Küçük Beye Mektuplar 3 Asuelâ Kübrâ
Küçük Bey'e Mektuplar 3
/Seni benden soruyordular yine Küçük Hanım'ının masum gülüşlerinde /
..
Sustum
Sensiz geçen günler yüreğime geçirirken sivri pençelerini
Elimde siluetinden kalma karakalem çalışması bir resmin
Ömürlüğümüzün sayfaları arasına sakladığım bir kaç kurumuş hanımeli
Ve dimağımda eskilerden kalma kırık dökük hayâlin
Sen aklından bile geçirmeye yeltenmezken beni
Birlikte geçirdiğimiz onca güzel günleri
Biraz da dudaklarımın kenarındaki hüznü ifşa ederek..
Bu da yine Âşktandır' deyip sustum
Eskiden sadece saçlarına değen rüzgârı kıskanırdım..
Şimdi ise sen benden bu kadar uzaktayken..
Ayaklarının ve adımlarının değdiği yolları bile kıskanıyorum
Boynuna doladığın fuları kıskanmak kadar basit bir şey değil bu
Kıskanmaktan öte..adetâ içten içe hasretinle y/anıyorum
Hatırlarsın..(?)
Daha dündü
Gri ceketinin cebine sıkıştırdığın kırmızı mendilin..
Yanlışlıkla gözlerimin deryasına açılan kahverengi gözlerin
Ve ellerin..! en çokta aklımı başımdan alan soğuk, beyaz ellerin
Biliyorum geçecek
Önceleri bakmakta hayât bulduğun masum suretim
Ân gelecek bir gün hayallerinin içinde eskiyip sonsuza dek tükenecek
Bir tek çocuksu ve masum gülüşlerim kalacak sağ yanağının alt kenarında
Belki de sadece birlikte geçirdiğimiz o güzel günler hatrına
Beni iyi hatırlayacaksın
Ya da yine küçüklüğümden dem vurup
Aklın sıra bana koca adamlık taslayacaksın
Benim gözümde hep Küçük bir Bey olarak kalacağını asla bilmeyeceksin
Üzgünüm ama bundan sonra adını duymak istemiyorum !
Sonbahar Hazretleri de teşrif etmişken şehrime
Ben yine dillendiririm hazin aşk öykümüzün şarkısını titrek sesimle
Karanlık bastı..geç oldu artık..
Senin ve saksıdaki menekşemizin gözlerinden öpüyorum
Pardon bir ân unutmuşum
Sen yerine ''siz'' demeliydim..!
Her zaman ki gibi yine samimiyetinize kanmışım
Âşk'ım ve bu çocuk saflığım adına Siz'den özür diliyorum ! ! !
(sıfır.iki/elli.üç) Pazar'ertesi Düş(üş) leri / 13.08.12
Asuelâ Kübrâ
Küçük Bey'e Mektuplar 3
/Seni benden soruyordular yine Küçük Hanım'ının masum gülüşlerinde /
..
Sustum
Sensiz geçen günler yüreğime geçirirken sivri pençelerini
Elimde siluetinden kalma karakalem çalışması bir resmin
Ömürlüğümüzün sayfaları arasına sakladığım bir kaç kurumuş hanımeli
Ve dimağımda eskilerden kalma kırık dökük hayâlin
Sen aklından bile geçirmeye yeltenmezken beni
Birlikte geçirdiğimiz onca güzel günleri
Biraz da dudaklarımın kenarındaki hüznü ifşa ederek..
Bu da yine Âşktandır' deyip sustum
Eskiden sadece saçlarına değen rüzgârı kıskanırdım..
Şimdi ise sen benden bu kadar uzaktayken..
Ayaklarının ve adımlarının değdiği yolları bile kıskanıyorum
Boynuna doladığın fuları kıskanmak kadar basit bir şey değil bu
Kıskanmaktan öte..adetâ içten içe hasretinle y/anıyorum
Hatırlarsın..(?)
Daha dündü
Gri ceketinin cebine sıkıştırdığın kırmızı mendilin..
Yanlışlıkla gözlerimin deryasına açılan kahverengi gözlerin
Ve ellerin..! en çokta aklımı başımdan alan soğuk, beyaz ellerin
Biliyorum geçecek
Önceleri bakmakta hayât bulduğun masum suretim
Ân gelecek bir gün hayallerinin içinde eskiyip sonsuza dek tükenecek
Bir tek çocuksu ve masum gülüşlerim kalacak sağ yanağının alt kenarında
Belki de sadece birlikte geçirdiğimiz o güzel günler hatrına
Beni iyi hatırlayacaksın
Ya da yine küçüklüğümden dem vurup
Aklın sıra bana koca adamlık taslayacaksın
Benim gözümde hep Küçük bir Bey olarak kalacağını asla bilmeyeceksin
Üzgünüm ama bundan sonra adını duymak istemiyorum !
Sonbahar Hazretleri de teşrif etmişken şehrime
Ben yine dillendiririm hazin aşk öykümüzün şarkısını titrek sesimle
Karanlık bastı..geç oldu artık..
Senin ve saksıdaki menekşemizin gözlerinden öpüyorum
Pardon bir ân unutmuşum
Sen yerine ''siz'' demeliydim..!
Her zaman ki gibi yine samimiyetinize kanmışım
Âşk'ım ve bu çocuk saflığım adına Siz'den özür diliyorum ! ! !
(sıfır.iki/elli.üç) Pazar'ertesi Düş(üş) leri / 13.08.12
Asuelâ Kübrâ