Sukutu ezber arkadaşımızın paylaştığı sözler Atatürk'e aittir. Ve ilginçtir son konuşmasıdır..Gökten indiği sanılan kitaplar
Nasii bişe bu sanılan kitaplarsanılan mı,,,
Bu konuşma materyalist bir konuşmadır.. Hatta ateizme bile kapı aralar..
Yani bazı insanlar Atatürk'ü dinsiz ilan edecek diye bunları gizlemenin anlamı yok.
Bunları savunmanın da bir anlamı yoktur.. Ya da bunlar üzerinden bugünü aklamanın..
Gerçek neyse hep gerçektir.. Murat Bardakçı bunu çok güzel ifade etmişti..
Bu sözleri söylemiştir.. Bu doğru..
Bu materyalist bir konuşmadır.. Hatta bence ateizme kapı aralar..
Gerçek algınızı bozmayınız arkadaşlar..
Yok orada şunu kastetmiyordu bunu kastetmiyordu..
Bunlar çocukça savunmalardır.. Gerek yok böyle şeylere..
Tarih sadece belgedir..
Hayatta asla kraldan fazla kralcı olmayın..
Bu ülkede İslamcıların kendilerine ait sahte bir tarihi vardır.
Bir de Kemalistlerin kendilerince sahte bir tarihi..
Gerçek ise bambaşkadır..
Kemalizm ile Muhafazakarlık arasına sıkışmış bu kadar kutuplaşmış bir ülkeden hayır gelmez.
Bunu Kemalistlerin forumunda söyleyince Atatürk düşmanısın diye saldırıyorlar,
Muhfazakarların forumunda eleştiri yapınca şudur budur diye linç ediyorlar..
İkisi de yanlış ikisi de hatalı üzgünüm..
Bence,
Devletin dindar nesil kindar nesil İslamcı nesil Kemalist nesil yetiştirmek gibi bir görevi de yoktur, olmamalı da..
Devletin görevi insanlara bir şey dayatmak olmamalıdır. Ne ateizm ne din ne laiklik ne osmanlı ne şu ne bu
Kemalist totaliterizmi de hiç sevmiyorum sağ totaliterizmi de.. Hiçbir şey.. Baskı nereden gelirse gelsin ben orada değilim.
Nerede dayatma varsa ben ondan değilim..
Her çocuk annesinin karnından nasıl özgür hür doğduysa yaşamnın sonuna kadar hür yaşamalı..
Kendi yolunu herkes kendi bulmalı.. Kendi okumalı araştırmalı..
Birilerinin bize “çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimizi” dayatması, bizi bir modeli benimsemeye zorlaması, insanların kendi hayatlarını belirlemekte özgür olmalarının yolunu kesmeleri, ülkenin geleceğine kendi vesikalık resimlerini bir mühür gibi basmaya kalkmaları.
Bu zorbalıktır.
Dindarları dinleyin, anlattıkları mesellere, söyledikleri hadislere kulak verin, hep “hoşgörüden, şefkatten, merhametten, adaletten” söz ettiklerini göreceksiniz.
Peygamberinin “veda hutbesinde” kavmiyetçiliği lanetlediği bir dinin mensuplarının kendilerine İslam’ın geçmişinden bir milliyetçilik hikâyesi çıkarmalarının pek kolay olmayacağını zaten görürsünüz. Ama aynı dindarların “ameline” baktığınızda, karşınıza milliyetçiliğin o çirkin hoyratlığı çıkar. Bu ülkenin dindarlarını “Türk-İslam” sentezine inandırmış bir sistem var karşımızda. İslam tertemiz ama müslümanlar öyle mi? Abdestli, namazlı hırsızlıkla; bayraklı marşlı hırsızlık arasında bir fark var mıdır? Sağ da sol da hiçbir zaman gerçekten temiz olamadılar..
Kemalistlerle muhafazakâr dindarlar arasında aslında “ideolojik” bir kavga, ideolojik bir anlaşmazlık yoktur, bir iktidar savaşıdır yaşadıkları.
Namaz kılan milliyetçilerle, dans eden milliyetçilerin, “sarayın iktidarını” kim alacak kavgasını izleriz biz. Mesele saray sevdasıdır.
Hepsi aynıdır. Hepsi milliyetçidir. Birinin Batılılığı, öbürünün dindarlığı sadece görünüştedir, ikisi de aynı milliyetçilik ağacının iki farklı dalıdır sadece.
Kemalistler çok mu çağdaş peki? Hiç sanmıyorum.. Bu ülkede 12 Eylüllerde oldu.. Atatürk adına yapılan saçma sapan baskıları da gördü bu millet..
Aynı hoyratlık, aynı nobranlık, aynı “benden olmayan benim düşmanımdır” anlayışı.
Bugün bir şey değişti mi peki? Hayır.. Yine aynı baskı yine aynı tahammülsüzlük..
Neticede, dindarı da, moderni de, Sünni’si de, Alevi’si de, Türk’ü de, Kürt’ü de Kemalist olan bir ülkede yaşıyoruz, hepsi de “sadece kendi benzerlerinin” başta olacağı bir iktidarı hayal ediyor, hepsi de kendine benzemeyene düşmanlık besliyor, hepsi de “tek adam” anlayışına tapınıyor, hepsi de kendi düşüncesini bir millitan gibi damga gibi alnına vuruyor.
Sokrates sorgulanmamış hayat yaşamaya değer değildir der.. Ben de aynı düşüncedeyim..
Umarım bir gün özgür, onurlu ve her türlü düşünceye saygılı bir ülke oluruz..
Elimde bir güç olsa ilkokullardaki Atatürkçülük, din, tarih, kültür ile alakalı tüm dersleri kaldırırım..
Bunları lise dönemi belki olabilir ama ilk okulda olmaz.
Yerine çocuklara eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, kardeşlik gibi değerleri aşılarım..
Değerler eğitimi dersini koyarım.. Uygulamalı olarak da..
Ne kadar zıt olsa da farklı din inanç düşüncelere ait de olsa asla adaletsizlik yapılmayacak bir anlayışı yerleştirmek lazım..
Zaten tüm dinlerinde ortak söylediği bu değil mi?
Zulm herkese haramdır.. Adalet herkese farz.. Nokta.
