[h=1]Yaşlı Avrupa Beyefendisi: Haydarpaşa Garı[/h]Haydarpaşa tren istasyonu, taşı toprağı altın İstanbulumuzun hayallere açılan kapısı oldu yıllarca. Kiminin rüyasının başlangıcı, kiminin hayallerinin bittiği yer. Ayrılıklar yaşadı. Kavuşmalarla sevindi. 18 Haziran 2013te bu görmüş geçirmiş Avrupa Beyefendisi görevini devir etmek zorunda kaldı. İnsanlar gibi
Yerine gelecek genç ve hızlı taşıma aracıyla, görevinden terhis ediliverdi. Bu mekan ismini bir Paşadan aldı, ama bir insan gibi kaderini de alacağı kimin aklına gelirdi.
1906 yılında yapılmaya başlayıp, 1908 yılında tamamlandı bu gar. İki Alman mimar Otto Ritter, Helmut Conu ve İtalyan taş ustaları tarafından yapılan bu istasyonun süsleme ve vitraylarını yine bir Alman, Linneman yaptı. Zamanın Bağdat Demiryolunun başlangıcı olarak inşa edilmişti ve aynı zamanda İstanbul Şam- Medine (Hicaz Demiryolu) nun da seferlerinin yapıldığı istasyondu.
II. Abdülhamit zamanında yaptırılmaya başlayan gar ve mendirek, bittiğinde II. Abdülhamit tahttan indirilmişti. III. Selimin paşalarından Haydar Paşanın adı verilmiş bu gara. I. Dünya Savaşında 1917 yılında yapılan saldırıda binanın büyük bölümü zarar görmüş. 1979 yılında Independente adlı tankerin bir gemiyle çarpışması sonucu binanın kurşun ve vitrayları zarara uğramıştı. 2010da da çatısında çıkan yangın nedeniyle darbe almıştı elbette
Haydarpaşa Garı, özellikle 1980 ile 1990 yılları arasında neredeyse bütün Yeşilçam filmlerinde Anadoludan gelen ve Anadoluya gidecek olan ailelerin İstanbula ilk ayak basma sahnelerinin gerçekleştiği mekan olarak karşımıza çıkar. Nazım Hikmetin dizelerine de onu olur kendisi.
Haydarpaşa Garında 1941 baharında
Saat on beş
Merdivenlerin üstünde güneş
Yorgunluk ve ateş
Artık renk renk mendiller sallanmasa da, güvercinlerin ve martıların uğurladığı yalnızları fark etmek, ancak şiirle olur; şiirde olur, şiirle olur
HAYDARPAŞA GARINDA Kenan AKANSU
Haydarpaşa garı heyecanla dolar boşalır
Her gün her gece
Sevinçle keder sarmaş dolaştır
Haydarpaşa garında
Gözler dolu dolu.
Haydarpaşa garını çınlatır düdük sesi
Bu ses kalpleri delip geçer acı acı
Tekerlerin tika takları
Hızlanır yavaştan
Renk renk mendiller sallanır havada
Çırpınan kuşlar gibi.
Haydarpaşa Garında vagonlar dizi
Buğulu gözler dolusu insanla kalkar
Kimini onlarca yüzlerce kişi uğurlar
Kimini tek bir kişi
Kimini de güvercinlerle martılar.
Derleyen: Sibel Çağlar
Kaynak: 1-Büyük Memleket Şiirleri Antolojisi, s.111
2-http://gezgindergi.com/yasli-avrupa-beyefendisi-haydarpasa-gari/
3-https://tr.wikipedia.org/wiki/Haydarpa%C5%9Fa_Gar%C4%B1
Yaşlı Avrupa Beyefendisi: Haydarpaşa Garı - Yol ve Macera
1906 yılında yapılmaya başlayıp, 1908 yılında tamamlandı bu gar. İki Alman mimar Otto Ritter, Helmut Conu ve İtalyan taş ustaları tarafından yapılan bu istasyonun süsleme ve vitraylarını yine bir Alman, Linneman yaptı. Zamanın Bağdat Demiryolunun başlangıcı olarak inşa edilmişti ve aynı zamanda İstanbul Şam- Medine (Hicaz Demiryolu) nun da seferlerinin yapıldığı istasyondu.
II. Abdülhamit zamanında yaptırılmaya başlayan gar ve mendirek, bittiğinde II. Abdülhamit tahttan indirilmişti. III. Selimin paşalarından Haydar Paşanın adı verilmiş bu gara. I. Dünya Savaşında 1917 yılında yapılan saldırıda binanın büyük bölümü zarar görmüş. 1979 yılında Independente adlı tankerin bir gemiyle çarpışması sonucu binanın kurşun ve vitrayları zarara uğramıştı. 2010da da çatısında çıkan yangın nedeniyle darbe almıştı elbette
Haydarpaşa Garı, özellikle 1980 ile 1990 yılları arasında neredeyse bütün Yeşilçam filmlerinde Anadoludan gelen ve Anadoluya gidecek olan ailelerin İstanbula ilk ayak basma sahnelerinin gerçekleştiği mekan olarak karşımıza çıkar. Nazım Hikmetin dizelerine de onu olur kendisi.
Haydarpaşa Garında 1941 baharında
Saat on beş
Merdivenlerin üstünde güneş
Yorgunluk ve ateş
Artık renk renk mendiller sallanmasa da, güvercinlerin ve martıların uğurladığı yalnızları fark etmek, ancak şiirle olur; şiirde olur, şiirle olur
HAYDARPAŞA GARINDA Kenan AKANSU
Haydarpaşa garı heyecanla dolar boşalır
Her gün her gece
Sevinçle keder sarmaş dolaştır
Haydarpaşa garında
Gözler dolu dolu.
Haydarpaşa garını çınlatır düdük sesi
Bu ses kalpleri delip geçer acı acı
Tekerlerin tika takları
Hızlanır yavaştan
Renk renk mendiller sallanır havada
Çırpınan kuşlar gibi.
Haydarpaşa Garında vagonlar dizi
Buğulu gözler dolusu insanla kalkar
Kimini onlarca yüzlerce kişi uğurlar
Kimini tek bir kişi
Kimini de güvercinlerle martılar.
Derleyen: Sibel Çağlar
Kaynak: 1-Büyük Memleket Şiirleri Antolojisi, s.111
2-http://gezgindergi.com/yasli-avrupa-beyefendisi-haydarpasa-gari/
3-https://tr.wikipedia.org/wiki/Haydarpa%C5%9Fa_Gar%C4%B1
Yaşlı Avrupa Beyefendisi: Haydarpaşa Garı - Yol ve Macera