Kendi kendinle ben gerçekten Allaha iman ediyor muyum? diye tartış. Allahın sana farz kıldığı şeyleri yerine getirmiyorsan kendine dön ve ben gerçekten Cennete iman ediyor muyum? diye sor. İman ediyorsan Cenneti kazandırıcı amelleri yapmaktan seni alıkoyan nedir? Sen gerçekten Cehenneme inanıyor musun? Ona inanıyorsan o halde neden kendi ayağınla ona gidiyorsun? Bundan sonra sen eşi ve benzeri olmayan bir tek Allaha iman ediyor musun? İnanıyorum diyorsan o halde neden Onun rızasını kazanmak için çalışmıyor, Onu gereği gibi sevmiyor ve Onun emirlerine itaat etmiyorsun? Rasûlullah (s.a.v.), insanlardan amelsiz bir imanı isteseydi istisnasız insanların hepsi onu kabul ederlerdi.
Fakat Rasûlullah (s.a.v.), o kelimeyle beraber onun gereği olan şeylerin de yerine getirilmesini istemiştir. Bundan dolayı ensardan kendisine yardım etmek ve kendisini korumak, Muhacirlerden de mallarını harcama ve hicret etmeleri için söz almıştır. Bu sözlerden biri de Allah yolunda ölmekdi. Bütün bu cihad ve sâlih amellerden sonra Rasûlullahın onlara vadettiği sadece Cennetti. Bazı zayıf iradeli kişiler, Allah yolunda bir kuruş infak etmediği ve Allahın dini için bir tek kelime dahi söylemediği halde rüku ve secdelerdeki az bir yorgunlukla Cennetin kendi nasibi olduğunu mu zannediyorlar? İman, akide ve iltizam; tasdik ve ameldir. Bunlar olmadan iman eksik kalır.
Fakat Rasûlullah (s.a.v.), o kelimeyle beraber onun gereği olan şeylerin de yerine getirilmesini istemiştir. Bundan dolayı ensardan kendisine yardım etmek ve kendisini korumak, Muhacirlerden de mallarını harcama ve hicret etmeleri için söz almıştır. Bu sözlerden biri de Allah yolunda ölmekdi. Bütün bu cihad ve sâlih amellerden sonra Rasûlullahın onlara vadettiği sadece Cennetti. Bazı zayıf iradeli kişiler, Allah yolunda bir kuruş infak etmediği ve Allahın dini için bir tek kelime dahi söylemediği halde rüku ve secdelerdeki az bir yorgunlukla Cennetin kendi nasibi olduğunu mu zannediyorlar? İman, akide ve iltizam; tasdik ve ameldir. Bunlar olmadan iman eksik kalır.