Sefil ilişkilerin insanların kalplerinde ağ kurduğu bir dünyada yaşıyoruz Binbir acı ve ızdırabın tüllendiği iklimlerde konaklamıyor ruhumuzZihnimizin parke taşlarında âlemlerin Onun için yaratıldığı Zâtın ayak izlerine rastlanmıyor Bir makam üzere yürüyoruz Sevgi ırmağının çağıltısı kulaklarımızda, bedenimiz konup göçen bir kervanda; durmadan yürüyoruz Bu yolculuk nereye kadar sürecek, ne zaman sonlanacak; orası meçhul Uykulu gözlerle seyrettiğimiz her yalancı şafak bir bitmez-tükenmez, solmaz-pörsümez günün zuhûrunu müjdeliyor bize Doğuş yakın ve yüzü pak bir sevdânın ışığı var avuçlarımızda
Deniz havasının ayrı bir tesiri varmış gönüllerde Denizin kenarında, güneşin alnında, heveslerin verâsındayız Bir bağbozumu zamanının hüzün dolu uğultusunda geleceğe dâir türküler mırıldanırken manzaranın çelikleşmiş iskeletine ıslak parmaklarımızla dokunuyoruz Öne geçmenin yalnızca Allahın elinde olduğu mavi hayallerin eşliğinde bir hedefe doğru ilerliyoruz Yüksek tabloların çizgisinde bir hedefimiz var: İçimizdeki vahiy buudlu, ilham kaynaklı gücü dünya semâsına yıldızlarla nakşetmek
Düşüncelerimiz rıza endeksli, gayretlerimiz kazanç yörüngeli Engin denizlere açılmış balıkçılar gürûhu olarak hem balık avlayıp atıyoruz teknemize, hem de balık tutmayı öğretiyoruz kırık-dökük sallarıyla ufka doğru kürek çekenlere Kutlu Sözün rehberliğinde canlanan bir sancı bu, çölleşmiş avuçlarda çimlenen, susuz yüreklerde dinlenen bir sancı
Ufku tutanların kanatlarının poyraza geçit vermediği bir mevsimdeyiz Sadakatin ayrı bir neşveyle çiçeğe durduğu bu mevsim kora dönmüş mânâların arefesini andırmakta Durduğu yeri yakacak, fakat yaktığı yerlerde bir sevgi potası oluşturacak Kalbin bereketli havzasına uğramış olanlarda bir kıvılcım meydana getirecek Bir damla, bir zerre, bir nokta ile insanın hüznüne ve sevincine ortak olacak Hasretlerde durulacak, duvarları usta ellerce onarılacak Geleceğe kristalden bir yapı kalacak
Sağlam bir ümitle bekliyoruz geleceğin inşâsını Rûhumuzun heykelini ikâme edecek yiğitleri gözlüyoruz Gözlerimiz yollarda, vuslat neşîdeleri var dudaklarımızda Geleceğin selâm duracağı yiğitleri gözlerimizde yaş, gönüllerimizde heyecan, ufukta ışıkla bekliyoruzYüzyıllardır beklemekteyiz
Ve dâima bekleyeceğiz, ebedî muştu gelene kadar
Nezih Nuri Kırmızcı
Deniz havasının ayrı bir tesiri varmış gönüllerde Denizin kenarında, güneşin alnında, heveslerin verâsındayız Bir bağbozumu zamanının hüzün dolu uğultusunda geleceğe dâir türküler mırıldanırken manzaranın çelikleşmiş iskeletine ıslak parmaklarımızla dokunuyoruz Öne geçmenin yalnızca Allahın elinde olduğu mavi hayallerin eşliğinde bir hedefe doğru ilerliyoruz Yüksek tabloların çizgisinde bir hedefimiz var: İçimizdeki vahiy buudlu, ilham kaynaklı gücü dünya semâsına yıldızlarla nakşetmek
Düşüncelerimiz rıza endeksli, gayretlerimiz kazanç yörüngeli Engin denizlere açılmış balıkçılar gürûhu olarak hem balık avlayıp atıyoruz teknemize, hem de balık tutmayı öğretiyoruz kırık-dökük sallarıyla ufka doğru kürek çekenlere Kutlu Sözün rehberliğinde canlanan bir sancı bu, çölleşmiş avuçlarda çimlenen, susuz yüreklerde dinlenen bir sancı
Ufku tutanların kanatlarının poyraza geçit vermediği bir mevsimdeyiz Sadakatin ayrı bir neşveyle çiçeğe durduğu bu mevsim kora dönmüş mânâların arefesini andırmakta Durduğu yeri yakacak, fakat yaktığı yerlerde bir sevgi potası oluşturacak Kalbin bereketli havzasına uğramış olanlarda bir kıvılcım meydana getirecek Bir damla, bir zerre, bir nokta ile insanın hüznüne ve sevincine ortak olacak Hasretlerde durulacak, duvarları usta ellerce onarılacak Geleceğe kristalden bir yapı kalacak
Sağlam bir ümitle bekliyoruz geleceğin inşâsını Rûhumuzun heykelini ikâme edecek yiğitleri gözlüyoruz Gözlerimiz yollarda, vuslat neşîdeleri var dudaklarımızda Geleceğin selâm duracağı yiğitleri gözlerimizde yaş, gönüllerimizde heyecan, ufukta ışıkla bekliyoruzYüzyıllardır beklemekteyiz
Ve dâima bekleyeceğiz, ebedî muştu gelene kadar
Nezih Nuri Kırmızcı