik olmadığına kandırır. İsrafa yol açarlar. Bunun içindir ki, kötü arkadaşlardan kaçmakla emrolunduk. Zengin çocuklarının çoğu, böyle israfa alışmakta ve mirasyedi olup çıkmaktadır. Sefahati arttıran bir sebep de, insanların çok saygı göstermesi ve övmesidir. Makam sahiplerinin ve zenginlerin çocukları bu yoldan sefahate düşmektedir.



İkinci sebep, israfı veya çeşitlerini iyi tanımaz. İsraf olduğunu bilmez, hatta cömertlik sanır. Lüzumsuz yere, yasak, zararlı yerlere verilen mal, cömertlik sanılır.



Üçüncü sebep, riya ve gösteriş yapmaktır.



Dördüncü sebep, gevşeklik ve tembelliktir.



Beşincisi, utanıp sıkılmaktır.



Altıncısı, dini kayırmamak, İslamiyet’i gözetmemektir.



Sual: Pahalı kumaşlardan elbise giymek israf ve haram mıdır?
CEVAP


Bazı kimseler, israfın mahiyetini bilmedikleri için, mubah olan birçok içeceğe bile haram demişlerdir. Harama helal, helale haram demek çok tehlikelidir. İsraf haramdır. Fakat kendi görüşüne göre, (Şunlar israf olduğu için haramdır) demek çok yanlıştır. Dinde herkes, kendi görüşünü ortaya koyarsa, insan sayısı kadar din ortaya çıkar. Buna da din değil, felsefe denir. Eğer islam âlimlerinden nakil yapılırsa, fetva verilen kavil seçilirse, sadece bir hüküm meydana çıkar.



Mubah olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevap, kötü olursa günah olur. Fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir.



(Bahr-ür-raık)da buyuruluyor ki:
(Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur.) [Oruç Bahsi]



Vakar için giyinmek
Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, alay etmelerine, hakaretlerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir. Ziynet [süs] ise, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak ve övünülecek şeyleri yapmak demektir. Cemal sahibi olmak için bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyi elbiseyi giyinmek gerekir. Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu.



İbni Ömer hazretleri de (Nasıl elbise giyineyim?) diye sual soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyurmuştur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]



(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani]



Peygamber efendimiz, perişan kılıklı birine, malının olup olmadığını sordu. O kimse de her çeşit malının bulunduğunu söyledi. Bu kimseye buyurdu ki:
(Allahü teâlâ sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün.) [Nesai]
Hikmet ehli buyuruyor ki:
(Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!)



Gösteriş için giyinmek
Süs ve gösteriş için giyinmek ise haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]




(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki]



(Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi, üstünden çıkarmadığı müddetçe Allahü teâlâ, ona rahmet etmez.) [Taberani]



(Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]



Görüldüğü gibi süs ve gösteriş için elbise giyinmek haram, cemal için, müslümanlık şerefi için şık giyinmek mubahtır.
Elbise eski de olsa, temiz olmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ya Âişe, şu iki elbiseyi yıka, bilmiyor musun elbiseler tesbih eder, kirlenince tesbih etmeleri kesilir.) [İbni Asakir]



Mühim mevkide bulunan veya önemli bir zatın huzuruna çıkan kimsenin şık, temiz elbise giymesi gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha çok dikkat etmelidir! (Her namaz kılarken, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz!) mealindeki âyet-i kerime ile (Güzel koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife uymaya çalışmalı, eski bile olsa temiz elbise giymelidir! (M.Rabbani, Edeb-üd-dünya, Bostan)



Lüks hayat
Sual:
Muhtaçların bulunduğu bir ülkede zenginlerin lüks hayat yaşaması, villalar yaptırması israf ve haram değil midir?
CEVAP
Zekâtını fakirlere veren ve alın teri ile helalinden kazanan kimsenin villalar yaptırması haram değildir. Helal ve mübarektir. Tembel oturup, çalışmayıp, fakir kalmak, yahut kazandıklarını haram şeylere verip, basit meskende kalmak uygun değildir. Böyle tembellerin ve malını haramlara israf edenlerin yüzünden, çalışkanlar niçin suçlu olsun! Zekâtını verenlerin köşklerde, villalarda oturmaları, şık giyinmeleri, fennin bulduğu bütün kolaylıklardan faydalanmaları, helaldir. Allahü teâlâ, (Verdiğim nimetleri, kullananları severim) ve (Çalışana veririm) buyuruyor. Çalışıp kazanmak ibadettir. Zenginlik günah değildir. Allahü teâlâ şükreden zenginleri sever. Zengin olduğu için, kendini beğenmek, kendini başkalarından üstün görmek haramdır.



Hazret-i Zübeyr tüccar idi. Medine, Basra, Kufe ve Mısır’da mülkleri, geniş arazileri ve bin hizmetçisi vardı. Gelirlerini fakirlere dağıtırdı, ölünce mirasçılarının herbirine kırkbin dirhem gümüş kaldı.



Hazret-i Talha da çok zengindi, günlük geliri bin altın idi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı vardı.



Abdurrahman bin Avf hazretleri, ayrılan hanımına, son hastalığında mirasının yirmidörtde birinin verilmesini söylemişti. Buna 83 bin altın verildi.



Hazret-i Osman da zengin tüccardı. Tebük gazasında on bin altın ve mal yüklü bin deve verip Resulullah efendimizin duasına kavuştu.



Bunların dördü de aşere-i mübeşşereden [Cennete gideceği ismen müjdelenen on kişiden] idi.



Zekât ve ganimet ve ticaret sebebi ile Medine’de fakir kimse kalmadı.
Peygamberlerden Hazret-i İbrahim, Hazret-i Davud ve Hazret-i Süleyman çok zengin idi. Zenginlik nimettir. Eshab-ı kiramın fakirlerinden çoğu, zenginler de bizim gibi ibadet ettikten başka, malları ile de hayırlı işler yaparak çok sevap kazanıyorlar diye, agniya-yı şakirine [şükreden zenginlere] imrenirlerdi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ahir zamanda zengin olmak saadettir.) [İ. Rafii]



Kırılan şeyler
Sual:
Kırılan şey belayı önlermiş. Kırılmazsa, kırmak mı gerekir?
CEVAP
Belayı önlemesi doğrudur. Fakat kırmak israftır.



Suyu boşa akıtmak
Sual:
Kışın, banyo ısınsın diye sıcak suyu boşa akıtıyoruz. Bu israf oluyor mu?
CEVAP
Böyle bir ihtiyaçtan dolayı yapılınca israf olmaz. Mümkünse boşa akıtmayıp bir kovaya almalı, o suyu başka işte kullanmalıdır.



İsraf mı, cimrilik mi?
Sual:
İki arkadaştan biri, diğerine (Sen cimrisin) dedi. Öteki de (Sen de müsrifsin) dedi. Birincisi, (İsraf cimrilikten daha kötü) dedi. İkincisi (Cimrilik israftan kötüdür) dedi. Dinimizde hangisi daha kötüdür?
CEVAP


Bazılarına göre cimrilik daha kötüdür. Mesela zenginin cimri olması daha kötüdür. Fakir cimrilik etse de, o kadar zararı olmaz. Zenginin israf etmesiyle fakirin israf etmesi de aynı olmaz. Duruma göre her ikisi de kötüdür.



Cimri, malı harcamıyor, mal kullanılmadığı için işe yaramıyor. Müsrif, malı boşa harcıyor, yok ediyor, netice de onunki de işe yaramıyor. Cimri, kendine yazık etse de, malı mirasçısına falan kalabilir, yani bir faydalanan çıkabilir. Hırsız bile çalsa, cimri ahirette çalınan malın karşılığını alır. Hayvan yese sadaka olur.



Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. Kur’an-ı kerimde israf edenlerin şeytana, Firavun’a ve Hazret-i Lut’un kötü kavmine benzetilmesi ve Allahü teâlânın bunları sevmemesi, bunlara sefih demesi ve ahirette azap çekmeleri, dünyada aşağı, muhtaç duruma düşmeleri ve pişman olmaları, israfın zararlı olduğunu göstermektedir. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(İsraf ve kibirden sakının!) [Buhari]



İsraf kibirle beraber zikredilmiştir. Demek çok kötü ki, kibir gibi büyük bir günahla beraber söyleniyor.



İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Âhireti kazanmak, malla olur. Dünya ve âhiret, malla intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı malla kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, malla olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek malla olur. Mescidler, okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de malla olur. (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) hadis-i şerifi de, malın önemini bildiriyor. İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevabdır. Cennetin yüksek derecelerine malla kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür. İsraf kötü diye cimrilik de yapmak yanlış olur. İslamiyet orta yoldur. Aşırılıklardan uzak durmak gerekir. İsraf ifrat, cimrilik tefrittir. İkisinden de uzak durmalı, cömert olmalıdır.



Haram ve israf
Sual: İçki ve genelev gibi haram bir şeye para verilirse, ayrıca israf da olur mu?
CEVAP
Evet, israf da olur. İsraf ise haramdır. (Hadika)



Birkaç ayakkabısı olmak
Sual:
Bir erkeğin yazlık kışlık gibi birkaç ayakkabısı olması israfa girer mi?
CEVAP
Ayakkabının birkaç tane olması erkek için israf olmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ayakkabılarınızı çoğaltın! Erkek, ayakkabı giydiği sürece binekli sayılır.) [Müslim]
İsraf, malı helak etmektir
Sual: İsraf nedir, neler ve nasıl yapılır ve kullanılırsa israf olur?
Cevap:
İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, dine ve dünyanın mubah olan işlerine faydalı olmayacak şekilde sarfetmektir. Malı denize, kuyuya, ateşe ve elden çıkmasına sebep olan yerlere atmak, onu helak etmektir. Kullanılmayacak hale sokmak, kırmak, kesmek, ağaçtan meyveyi toplamayıp çürütmek, tarlayı hasat etmeyip, ekinin helak olması, hayvanları soğuktan, düşmandan korunacak yere koymamak, soğuktan, sıcaktan, açlıktan ölmelerini önleyecek kadar yedirmemek ve örtmemek de, helak etmektir.


Herkesçe bilinmeyen, hatırlatılması lazım olan israflar da vardır. Mesela, meyve ve ekin toplandıktan sonra, bunları iyi saklamayıp kendiliklerinden bozulmaları veya nem alarak, çürümeleri yahut kurt, güve, fare, karınca ve benzeri canlıların yemeleri hep israftır. Ekmek, et, et suyu, peynir gibi gıdaların, hurma, karpuz, soğan gibi meyvelerin, kuru incir, kuru üzüm, zerdali gibi kuru meyvelerin, buğday, arpa, mercimek gibi hububatın ve elbise, kumaş, kitap gibi eşyanın, böylece, israf edildikleri çok görülmektedir.


Yemek artıklarını dökmek, çatalı, kaşığı, tabağı, tası ekmekle veya parmakla sıyırıp yemeden önce, kapları ve parmakları yıkamak ve silmek israftır. Sofra bezi ve masa üstüne düşen ekmek ve yemek kırıntılarını toplamayıp atmak da israftır. Bu kırıntıları toplayıp kedi, köpek, koyun, sığır, karınca, kuş, tavuk gibi hayvanlara yedirmek israf olmaz. Hadis-i şerifte;


(Şeytan, her işinizde sizinle beraber bulunur. Hatta, yemekte bile. Birinizin lokması düşerse, onu alıp tozunu temizleyip yesin. O lokmayı şeytana bırakmasın! Yemek sonunda parmağını yalasın! Çünkü, bereketin hangi lokmada olduğu bilinmez) buyuruldu.



Düşen lokmayı alıp yemek, yemek tabaklarını sıyırmak, insanı israftan kurtardığı gibi, kibir ve riyayı giderir, berekete kavuşturur. Mevcuttan istifadeye ve gelecek nimetin artmasına sebep olur. Fasulye, pirinç, nohut gibi şeyleri yıkarken dökmek ve dökülenleri toplamamak israftır. Elbise, çorap, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp, çabuk eskitmek, onları yırtmak, yıkarken suyu, sabunu çok harcamak, lambayı, mumu, elektriği, hava gazını boş yere yakmak, hep israftır.

 

Nurhanım

Sp Kullanıcı
28 Ocak 2018
284
481

Kimin ki,Rasûlullah(s.a.v)’a bağlılığı gerçekten sabit olursa,Allah Rasûlü(s.a.v) ona bir zırh giydirir,başına bir miğfer çeker.Kendi kılıcını kuşatır.Kendi edep ve terbiyesinden,kendi şemâilinden,kendi ahlakından,..ona bir şeyler tahsis eder.Kendi elbiselerinden bazılarını ona bizzat giydirir.Kendi ümmetinden olduğu için,onunla sevinci artar.Ümmetinin arasında böyle birisi bulunduğu için Rabbine şükreder.Daha sonra da ümmeti içinde onu kendisine nâib,kılavuz ve ümmetini Allah yoluna davetçi yapar.

Böylece o da,Allah Rasûlü’ne niyabeten,Ümmeti Muhammed’in içinde,Allah’a götüren kılavuz ve davetçi olur.İzzet ve Celâl sahibi Allah,bu kişinin ruhunu kabzettiği zaman hemen,Ümmet-i Muhammed’in içinde ona halef olacak birisini onun yerine nasbeder.Böyleleri ancak milyonda birdir.Bunlar,son nefesleri tükeninceye kadar bu vazifelerini devam ettirirler.Halka rehberlik ederler.Onların eza ve cefalarına katlanırlar.Bu eza ve cefalar içinde bile vaaz,nasihat ve irşat vazifelerini bırakmazlar,ihmal etmezler.

Münafıkların ve fasıkların yüzlerine karşı tebessüm ederler.Onlara hakikatları anlatabilmek,içinde bulundukları durumlardan kendilerini kurtarabilmek ve İzzet ve Celâl sahibi Rabblarının kapısına götürebilmek için her çareye başvururlar.İşte bunun içindir ki,büyüklerden birisi(r.a) şöyle der:
-“Fasığın yüzüne ancak arif olan gülümseyebilir.Arif,fasığın yüzüne gülümser ve onun kendisini tanımadığını,kendisinin ise onun dininin evinin haraplığını,kalbinin karalığını ve derdinin çokluğunu bildiğini gösterir.”

Fasık ile münafık,Allah Rasûlü’nün nâibi olan bu kişinin gözünden uzak kaldıklarını ve onun kendilerini tanımadığını sanırlar.Hayır..

Onların bir kerameti yoktur.Onlar,bu Allah dostlarına karşı kendilerini gizleyemezler.O,bakışı ile,eseri ve hareketi ile onları tanır.Zahirinde ve batınında onları tanır.Bunda hiç şüphe yoktur.

Yazık size ki,âlim ve ârif sıddıklara karşı kendinizi gizleyeceğinizi sanıyorsunuz.Ömrünüzü daha ne zamana kadar hiçlikler içinde geçireceksiniz!Ey ahiret düşüncesinden kopmuşlar!Size ahiret yolunu gösterecek kişileri arayınız
 

NoktA

Sp Kullanıcı
21 Mar 2017
4,419
513
Benim değinmek istediğim taraf en büyük israf bence zaman israfı en başta geliyor...

Ömrün kontrolsüz israfından kaçınmak çok önemli..

Yapabiliyormuyum !...

Nerde bu aciz günahkar cahil halimle.!...

Rabbim razı olsun Üstadım açtığın konu için...
Hayat alışkanlıklari gereği az zamanda nasıl daha çok iş yapabilirim diye hesap yapar mısın muhterem.

Mesela az zamanda çok yol kat ettiren ibadet, az zamanda çok şey öğrenebileceğin kitaplar, az zamanda çok şeyden haberdar olabileceğin haber sitesi, zihnen bedenen en yorgun olduğun zamanda kendini en kısa zamanda tabiri caizse resetleme yöntemi :) Bizlere neler söyleyebilirsin
 

İklil

"Hissedilen her şeye cümle kurulamıyor."
Sp Kullanıcı
20 Şub 2017
8,315
29,296
İklil bunlardan başka hayatımızda neleri israf ediyor olabiliriz :)
Boş zamanı ,hayatı,sözü ,..Sevgiyi ,Ev eşyaları şimdilik bunlar aklıma gelen ilk başta yazdıklarım açılan konuya göre ele aldıklarımdı . :)
 

Son mesajlar