Eylülle hasbihal...
eylül...
geldin mi
yazdan kalma günlerinden
sararmaya yüz tutmuş bütün renklerinle beraber
ömrümüzün safhası da öyle değil mi
mutlak insan da solacaktır
aşikar bu
kim görmezden gelir sadece Mevla'sından gafiller
eylül...
hep senden hüzünlerin makamı
ayrılıkların durağı
söz ederiz...
ne yaza erişebilirsin
ne baharı görebilirsin
insan da öyle değil mi
önünde kış var tıpkı iyi-kötü gününde yanında olmayı seçenle
bir bahane bulup geçenle
varırsın bahara
dökülen yapraklar gibi savurgan herkes
kimi güveni
kimi sevgiyi hunharca harcıyor
o hakkı kimse vermemişken
eylül... hayır aramak lazım
kimse ne yanında ne canın da kalmaz ebedi
belki de bu insanın Mevla'sına kul olma sınanma sebebi
der ki Allah Benden gayrısı sana yalan olacak
esas meseleyi her kişi kavramaz
gönül gözünü
tevekküle özünü aç geç olmadan
eylül...
göçebe yaşıyoruz kimi zaman hayatı
savrulan yapraklara benzemiyor değiliz hani
her birimiz bir yanda
kimimizin içindedir yara
öyle dışardan bakınca görülmez
her kişi bu sırra ermez
gurbet misali kısmetini yaşıyoruz anla
eylül...
sende bildiğimiz gibi vedalar mı vuku buluyor
visal sana yakışmaz mı
insanların içinde esen fırtınaları anımsattığın için mi
hazan mevsimi derler adına
umutları güya bahara bıraktığın için mi özdeşleşir kimi insanlar senle
oysa...
insan denilen muamma
kalbinde her daimi umut zuhur etmeli
ne sonbaharı ne kışı bahanesine sığınmamalı
eylül ya...
sanki hep sen de mi ayrılıklar var
sanki hep sen de mi vedalar
insan veda etmek için eylülü beklemez
bunlar insanların uydurmaları
insan kavuşmayı arzuhâllerinin lügatına almamışsa
kimi insan kalpten
kimi insan hepten gitmeyi seçer
eylül...
sararan yaprakların
yaşanamamış yıllarımızın
halini mi anlatır
solgun benizli kalp sayfaları
rengi uçmuş içindekilerin/içimizdekilerin
hani insan unuttukça zihinlerden de silinir
her zaman değil ama
sadece eylüle mahsus mu ayrılıklar yaşanır
ister derinden, ister kaderinden
bu mudur ki eylülün özleştirmesi bizler de
eylül senle benziyoruz sakin kimseye belli etme,,,,)
Eylül 2017