Böyle zamanlarda herkes uzman kesilir: Bilen de konuşur, bilmeyen de; kafalar iyice karışır! Öyle bir süreci yaşıyoruz
Bir kesim muhalif, Türkiye Afrine giremez derken, başka bir kısım muhalif, Girse de çıkamaz diyor
Amerika-Avrupa müdahale eder diyenler de var: Ağzı olan konuşuyor. Televizyonlara gevezelik lâzım!
Tarihi biraz bilen biri olarak ben de birazcık gevezelik hakkımı kullanayım isterseniz
Türkiye istediği an Afrine girer.İstediği zaman da çıkar: Amerikanın, Avrupanın kılı bile kıpırdamaz. Sadece homurdanırlar.
İki sebepten dolayı:
Bu topraklar onlara çok uzak;
Türkiye ile savaşmaktan korkarlar.
Uzaktan uzağa lâf üretirler ve iş orada kalır. Ayrıca çok istemelerine rağmen Türkiyeyi istikrarsızlaştıramazlar da
Neden derseniz, Türkiyeyi karıştırıp istikrarsızlaştırmanın envaı çeşit yolunu denediler, işi darbe tezgâhlamaya kadar dahi götürdüler, ama başaramadılar.
Çünkü Türkiyeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor
Bir kere, cesur: Tehditler, aba altından sopa göstermeler vız geliyor!.. (onun cesaretinin binde biri keşke öteki yöneticilerimizde de olsaydı)
İkincisi, kararlı: Kırmızıçizgiyi çekiyor ve arkasında duruyor
Üçüncüsü, fevkalâde gözü kara: Ölümden dahi korkmuyor! (15 Temmuzdaki duruşuyla tüm dünyaya bunu ispatladı).
Vatanını çok seviyor: Uğruna kendisini, ailesini ve her şeyini feda edecek kadar
Amerika ve Avrupayı son derece iyi tanıyor. Müttefiklerinin el altından tuzak kurduklarını tarihi tecrübeleriyle biliyor
Nihayet, 15 Temmuz gecesi salâ ile bombardıman uçağı indirip tankları yürekleriyle durduran milletine ve darbecileri ayıklamak suretiyle tazelenerek yeniden iç dinamiklerini kuran ordusuna güveniyor.
Bence de bugün güvenilecek bir ordu yapımız var
Bu ordu Dandanakandan, Malazgirtten geliyor
Niğboludan, Kosovadan, Varnadan geliyor
Prevezeden, Sinadan, Çanakkaleden, Sakaryadan, hatta Koreden geliyor.
Öte yandan; Batılı dostlarımız da bu ordunun suratlarına aşkettiği Osmanlı tokadının sızısını hâlâ hatırlıyorlar
Zira her gelişlerinde o tokadı yediler!
Bize Hasta Adam dedikleri en bitik dönemimizde bile bu ordunun Çanakkale sırtlarında nasıl savaştığını, ikiyüz elli bin şehit vererek Çanakkale geçilmezmührünü tarihin alnına nasıl çaktığını çok iyi biliyorlar
O zaman, Ölmeyi nimet sayan bir orduyu yenmek mümkün değildemişlerdi
Biz Çanakkalede Allahla savaştık ve yenildik şeklinde bir mazerete sığınmışlardı
Türkler askerlerine Mehmetçik, ordularına Peygamber Ordusu diyorlar; askerler Peygamberlerini düşmandan korur gibi savaşıyorlar diyerek, Bu ordu yenilmez demeye getirmişlerdi.
Ordumuz hâlâ Peygamber Ocağı!..
Askerimiz hâlâ Mehmetçik!..
Anneler-babalar hâlâ, bayrağa sarılı tabuttan gencecik oğullarını alıp peygamberimizin kucağına verir gibi kara toprağa verdikten sonra, kameralara dönüp, Vatan sağolsun! diyorlar.
Afrine istediğimiz zaman gireriz
Çıkmamız gerektiği zaman da çıkarız. Bu kadar!
[h=4]Yavuz Bahadıroğlu[/h]
Bir kesim muhalif, Türkiye Afrine giremez derken, başka bir kısım muhalif, Girse de çıkamaz diyor
Amerika-Avrupa müdahale eder diyenler de var: Ağzı olan konuşuyor. Televizyonlara gevezelik lâzım!
Tarihi biraz bilen biri olarak ben de birazcık gevezelik hakkımı kullanayım isterseniz
Türkiye istediği an Afrine girer.İstediği zaman da çıkar: Amerikanın, Avrupanın kılı bile kıpırdamaz. Sadece homurdanırlar.
İki sebepten dolayı:
Bu topraklar onlara çok uzak;
Türkiye ile savaşmaktan korkarlar.
Uzaktan uzağa lâf üretirler ve iş orada kalır. Ayrıca çok istemelerine rağmen Türkiyeyi istikrarsızlaştıramazlar da
Neden derseniz, Türkiyeyi karıştırıp istikrarsızlaştırmanın envaı çeşit yolunu denediler, işi darbe tezgâhlamaya kadar dahi götürdüler, ama başaramadılar.
Çünkü Türkiyeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor
Bir kere, cesur: Tehditler, aba altından sopa göstermeler vız geliyor!.. (onun cesaretinin binde biri keşke öteki yöneticilerimizde de olsaydı)
İkincisi, kararlı: Kırmızıçizgiyi çekiyor ve arkasında duruyor
Üçüncüsü, fevkalâde gözü kara: Ölümden dahi korkmuyor! (15 Temmuzdaki duruşuyla tüm dünyaya bunu ispatladı).
Vatanını çok seviyor: Uğruna kendisini, ailesini ve her şeyini feda edecek kadar
Amerika ve Avrupayı son derece iyi tanıyor. Müttefiklerinin el altından tuzak kurduklarını tarihi tecrübeleriyle biliyor
Nihayet, 15 Temmuz gecesi salâ ile bombardıman uçağı indirip tankları yürekleriyle durduran milletine ve darbecileri ayıklamak suretiyle tazelenerek yeniden iç dinamiklerini kuran ordusuna güveniyor.
Bence de bugün güvenilecek bir ordu yapımız var
Bu ordu Dandanakandan, Malazgirtten geliyor
Niğboludan, Kosovadan, Varnadan geliyor
Prevezeden, Sinadan, Çanakkaleden, Sakaryadan, hatta Koreden geliyor.
Öte yandan; Batılı dostlarımız da bu ordunun suratlarına aşkettiği Osmanlı tokadının sızısını hâlâ hatırlıyorlar
Zira her gelişlerinde o tokadı yediler!
Bize Hasta Adam dedikleri en bitik dönemimizde bile bu ordunun Çanakkale sırtlarında nasıl savaştığını, ikiyüz elli bin şehit vererek Çanakkale geçilmezmührünü tarihin alnına nasıl çaktığını çok iyi biliyorlar
O zaman, Ölmeyi nimet sayan bir orduyu yenmek mümkün değildemişlerdi
Biz Çanakkalede Allahla savaştık ve yenildik şeklinde bir mazerete sığınmışlardı
Türkler askerlerine Mehmetçik, ordularına Peygamber Ordusu diyorlar; askerler Peygamberlerini düşmandan korur gibi savaşıyorlar diyerek, Bu ordu yenilmez demeye getirmişlerdi.
Ordumuz hâlâ Peygamber Ocağı!..
Askerimiz hâlâ Mehmetçik!..
Anneler-babalar hâlâ, bayrağa sarılı tabuttan gencecik oğullarını alıp peygamberimizin kucağına verir gibi kara toprağa verdikten sonra, kameralara dönüp, Vatan sağolsun! diyorlar.
Afrine istediğimiz zaman gireriz
Çıkmamız gerektiği zaman da çıkarız. Bu kadar!
[h=4]Yavuz Bahadıroğlu[/h]