İslam Cengiz Numanoğlu şiirleri

sükutu-ezber

Öyle işte,,,
Sp Kullanıcı
11 Şub 2017
16,660
59,511

Cengiz Numanoğlu
Cengiz Numanoğlu

Daha Kur'an ne desin...
Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur'ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında.
Kalbin katı... Gözün kör... Başın kibir dağında
Kur'ân sana gel diyor, bak bendedir adresin,
Ey eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur'ân ne desin! ..

Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor, bütün ayetlerini.
Ya Peygamber, ya şeytan... Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! ..

Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar,
Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar.
Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin;
Mezarlar konuşurken... Daha Kur'ân ne desin! ..

Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb'ine, götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan, şu üç günlük itibar;
Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin,
Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! ..

Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur'ân;
Paramparça olurdu.. Dağ, Allah korkusundan.
Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için.. Daha Kur'ân ne desin! ..

O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana,
Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana!
Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana.. Daha Kur'ân ne desin! ..

Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur'ân ne desin! ..

O büyük mahkemede, bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer, haramları kusacak;
Açılacak önünde, defterleri herkesin;
Kendine gelmen için.. Daha Kur'ân ne desin! ..

O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler, değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur'ân ne desin! ..


Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ'ya dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin;
Ey! Eşref-i mahlûkat! .. Daha Kur'ân ne desin..
 

sükutu-ezber

Öyle işte,,,
Sp Kullanıcı
11 Şub 2017
16,660
59,511
KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Sana "yobaz" dediler, "adam olmaz" dediler; Uygarlık mîrâsını, senden çalıp yediler. Düzmece masallarla, uyuttular neslini; "Çağdaş" denen çöplükte, beslediler nefsini. Sana döndü namlular, bütün dünya toz-duman; Daha ne bekliyorsun,
KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Gör ki; İslâm'a karşı, küfür yine tek millet; Birleşmiş Milletlerin, kanındadır bu zillet. Adâleti katleden siyonist uşakları; Beş kıtada boğuyor, o mazlum kuşakları. Gâfilleri, hüsrâna savuruyor bu harman; Seni de savurmasın, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

"Diyalog" cambazları, seni hep aldattılar; Bosna'da, Filistin'de, Vatikan'da sattılar. Bil ki; şeref, haysiyet, bunlar için paradır; Bunlar; pansuman değil, neşterlik bir yaradır. Bir kıvılcımla yanar, bil ki koskoca orman; Fitneler kol geziyor, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Kaç asır, kukla gibi oynadılar seninle; O iffet âbidesi, bedeninle, teninle. "Leydi" tâcı taktılar, Batı'nın yosmasına; Seni mahkûm ettiler, kölelik tasmasına. Oysa, Kur'ân'da sana, "üstünsün" dedi Rahmân; Bu ne büyük bir şeref, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Mezhep savaşlarıyla, ümmetini böldüler; Milyonlarca müslüman, bu girdapta öldüler. Cinnetin böylesine, insan aklı duruyor, Müslüman, müslümanın mâbedini vuruyor. Olamaz bu vahşete, hiçbir kalem tercüman; Aç artık gözlerini, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !
Karşında kenetlenmiş, Kur'ân'a kin kusanlar; Zulümler karşısında, şeytan gibi susanlar. Karşında kenetlenmiş, küresel münâfıklar, Baronlara satılmış, yerli malı fâsıklar. Seni bitirmek için, çoktan verildi ferman; Fazla vaktin kalmadı, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Bir yanda, anti-ahlâk, haramzâde züppeler; Bir yanda, tehditlerin gölgesinde cüppeler. Şantajlarla boğulmuş, nice insan hakları; Her köşeye kurulmuş, "paralel" tuzakları. Bunlar devlet içinde, takiyede bir uzman; Son kale tehlikede, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

Kaldır artık üstünden, şu ölü toprağını; Milyonlarca fidanın, soldurma yaprağını. Kara günler görsen de, karamsar olma sakın, Ne zaman ki zordasın, bil ki fetih çok yakın. Hak-bâtıl savaşından, gâlip çıktın her zaman; Zafer seni bekliyor, KENDİNE GEL MÜSLÜMAN !

 

DenizKızı

Beni Siz Delirttiniz
Sp Kullanıcı
11 Nis 2020
8,368
43,865
30
Kocaeli
Düne kadar aboneydin harama;
Hep derdin ki: '' Sözüm geçer parama.''
Şimdi musallada, boşa arama;
Banka vezneleri yok tabutların,
Söyle, biraz avans versin putların! .

Tapular bıraktın, valiz dolusu,
Vârisler şimdiden, kurdular pusu.
Niye getirmedin? Hayret doğrusu;
Gerçi, bagajları yok tabutların,
Bir taksi tutardı, sana putların...

Ahlâk felsefende, çağdaşlık maşa,
Üçbeş fâhişeyle, güreştin başa.
Haydi.. Bu gece de, kaçamak yaşa;
Gümüş şamdanları, yok tabutların,
Söyle, birkaç mum getirsin putların! .

Hep aşkta kazandın (!) , verdin kumarda,
''Dolaşmalı'' derdin, ''rakı damarda''
Biraz ayıldın mı bu son şamarda?
Amerikan barı, yok tabutların,
Söyle de cin tonik versin putların! .

Nerde şimdi, beş yıldızlı oteller?
O hüzzam faslına, dem tutan teller?
Nerde, o rakseden incecik beller?
Dansözü, şantözü yok tabutların,
Zil takıp oynasın, şimdi putların! .

Yaşarken, sen de bir saplantı vardı;
Minâreler, sanki sana batardı.
Hele sabahları, tepen atardı;
Gördün ya.. Konforu yok tabutların,
Söyle de, bir döşek sersin putların!

Hani.. “Kur’ân” diyen, sence yobazdı,
Hani.. O yobaza, her zulüm azdı.
Az önce mezarcı, yerini kazdı;
Tahliye kapısı, yok tabutların,
Söyle de bir avukat, tutsun putların.

Ne kadar büyüktü dindara kinin.
Hacıya, hocaya uzardı dilin.
Konuşsana mevtâ! Bitti mi pilin?
Oksijen tüpleri yok tabutların,
Söyle de bir nefes versin putların.

''Uyandım'' diyorsun, lâkin boşuna;
Gördün.. Bakmıyorlar hiç göz yaşına
''Ey mevtâ! . Kaldın mı, yalnız başına ''
İmdat düğmeleri, yok tabutların,
Üzülme.. Kurtarır (!) seni putların.

(1996)

Cengiz Numanoğlu
 

Son mesajlar