Düşünce Üzerine

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
Kur'an insan kendisini bulmaya, tanımaya davet eder. Daha ilk ayetiyle kendisini okuması, yaratılış mayasını hatırlaması değersiz bir suyla nasıl da et, kemik, kan yığını haline gelip, düşünen, gören, duyan, üstelik îlahîsınır (hududullah) aşılmadığında eşrefi mahluk olabilen bir varlık olduğunu düşünmesi istenir.

Kur'an düşünceye çağrı kitabıdır. Sık sık "Akletmez misiniz, Düşünmüyor musunuz?" "Var mı hiç düşünen?" şeklindeki hitabıyle tefekküre davette bulunur. Bir anlamda aklın zekatının düşünce olduğu, düşünce üretmeyen aklın kısır kalacağı, köreleceği belirtilir.

Okullarda öğrencilere bir konu hakkında iki zıt görüşün karşılıklı savunma ve tartışmalarla yaptırılan münazaralar, öğrencilerin düşünme yeteneklerini geliştirmek amacına yöneliktir. Bir konu hakkındaki düşüncelerin ortak paydasına "istişâre" adı verilir. İstişaresiz yani düşünce alıştırması yapılmayan davranışların ziyanla neticelenmesi kaçınılmazdır.

İnsanları diğer mahlûklardan ayıran faktör düşünebilme yeteneğidir. İnsan bu yeteneği hakkıyla müsbet yönde kullanamayacak olursa diğer mahlukattan farkı kalmayabilir. Düşünceleriyle insanlar birbirleriyle faklılaşırlar. Toplumlarda isimleri zirve yapmış insanları o zirvelere taşıyan düşünceleridir. Birşeyler yapabilmek düşünce tohumundan sonra gerçekleşir. Yaşanan olaylar, acılar, sevinçler, doğma, ölme yaşlılık, kainatın akış seyri, diğer canlı cansız âlemlerin hareketleri hep düşünceyle hakikatlerine ulaşabilmek için birer araçtırlar.

Düşünce Yaratıcı'yla bizi buluşturur. O'nun yüceliği, kudreti kaînata hakimiyeti düşüncesiz anlaşılmaz.

Elinizdeki bir gazetenin en çok hangi satırlarını okursunuz? Herhalde reklâm sayfasını açıpta saatlerce düşündüğünüz olmamıştır? Elbetteki bir gazetede gözlerinizin arayacağı satırlar köşe yazarlarıdır. Peki ne yazar bu yazarlar? Düşüncelerini kuşkusuz... Bu sayede düşünce ufkumuz geliş. İnsanlar kendisi gibi düşünen insanları daha çok severler. Bizim gibi düşünen bir insanın varlığı mutlu kılar bizi. Yalnız olmadığımızı anlarız.

Bir yazarın düşüncesini açıklaması, başka düşüncelerin çoğalmasını yani o düşüncenin üretilmesini sağlar.

Düşünce ile bilmek paralellik arzeder. Bildikçe düşünür, düşündükçe bilir insan. Yaşına girmemiş bir bebek neden ateşe elini uzatır, bilmediğinden, düşünmediğinden. Zararlı olduğunu bilseydi el uzatmaması gerektiğini düşünecekti.

İnsan en çok neleri düşünür? Aklına gelenleri, Neler aklına gelir? Bildikleri, merak ettikleri. Bilmediği konular hakkında çok şey düşünmez insan, bir gezegende örneğin Mars'ta hayatın olup olmadığını biz fazla düşünmeyiz. Ama bu konuda bilgi sahibi olan araştırmaları, çalışmaları olan bir uzay bilimcisi bunu çok düşünür. Düşünceler bir sonuca varmak için olan bir beyin jimlastiği değil midirler zaten? Kur'an eski kavimlerin günahlarını ve acı akıbetlerini anlatır Neden? Düşünün aynı çukurlara siz de düşmeyin diye... Kur'an'ın özellikle son sûrelerinde kıyamet sahneleri zikredilir. "Gökyüzü yarıldığında sular fışkırdığında dağlar sürüldüğünde yıldızlar döküldüğünde..." Allah (c.c.) aslında bir sergileme yapıyor kudret adına. Allah'ın gücünü tam idrak edemeyenlere ayrı bir güç tanıtma tekniği bu, düşünülmesi için. Öyle ya "Seni bir damladan yarattım bak seni hangi zirveye taşıdım, düşünmedim, her şeyi sana musahhar kıldım yine düşünmedim, o büyük isyanlarından dolayı nice kavimleri helâk ettim yine düşünmedin, bak şimdi de bir başka şekilde, düşündüğünde ikna olabileceğin başka bir üslûpla kendi gücünü sana tanıtıyorum. İyi düşün kavra benim yüceliğimi tamam mı?" derecesine...

Varlığımızın hikmetinde Allah'ın varlığının yüceliğinin tanınması yatmıyor mu zaten. Hani bir hadis-i Kudsî'de "BEN BİLİNMEYEN BİR HAZİNE İDİM BİLİNMEK İÇİN İNSANI YARATTIM." buyrulmuyor mu?

"Düşünüyorum o halde varım" sözüylede bu anlatılmış oluyor.

Düşünüyorum o halde hayatın her zorluğunda varım.

Dü?ünüyorum o halde korkmuyorum.

Düşünebilen insan aklını başkalarına satmayan insandır. İnsan düşündükçe kendisine geliyor, toparlanabiliyor. Şu ana kadar olan artı ve eksilerinin değerlendirmesini yapabiliyor, velhasılı düşünce insana çok şeyler kazandırıyor.

Bakın 6 milyar insanda 6 milyar ayrı sanat var. Yüzlerimiz sesleriniz, ahlâk ve huylarımız ayrı. Parmak uçlarımız başlı başına bir düşünce yolu. Aya bakıyorsunuz dünyanın bir gece lâmbası gibi görüyorsunuz. Gecelerin çekilmez karanlığını yıldızların varlığı bir neb'ze olsun çekilir hale getiriyor.

Yolunu kaybedenlere bir harita oluyor yıldızlar...

Bunları hep düşünüyorsunuz.

Resûl (a.s.)'ın ilk ibadeti yine düşünce... Hira'da geçen zamanlar düşüncelerle geçiyor. Demek ki sağlıklı bir düşünce inzivadan geçiyor.

Düşünce insanı olgunlaştırır. Düşünebilen haddini bilir, acziyetini idrak eder. İnsan düşünceyle var. Düşünmek insanın kendisini murakabe altında tutmasını sağlar. Hz. Ömer'in hergün kendisini sorgulama adına "Bugün Allah için ne yaptın" sorusu kendisini denetlemesini sağlıyor. Yarına bir başka yenilenmiş insan olarak sabahlıyor sanki. Düşünmek insanın kendisine zaman ayırmasına yardımcı oluyor. Sağlıklı bir düşünme insanı takvaya götüren bir yol olabilir bazen.

Malesef yaşadığımız asırda İslâm Dünyası düşünce donukluğunu yaşıyor. Kur'an önce "OKU"diyor. Çünkü okuyan insan düşünür. Kur'an akıldan bahsederken hep fiil sigalarını işler. İsim olarak işlemez. Akıl fonksiyonuyla yani fiili eylemiyle işlenir. "Ya kılun - Ta'kılun" gibi Mülk suresinde "Keşke işitse ve aklı kullanabilseydik" ifadesiyle aklını kullanamayanların onu eyleme düşünceye çeviremeyenlerin acıklı halleri sahnelenir.

Birilerinin düşünmesi bazen başkalarına zarar verir. Her insan yaşadığı anın hakkını düşüncesiyle vermek zorundadır. Hani eskiler derdi "Dedesi erik yemişte torununun dişi kamaşmış" diye. Bizim de yapacağımızı tarihsel yanlış bir düşünce ve bu düşüncenin sosyal hayata yansıyan kararı ya da uygulaması, bir sonraki nesle bıraktığımız bir vebal olabilir.

Kur'an düşünce kavramını "TEFEKKÜR"le açıklar. Tefekkür, fikir, mefkure (ideoloji, ülkü) aynı kökten gelen ayrı isimlerdir.

Özetleyecek olursak bir müslümanın hayatında hergün tefekkür vardır. Bununla yolunu şaşmaz kılar. Kendisini denetler. Yüce varlığı ve onun tezahürlerini ancak bu yolla anlayabilir.

Muammer Duran
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
59K