Akaid İle İlgili Bazi Istilahlar

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,679
AKAİD İLE İLGİLİ BAZI ISTILAHLAR

SELEF: İlk âlimler. Akaid meselelerinde nasda varid olanı aynen kabul edip teşbih ve tecsime düşmemekle beraber te’vile de gitmeyen Ehli Sünnet-i Hassaya selefiyye denmiştir. Resulüllah ve ashabının, itikadda izlediği yolu aynen takip edenler.

HALEF: Sonra gelen alimler. Kelam tarihinde İmam Gazali’ye kadar olan alimlere mutekaddimin.Gazali’den itibaren gelenlerede muteahhirin denir.

ALEM: Allah’tan başka mevcud bulunan her şey.

ARAZ: Var oluşu, ancak kendisini taşıyan başka bir varlıkla hissedilebilen, kendi başına boşlukta yer tutamıyan şey

AYN: Kendi başına boşlukta yer tutan ve arazlara mahal teşkil eden, taşıyan şey.

ASLAH: Allah hakkında muhal olan

BATIL: Boş, yanlış, çürük, devamsız

BEDİHİ İLİM: Düşünmeden, delile başvurmadan ilk bakışta meydana gelen bilgi

BİDAT: Sonradan icad edilen şey.

CAİZ: Olması, bulunması düşünülebilen

CEBR: Mecburiyet, zorlama.

CEVHER: Boşlukta bizzat yer tutan ve varlığını bizzat hissettiren şey.

EHL-İ KIBLE: Kabe’ye müteveccihen namaz kılmanın farzıyyetini kabul edenler.

EZEL: Başlangıcı olmayan geçmiş zaman.

FASIK: İlahi emirlerin dışına çıkan. Büyük günah işleyen veya küçük günahları devamlı irtikab eden müslüman.

HADES-HADİS: Yaratılmış olmak. Yokken sonradan var olmak.Varlığı kendisinden olmamak.

HAKAAİK-I EŞYA: Eşyanın hakikati

HİKMET: İşin ve sözün en güzeli, en sağlamı.Neticesi iyi ve güzel olan iş…

İMAN: İnanma, inanç, tasdik.

İRADE, MEŞİET: Dileme, isteme

İSİM: Bir mananın karşılığına konulan ve bütün kelime çeşitlerini içine alan müfred lafız.

İSTİDLAL: Bir şeyi isbat etmek için delil ileri sürmek.

MA’LUM: Bilinen, bilinebilen.

MASIYET: Boyun eğmeme. Dinen yasak edilen bir şeyin bilerek ve kasden yapılması.

MEKAN: Mahal, yer. Cismin işgal ettiği düşünülen yer.

MUHAL, MÜMTENİ: Olabilmesi, bulunabilmesi düşünülemeyen.

MÜBTEDİ’: Bidat yolunu tutan.İtikatta Ehli sünnetten ayrılan.

MÜMKİN: Var olması yada yok olması düşünülebilen.

MÜSEMMA: İsmin karşılığına konulduğu mana

RIZIK: Yiyecek, içecek. Canlının gıdalandığı şey.

SIFAT: Kendi başına boşlukta yer tutamayan, zatın bazı halerini açıklayan şey.

ŞEK: Şüphe, tereddüt

TAAT: Boyun eğme

TASDİK: Doğrulama, gerçekliğini kabul etme.

TENAKUZ: Fikirlerde çatışma.

TEKVİN: Var etmek, varlık sahasına çıkarmak.

TESELSÜL: Birbiri ardınca zincirleme devam etme.

TEVİL: Döndürmek, irca’ etmek.

ismailaga.info
[
ihvanlar.net ]
 

Ali

Sp Kullanıcı
15 Eyl 2017
5,923
10,679
Burda ki bazi kelimelerin de üstünde durulup ve onlara dair de az bilgi verilebilinirdi ve bir örnek olarak insanin anlayip kavrayabilmesi acisindan.
 

Son mesajlar