KEŞKE TEK ODALI EVDE YAŞASAYDIK
Annesinin yakınmaları nedeniyle yeğenimle görüşüyoruz.
Henüz ilkokul dörde gidiyor. Annesinin ifadesiyle yeğenim akşamları evde öfkeli görünüyormuş.
Uyuyamıyormuş bazen. Zaman zaman korkuları oluyormuş. Okul başarısında belirgin düşüklük varmış. Neşesi de pek yokmuş. Üzgün ve ağlamaklı hali varmış çoğu kez.
Bu tür çocuk ruh hali şikayetleri her çocukta farklı sebeplere dayanıyor olabilir. Bakalım bizimkinde neler varmış. Karşılıklı dertleşmeye başladık.
- Babanı özlüyor musun?
- Hem de çok.
- Neden? Baban eve gelmiyor mu?
- Geliyor ama pek görüşemiyoruz. Sesini bile özlediğim zamanlar çok oluyor. Yüzüne doyasıya bakamıyorum.
- Bunun bir sebebi olmalı değil mi?
- Var tabi. Birincisi işten eve genelde geç geliyor. Hatta ben, uyku saatim gelmiş olmasına ve annemin ısrarlarına rağmen uyumuyorum ve babamı görmek için bekliyorum.
- Peki baban eve gelince onun yanında nasıl zaman geçirmeyi planlıyorsun?
- Babam eve mutlaka aç gelir. O gelir gelmez annem babama sofra kurar. Ben de yemek bahanesiyle sofraya oturuyorum.
- Bu plan işe yarıyor mu?
- Keşke Özellikle babam eve erken geldiği akşamlar bile sökmüyor.
- Niçin?
- Babam çabuk çabuk yemek yer ve hemen koltuğa uzanır. Ya televizyon izler ya da telefonuyla meşgul olur.
- Olsun sen de yanında duruver.
- Olur mu hiç? Sofra telaşı biter bitmez babam derslerime çalışmam, ödevlerimi yapmam için yüksek sesle bana seslenir:
Haydi, doğru odana, ders çalışmaya.
- Tatil günlerinde ne oluyor?
- O zaman da başka bahanesi var:
Uyku saatin geldi, doğru odana.
- Peki sen neler düşünüyorsun bu durumda?
- Keşke kendi başıma odam olmasaydı.
Keşke onların da odası olmasaydı.
Keşke tek odalı evde yaşasaydık O zaman belki babamla uzun zaman geçirebilirdim.
yaşar kuru
Annesinin yakınmaları nedeniyle yeğenimle görüşüyoruz.
Henüz ilkokul dörde gidiyor. Annesinin ifadesiyle yeğenim akşamları evde öfkeli görünüyormuş.
Uyuyamıyormuş bazen. Zaman zaman korkuları oluyormuş. Okul başarısında belirgin düşüklük varmış. Neşesi de pek yokmuş. Üzgün ve ağlamaklı hali varmış çoğu kez.
Bu tür çocuk ruh hali şikayetleri her çocukta farklı sebeplere dayanıyor olabilir. Bakalım bizimkinde neler varmış. Karşılıklı dertleşmeye başladık.
- Babanı özlüyor musun?
- Hem de çok.
- Neden? Baban eve gelmiyor mu?
- Geliyor ama pek görüşemiyoruz. Sesini bile özlediğim zamanlar çok oluyor. Yüzüne doyasıya bakamıyorum.
- Bunun bir sebebi olmalı değil mi?
- Var tabi. Birincisi işten eve genelde geç geliyor. Hatta ben, uyku saatim gelmiş olmasına ve annemin ısrarlarına rağmen uyumuyorum ve babamı görmek için bekliyorum.
- Peki baban eve gelince onun yanında nasıl zaman geçirmeyi planlıyorsun?
- Babam eve mutlaka aç gelir. O gelir gelmez annem babama sofra kurar. Ben de yemek bahanesiyle sofraya oturuyorum.
- Bu plan işe yarıyor mu?
- Keşke Özellikle babam eve erken geldiği akşamlar bile sökmüyor.
- Niçin?
- Babam çabuk çabuk yemek yer ve hemen koltuğa uzanır. Ya televizyon izler ya da telefonuyla meşgul olur.
- Olsun sen de yanında duruver.
- Olur mu hiç? Sofra telaşı biter bitmez babam derslerime çalışmam, ödevlerimi yapmam için yüksek sesle bana seslenir:
Haydi, doğru odana, ders çalışmaya.
- Tatil günlerinde ne oluyor?
- O zaman da başka bahanesi var:
Uyku saatin geldi, doğru odana.
- Peki sen neler düşünüyorsun bu durumda?
- Keşke kendi başıma odam olmasaydı.
Keşke onların da odası olmasaydı.
Keşke tek odalı evde yaşasaydık O zaman belki babamla uzun zaman geçirebilirdim.
yaşar kuru