Şems-i Tebrizi hazretleri, bir gün dostlarına şöyle bir nasihatta bulundu: "Ahireti terk edip, dünyaya talib olup, muhabbet edenlere, mal kazanıp zengin olmaktan başka çare yoktur. Ahirete talib olan kimselere de, ölmeden önce ibadet yaparak, din-i İslâma hizmet ederek, gayretle çalışmaktan başka çare yoktur. Allahü tealânın talibi olan kimselere, o'na kavuşmak arzusu içinde olanlara, mihnet, meşakkat, dert ve belâlara katlanmaktan başka çare yoktur. İlmi taleb edenlere, yani Alim olmak isteyenlere, herkesin gözünde hakir olmak ve yalnız, kimsesiz, garip kalmaktan başka çare yoktur. Çünkü, kim ilim öğrenmek arzusunda olursa, onun üzüntüsü çok olur, onu rencide ederler. Huzura kavuşması için her türlü derde, belaya sabretmesi lazımdır. Her kim kendini üstün görürse, onun sonu zillete düşmektir. Hesapsız sonunu düşünmeden malını sarfedenler, fakir olurlar. Her kim fakirliğe sabreder, kanaatkâr olursa, sonunda zenginliğe ulaşır.