Hayata Tutunmak İçin 5 Sebep

Turan

Sp Kullanıcı
31 Ocak 2017
2,092
360
Sizi kimsenin anlamadığını, yeryüzünde yapayalnız olduğunuzu ve kimsenin size değer vermediğini mi düşünüyorsunuz? Ruhunuzun düğüm düğüm olduğunu mu hissediyorsunuz? Gülücüklerinizin arkasında derin acılar yaşıyorsunuz ama kimse acılarınızın farkına varmıyor mu? Her şey anlamsız ve boş mu geliyor? Hatta kendi varlığınız dahi. Neden yeryüzünde var olduğunuzu sorguluyor ve tutunacak bir şeyler mi arıyorsunuz?
İnsanlar binlerce yıldır neden yeryüzünde bulunduklarını ve varlıklarının bir anlamı olup olmadığını sorgulamışlardır. Bugün de aklı
başında, düşünen ve maddenin ötesinde manayı bulmayı hedefleyen her bireyin kendine sorduğu sorulardır bunlar. Neden yaşıyorum? Varlığımın bir anlamı var mı? Elbette inanan kimseler olarak varlığımızın bir anlamı olduğunu ve bu dünyada imtihan için bulunduğumuzu biliyoruz.
“Bir de şunu iyi bilin ki gökleri ve yeri, bu ikisi arasında var olan her şeyi amaçsız, anlamsız bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.” Enbiya 21/16
“O ki, hanginiz amelce daha güzeldir diye sizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattı. Ve O, Azîz (kudreti daima üstün gelen) ve
Gafûr (çok mağfiret eden)dir
.” Mülk 67/2
Yine de zaman zaman her şeyin anlamsızlaştığı ve kendi varlığınızın dahi anlamsız olduğunu düşündüğünüz anlar yaşayabilirsiniz.
Ruhunuzun düğüm düğüm olduğunu hissedebilirsiniz. Sizi kimsenin anlamadığını, bu hayatta yapayalnız olduğunuzu düşünebilirsiniz. İşte bu düşüncelerden kurtulmanın yolları.
[h=2]1. Yalnız Değilsiniz[/h]

İnsanı yaralayan en temel duygulardan biri yalnızlık duygusudur. Kendisiyle aynı sorunları yaşayan ve aynı acıları hisseden başka insanlar olduğunu bilmek insanı oldukça rahatlatır. Kesinlikle yalnız olmadığınızı bilin. Ayrıca iyi biliniz ki siz ne ilksiniz ne de son olacaksınız. Zira sizi saran tüm bu duyguları sizden önce de hisseden birçok insan olmuştu, sizden sonra da olacaktır.
“ (Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah’ın
yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.”
Bakara 2/214
[h=2]2. Siz Değerlisiniz[/h]

İnsanı çokça yaralayan diğer bir duygu ise değersizlik duygusudur. Siz değerlisiniz. “Gerçekten (biz) insanı, en güzel bir biçimde yarattık! ” Tin 95/4Mühim olan insanların size ne kadar değer verdiği ya da yaptıklarınızın ne kadar takdir edildiği değildir, asıl mühim olan Rabbiniz katındaki değerinizdir. O halde onun için çabalamaya ne dersiniz?
“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” Hucurat 49/13
[h=2]3. Sizi Anlayan Biri Var[/h]

Öyle bunalıyorsunuz ki sıkıntılarınızı anlatmak dahi istemiyorsunuz. Hem zaten anlatsanız da sizi kimsenin anlamayacağını düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz!“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” Kaf 50/16
“Sözünüzü (ister) gizleyin veya (ister) onu açıklayın (fark etmez)! Çünkü O (Allah) sinelerin içinde olanı hakkıyla bilendir. (Hiç) yaratan bilmez mi? Çünkü O, Latîf (kalplerdeki bütün incelikleri bilen)dir, Habîr (onlardan haberdâr olan)dır.” Mülk 67/ 13-14
[h=2]4. Problemlerinizin Çözümü Var[/h]

Bu en dibe vurduğunuz anlarda soru ve sorunlarınızın cevapsız ya da çözümsüz olduğunu düşünebilirsiniz. Hâlbuki biz inananlar problem çözmede dua gibi oldukça etili bir imkâna sahibiz. Bu imkânı etkili bir şekilde kullanmaksa tamamen bizim elimizde. “Kullarım sana benden sorarsa, şübhe yok ki ben(onlara) pek yakınım. Bana duâ ettiği zaman duâ edenin duâsına cevab veririm; öyle ise(onlar da) benim (rızâm) için (da’vetime) icâbet etsinler ve bana îmân etsinler; tâ ki hak yolu bulsunlar.” Bakara 2/186
Eğer ben ısrarla dua ediyorum ancak dualarım kabul olmuyor diye düşünüyorsanız biliniz ki yanılıyorsunuz. Eğer istediğiniz şey gerçekleşmiyorsa ya vakti gelmemiştir, ya gerçekleşmesi sizin için hayırlı değildir ya da eksikliğini yaşadığınız o şeyin karşılığında sabretmenize ve ısrarla dua etmenize karşın mükâfatı ahirette verilecektir.
[h=2]5. Yaşadığınız Tüm Bu Acıların Bir Sonu Var[/h]

Nasıl ki bir acıyı yaşayan tek kişi olmadığını bilmek insanı rahatlatıyorsa bu acıların bir gün son bulacağını bilmek de insanı oldukça rahatlatır. Ancak bazen çektiğiniz sıkıntıların sonu gelmeyecekmiş gibi hissedebilirsiniz. Dertler üst üste gelir de yaşadığınız
acının hiç dinmeyeceğini zannedersiniz. Hâlbuki biz baki olmadığımız gibi dertlerimiz de baki olmayacaktır. Bu dünya hayatı gelip geçicidir ve baki olan ise ahiret hayatıdır. Bir de eğer sabreder ve güzel davranırsak çekilen bu sıkıntıların mükâfata dönüşeceğini unutmayalım tabi. “Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.” Ankebut 29/64
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!” Bakara 2/ 155


suffagah
 

Yaban Gülüm

Fe Eyne Tezhebûn
Sp Kullanıcı
9 Mar 2017
2,887
7,815
Umutsuzluk hastalığına yakalanmış birine ne desen zor :) bilir ama toparlanmak zaman alır. ..
 

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
60K