Kalbin Hastaligi ve Recetesi

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil alemin. Vessalatü vesselamü ala rasulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Maddi hastalıklar hayat kalitemizi nasıl düşürüyorsa, manevi hastalıklar, kalbe dair hastalıklar da iman kalitemizi öyle düşürür. Her türlü hastalığa yakalanma potansiyelimizin olması zaten insan olmanın bir gereği ise mesele hasta olmak değil reçetemizi uygulamamak. Bizde tam bunun için dinlediğimiz sohbetlerden faydalanarak, kalbimizde bulunan dört hastalığa ve bunların tedavisinde neler yapabileceğimize dair bir içerik hazırladık. Allah hakkıyla faydalanabilmeyi nasip etsin.
Âmin. :)
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
1. Tul-i Emel



Dünya ile ilgili uzun hedefler belirleme, ölümü hep erteleyen bir düşünce yapısına, sonu gelmez hırs ve arzuya sahip olmak demektir. Para, arkadaş, çevre hırsı gibi. Tûl-i emelin iki nedeni vardır: hakikâti bilmemek ve dünya sevgisidir.

Bir kişinin emelinin uzun olması dört şeyi beraberinde getirir:

1- Kişi, Allah’a itaati bırakır, ibadetlerinde tembellik etmeye başlar. Çünkü emeli uzun olan kişi önünde daha çok gün varmış gibi düşünür. “Bugün yapmayayım, yarın yapayım. Daha gencim yaşlanınca yaparım.” gibi düşüncelere kapılır.

2- Yine aynı düşüncelerden dolayı tövbeyi terk eder veya erteler.

3- Dünya hırsıyla meşgul olur, hep biriktirmek ister. Ahireti bırakıp dünya hırsına kapılır. 3 günlük yolculuğa çıkanla, 1 aylık yolculuğa çıkan kişi aynı çantayı hazırlar mı? Kişi fark etmeden biriktirmeye başlar. Yarının garanti olmadığını unutur.

4- Kalp katılığı görülür. Uzun vadeli emellere sahip olan kişilerin kalpleri, söz dinlemez, duygusal olmaz.

Reçete: Emellerimizi kısa tutmalıyız. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmalıyız ama yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışmalıyız. Ahiret için çalışan kişiye de dünya zaten bir şey yapamaz, isterse tüm dünya onun olsun. Kendimize dönüp bakmalıyız, kısa emelli olmak konusunda ne kadar gayret ediyoruz; düşünmeliyiz.....
...
Devami gelecek..
 
Son düzenleme:

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
2. Tul-i Emel



Dünya ile ilgili uzun hedefler belirleme, ölümü hep erteleyen bir düşünce yapısına, sonu gelmez hırs ve arzuya sahip olmak demektir. Para, arkadaş, çevre hırsı gibi. Tûl-i emelin iki nedeni vardır: hakikâti bilmemek ve dünya sevgisidir.

Bir kişinin emelinin uzun olması dört şeyi beraberinde getirir:

1- Kişi, Allah’a itaati bırakır, ibadetlerinde tembellik etmeye başlar. Çünkü emeli uzun olan kişi önünde daha çok gün varmış gibi düşünür. “Bugün yapmayayım, yarın yapayım. Daha gencim yaşlanınca yaparım.” gibi düşüncelere kapılır.

2- Yine aynı düşüncelerden dolayı tövbeyi terk eder veya erteler.

3- Dünya hırsıyla meşgul olur, hep biriktirmek ister. Ahireti bırakıp dünya hırsına kapılır. 3 günlük yolculuğa çıkanla, 1 aylık yolculuğa çıkan kişi aynı çantayı hazırlar mı? Kişi fark etmeden biriktirmeye başlar. Yarının garanti olmadığını unutur.

4- Kalp katılığı görülür. Uzun vadeli emellere sahip olan kişilerin kalpleri, söz dinlemez, duygusal olmaz.

Reçete: Emellerimizi kısa tutmalıyız. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmalıyız ama yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışmalıyız. Ahiret için çalışan kişiye de dünya zaten bir şey yapamaz, isterse tüm dünya onun olsun. Kendimize dönüp bakmalıyız, kısa emelli olmak konusunda ne kadar gayret ediyoruz; düşünmeliyiz.
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
2. Haset



Bir nimet için “Neden o nimet onun?” diye düşünüp, kıskanmaya haset diyoruz. “Bende de o nimet olsaydı.” demek, haset değildir. “Onda neden var?” demek hasettir. Karşımızdakini Allah’ın nimetine uygun bulmamamız burada sorundur.

Haset 5 şeyi körükler:

1- İbadetleri ifsat eder. Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi amellerimizi yiyip, bitirir. O nimetleri ona Allah verdi, sana vermediği zekayı ona verdi. Sen kıskanırken “Allah ona niye verdi.” demek istiyorsun aslında.

2- İnsanı şer işler yapmaya sevk eder.

3- Hiçbir faydası olmayan keder, yorgunluk getirir.

4- Kalbin körelmesine neden olur. Allah’ın hükümlerinden hiçbir şey anlamaz olur.

5- Haset eden kişi hiçbir zaman muradına ulaşamaz. Mahrumiyet yaşar, perişan olur.

Reçete: Haset edenden korunmak için Felak ve Nas surelerini okumalıyız. Haset etmekten korunmak için de “Ey Allah’ım! Kullarının üzerindeki nimetlerinin tamamında bize sabır ver. Onların hallerini güzelleştir.” diye dua edebiliriz. Allah kalp hastalıklarından hepimizi korusun. Âmin.
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
3. Acelecilik




Acelecilik, bir işin hemen olup bitmesini istemek, “Şimdi istedim, şimdi olsun” tarzında düşünce yapısına sahip olmaktır. Acelecilik, kalp hastalıklarından biridir. Mü’min, hastalıklara karşı tedbir alıp hastalığa yakalanmayan insandır. Acelecilik, yaptığımız işlerde gayeyi kaybetmemize neden olur.

Aceleciliğin beraberinde getirdiği 4 durum vardır:

1- Aceleci insanlar, yaptıkları işleri çabuk bırakırlar, yaptıkları işten çabuk bıkarlar. Orta yolu tutturamazlar; ya aşırı çalışkan olurlar ya da tembel olurlar.

2- Acelecilik, takva ve vera düzeyindeki Müslümanlığa engeldir. İnsan, inceleye inceleye, hazmede hazmede iş yapmalı. İbadette de böyle olması gerekir. Aceleci insan dikkat etmediği için takva boyutuna engeldir.

Âdâb, sünnet hatta farzlara bile engel olabilir. 2 dakikada abdest alan mı daha dikkatli almış olur, 5 dakikada alan mı?

3- Aceleci insan, duasının hemen kabul olmasını ister. Olmayınca da dua etmeyi bırakır.

4- İnsanlardan kötülük görünce hemen beddua eder. Aceleci insan, dua ederken bile zarar eder.

“İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister. İnsan pek acelecidir!” (İsra Suresi, 11. ayet meali)

Reçete: Teenni sahibi olmalıyız. Mü’min insan aceleci değil, disiplinli olmalı. İşlerini vaktinde kuralına göre âdâbına göre yapmalı. Her şeyin bir zamanı, olgunluk vakti olduğunu bilmeli. Allahû Teala, teenni sahibi Mü’minler olabilmeyi bizlere nasip etsin. Âmin.
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
4. Kibir



Birinin herhangi bir konuda yetersiz olduğunu düşündüğümüz ve o kişiye bir şey söylediğimiz zaman; dalga geçsekte geçmesekte yorumlarımız, “O insan benden daha düşük.” düşüncesinden ilham alıyor.

“Allah katında en değerli ve en üstününüz, en takvalınızdır.”(Hucurât Suresi, 13. ayet meali)

Allah’ın takvası kalptedir ve biz bunu göremeyiz.

Eğer birinin alt tabakadan olduğunu düşünüyorsak sadece düşüncemizde değil inancımızda da yanlışlık var demektir. Bizi daha üstün yapacak tek şey kalbimizde gizli ve bunu sadece Allah görür.

İnsanlarla alay etmemeliyiz, onları değersiz görmemeliyiz belki alay ettiğimiz insan bizden daha üstündür.

“Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.” (Hucurât Suresi, 11. ayet meali)

Reçete: “Allah’ım, bizi konuşmalarımızda, tutumlarımızda merhametli kıl. Allah’ım rencide edildiğimiz insanların bağışlanmalarını istememiz için bize cesaret ve iman ver. Allah’ım yalnız senin tarafından verilen imanla ve Peygamberimizin sevgisiyle birbirimize karşı yumuşak olmamızı nasip et!” diye dua edebiliriz.
 

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
Kaynaklar
1)ENGELLER – 25 (Kalbin Korunması – 2) [Minhâcü’l Âbidîn Okumaları – Nureddin Yıldız] 45. Ders
2 ENGELLER – 26 (Kalbin Korunması – 3) [Minhâcü’l Âbidîn Okumaları – Nureddin Yıldız] 46. Ders
3)ENGELLER – 27 (Kalbin Korunması – 4) [Minhâcü’l Âbidîn Okumaları – Nureddin Yıldız] 47. Ders
4)ENGELLER – 28 (Kalbin Korunması – 5) [Minhâcü’l Âbidîn Okumaları – Nureddin Yıldız] 48. Ders
5)Acelecilik şeytandandır ve bir kalp hastalığıdır. Peki acelecilik nedir? [ Nureddin Yıldız ]
6) Alaycılık ve Kibir [Nouman Ali Khan] [Türkçe Altyazılı]
 

Son mesajlar