İnsanın öyle bir dostu olmalıki görünce huzur duyacağı,içini dökünce ferahlanacağı..
Öyle bir dost ki bakınca ruhuna inşirah verip nurlandıracak ,
Allah'ı tahattür ettirip doğru yola sevkeden mahbub arkadaşları olmalı...
Dünyevi dostlar herne kadar tatmin etmesede bu duygularımızın açlığını,
Allah'ın varlığı mümin için herdaim ,
İçin için dua edip huzur bulacağı yegane kapıdır..
Allah ile huzur bulan insanlardan olursak eğer,
Lisanımız, tefekkürümüz , fiil ve davranışlarımız dahi huzur verir karşımızdaki insana..
Allah ile huzur bulan kişi ,huzur ,nur saçar etrafına..
Demem oki okadar çok dünyevileşiyoruzki dostumuz ile sohbetimiz dahi bizleri gaflete sokuyor,
Kararan kin tutup paslanan yüreğin sıkıntısı zahirine aks ediyor adeta .
Bizler dünyaya geliş gayemizi unutup habire geçmiş ve geleceğin elemlerini ,arzularını hatırlayıp kendimizi harap ediyoruz..
Asıl gayemiz şu sözlerdeki hakikatler olmalı, birde şu sözleri benliğimize işlersek eğer,
O bana şunu yaptı bu bana bunu yapmıştı gibi malayani işler ve muhabbetlerle vaktimizi tüketmek yerine önümüzdeki dehşetli yolculuğun azığını, iman noksanlığımızın tedarikine bakarız,bakmalıyız..
"Herkesin, iman mukàbilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış.
Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek.
Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor.
Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk Ölümden yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler.
Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?"
(Risalei Nur)
Asıl gaye ve hedefimiz imanımıza zarar gelmeden bu dünyada yaşamak, ubudiyetimiz ile İmanımızı beslemek olmalı işimiz..
Vee kin ,nefret ,buğz ,gıybet ile kim en çok zarar görüyor biliyor musun?
Sen ! ve yine Sen !
Acı kendine..
Acı ki nasıl sigara gibi bir illetin içimiyle ciğer ve organlarımız kararıp kasvetiyle boğuyor karartıyor bedenimizi..
Aynen Öyle de O güzelim kalbimiz,ruhumuz umum Letaiflerimiz kararıp pas tutuyor günah kirleri ile ..
Hasbihallerimiz ve dahi nefesimiz dahi küfür, isyan kokuları salıyor etrafa..
Sohbetlerimiz huzur vermek yerine günah ateşlerinin dumanları boğuluyor bizleri ve sevdiklerimizi,
Boğuyoruz Ahseni Takvim suretinde yaratılan emanetlerimizi.
Öyle ise kusur ve hatalardan beri olmayan nefsimizden başlayıp,
Hiçkimsede hata, kusur bulmayıp,bedenimize kin,nefret tohumlarını ekmeyelim.
Ekmeyelimki İman Selametimiz olsun..
İki cihanın İMAN sururu,huzuru herdaim bizlerle olsun İnşaAllah
Azra Yıldız
Öyle bir dost ki bakınca ruhuna inşirah verip nurlandıracak ,
Allah'ı tahattür ettirip doğru yola sevkeden mahbub arkadaşları olmalı...
Dünyevi dostlar herne kadar tatmin etmesede bu duygularımızın açlığını,
Allah'ın varlığı mümin için herdaim ,
İçin için dua edip huzur bulacağı yegane kapıdır..
Allah ile huzur bulan insanlardan olursak eğer,
Lisanımız, tefekkürümüz , fiil ve davranışlarımız dahi huzur verir karşımızdaki insana..
Allah ile huzur bulan kişi ,huzur ,nur saçar etrafına..
Demem oki okadar çok dünyevileşiyoruzki dostumuz ile sohbetimiz dahi bizleri gaflete sokuyor,
Kararan kin tutup paslanan yüreğin sıkıntısı zahirine aks ediyor adeta .
Bizler dünyaya geliş gayemizi unutup habire geçmiş ve geleceğin elemlerini ,arzularını hatırlayıp kendimizi harap ediyoruz..
Asıl gayemiz şu sözlerdeki hakikatler olmalı, birde şu sözleri benliğimize işlersek eğer,
O bana şunu yaptı bu bana bunu yapmıştı gibi malayani işler ve muhabbetlerle vaktimizi tüketmek yerine önümüzdeki dehşetli yolculuğun azığını, iman noksanlığımızın tedarikine bakarız,bakmalıyız..
"Herkesin, iman mukàbilinde, bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlarla müzeyyen ve bâki ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvâsı başına açılmış.
Eğer iman vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek.
Ve bu asırda, maddiyyunluk tâunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor.
Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk Ölümden yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş; ötekiler kaybetmişler.
Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi?"
(Risalei Nur)
Asıl gaye ve hedefimiz imanımıza zarar gelmeden bu dünyada yaşamak, ubudiyetimiz ile İmanımızı beslemek olmalı işimiz..
Vee kin ,nefret ,buğz ,gıybet ile kim en çok zarar görüyor biliyor musun?
Sen ! ve yine Sen !
Acı kendine..
Acı ki nasıl sigara gibi bir illetin içimiyle ciğer ve organlarımız kararıp kasvetiyle boğuyor karartıyor bedenimizi..
Aynen Öyle de O güzelim kalbimiz,ruhumuz umum Letaiflerimiz kararıp pas tutuyor günah kirleri ile ..
Hasbihallerimiz ve dahi nefesimiz dahi küfür, isyan kokuları salıyor etrafa..
Sohbetlerimiz huzur vermek yerine günah ateşlerinin dumanları boğuluyor bizleri ve sevdiklerimizi,
Boğuyoruz Ahseni Takvim suretinde yaratılan emanetlerimizi.
Öyle ise kusur ve hatalardan beri olmayan nefsimizden başlayıp,
Hiçkimsede hata, kusur bulmayıp,bedenimize kin,nefret tohumlarını ekmeyelim.
Ekmeyelimki İman Selametimiz olsun..
İki cihanın İMAN sururu,huzuru herdaim bizlerle olsun İnşaAllah
Azra Yıldız
