LEKNEVi
Ebü’l-Hasenât Muhammed Abdülhay b. Muhammed Abdilhalîm b. Muhammed Emînillâh es-Sihâlevî el-Leknevî (1848-1886) Hindistanlı muhaddis ve Hanefî fakihi
Banda’da (Hindistan) doğdu. Soyu Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye dayandığı için Ensârî nisbesiyle de anılır. Babası hadis, fıkıh ve aklî ilimlere dair otuzdan fazla eser vermiş bir âlimdir. Leknevî on yaşında iken Kur’an’ı ezberledi, babasından aklî ve naklî ilimleri öğrendi.
Hâfızlık yaptığı yıllarda Farsça, belâgat ve hat dersleri aldı. On yedi yaşında öğrenimini tamamladıktan sonra babasıyla gittiği Haydarâbâd’da Medresetü’n-Nizâmiyye’de iki yıl eğitim öğretim faaliyetinde bulundu. Babasıyla hacca gitti (1863), dönüşünde Haydarâbâd’da tedris ve telif hayatına devam etti. Babasının Haydarâbâd’da kadılık ve Adâletü’n-Nizâmiyye’de yöneticilik görevinde iken vefat etmesi üzerine (1868) bu görev kendisine verilmek istendiyse de kabul etmeyip Banda’ya döndü ve amcası Muhammed Mehdî’nin kızıyla evlendi.
Leknevî, ikinci haccı sırasında Ahmed b. Zeynî Dahlân ve İbn Humeyd’den Mekke’de, Muhammed b. Muhammed el-Arab el-Mağribî, Abdülganî b. Ebû Saîd el-Ömerî el-Müceddidî ve Ali el-Harîrî el-Medenî’den Medine’de bazı eserlerin rivayeti için icâzet aldı. Babasının dayısı Muhammed Ni‘metullah b. Nûrullah el-Ensârî’den matematik ve aklî ilimler, Muhammed Hâdim Hüseyin el-Muzafferpûrî’den Farsça ve riyâziyyât öğrendi. Hamîdüddin Ferâhî’den fıkıh okudu. Kısa ömrüne rağmen Zahîr Ahsen en-Nimevî, Muhammed Abdülbâkī el-Leknevî, İdrîs b. Abdülalî en-Nekrâmî gibi pek çok öğrenci yetiştirdi (Veliyyüddin en-Nedvî, s. 120-145). Leknevî 30 Rebîülevvel 1304’te (27 Aralık 1886) vefat etti.
Kaleme aldığı biyografisinde kendisinde sâdık rüya görme özelliğinin bulunduğunu, meydana gelecek olaylar hakkında rüya yoluyla açıkça veya işaretle bilgi sahibi kılındığını, bu yolla sahâbe ve ileri gelen âlimlerle görüşerek kendilerinden faydalandığını ileri sürmüştür (er-Refʿ ve’t-tekmîl, neşredenin girişi, s. 28).
Usul ve fürû ilimlerinde söz sahibi olan Leknevî delillerden hüküm çıkarmada oldukça mâhirdi. Hanefî olmasına rağmen mezhebin görüşüne muhalif açık bir delil bulduğunda mezhebin görüşünü kabul etmezdi (Abdülhay el-Hasenî, el-İʿlâm, VIII, 1268). Hadis ilimleri ve fıkıh yanında tefsir, tarih, ensâb, edebiyat, felsefe ve mantıkla da meşgul olan Leknevî, İngiliz idaresinin Hint alt kıtasını işgalinin en yoğun yaşandığı dönemde dinin temel kaynaklarına dönüş hareketine önem vermiş, bu durum halkın kendisine olan güvenini arttırmış, Seyyid Ahmed Han öncülüğünde devam eden İngiliz yanlısı çabaların halk nazarındaki etkisinin azalmasında önemli rol oynamıştır.
Eserleri. 120’ye yakın çalışması bulunan Leknevî’nin tahkik ederek neşrettiği kitaplara mukaddimeler yazmak, eserin müellifi, şârihleri, o sahada yazılan diğer eserler hakkında bilgi vermek, eserin muhtelif nüshalarına başvurarak güvenilir bir nüsha ortaya koymak ve gerekli yerlere notlar düşmek suretiyle o zamana göre yeni bir tahkik usulü geliştirdiği kabul edilmiştir (Veliyyüddin en-Nedvî, s. 158-159).
Belli başlı eserleri şunlardır:
Hadis. 1. et-Taʿlîḳu’l-mümecced ʿalâ Muvaṭṭaʾi’l-İmâm Muḥammed. İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾının Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî rivayetinin şerhidir (Leknev 1297, 1306 [taşbaskı], 1346; nşr. Takıyyüddin en-Nedvî, I-III, Dımaşk 1412/1991).
2. er-Refʿ ve’t-tekmîl fi’l-cerḥ ve’t-taʿdîl. Cerh ve ta‘dîl konusundaki belli başlı yanılgıları ortaya koyan eser Leknevî’nin sağlığında Mîzânü’l-iʿtidâl’in eki olarak yayımlanmış (Leknev 1301/1884, 1309), daha sonra Abdülfettâh Ebû Gudde’nin tahkikiyle neşredilmiş (Halep 1383/1963; Beyrut 1388/1968), Ebû Gudde 3. baskıdan itibaren (Beyrut 1407/1987) esere hacminden daha geniş dipnotlar eklemiştir.
3. el-Âs̱ârü’l-merfûʿa fi’l-aḫbâri’l-mevżûʿa. Adı bazı kaynaklarda yanlış olarak el-Envârü’l-merfûʿa şeklinde kaydedilen eser (Kehhâle, XI, 235; Abdülhay el-Kettânî, II, 729), belirli gün ve gecelerde kılınması tavsiye edilen nâfile namazlara dair mevzû olduğunda ittifak veya ihtilâf edilen rivayetleri bir araya getirmektedir (Leknev 1304; nşr. M. Saîd Besyûnî Zağlûl, Beyrut 1405/1984).
4. el-Ecvibetü’l-fâżıla*. Hadis meselelerine dair kendisine sorulan on sorunun cevabını ihtiva etmektedir (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Halep 1384/1964).
5. Ḫayrü’l-ḫaber fî eẕâni ḫayri’l-beşer. Ezan konusunda sorulan sorulara cevap vermek ve bu husustaki hadislerin sıhhat durumunu açıklamak üzere yazılmış bir risâle olup Mecmûʿatü’r-resâʾili’s-sitte içinde yayımlanmıştır (Leknev 1303, 1323).
6. Şerḥu’l-Ḥıṣni’l-ḥaṣîn. İbnü’l-Cezerî’ye ait eserin şerhidir (Leknev 1278, 1306; Mekke 1304, 1307).
7. Ẓaferü’l-emânî fî Muḫtaṣari’l-Cürcânî. Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin el-Muḫtaṣar fî uṣûli’l-ḥadîs̱ (ed-Dîbâcü’l-müẕheb) adlı eserinin şerhidir (Leknev 1304; nşr. Takıyyüddin en-Nedvî, Dubâi 1415/1995; nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Beyrut 1416). Leknevî ayrıca İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî’nin ʿUlûmü’l-ḥadîs̱’ini Muḳaddimetü İbni’ṣ-Ṣalâḥ adıyla neşretmiştir (Leknev 1304 [taşbaskı]).
Ebü’l-Hasenât Muhammed Abdülhay b. Muhammed Abdilhalîm b. Muhammed Emînillâh es-Sihâlevî el-Leknevî (1848-1886) Hindistanlı muhaddis ve Hanefî fakihi
Banda’da (Hindistan) doğdu. Soyu Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye dayandığı için Ensârî nisbesiyle de anılır. Babası hadis, fıkıh ve aklî ilimlere dair otuzdan fazla eser vermiş bir âlimdir. Leknevî on yaşında iken Kur’an’ı ezberledi, babasından aklî ve naklî ilimleri öğrendi.
Hâfızlık yaptığı yıllarda Farsça, belâgat ve hat dersleri aldı. On yedi yaşında öğrenimini tamamladıktan sonra babasıyla gittiği Haydarâbâd’da Medresetü’n-Nizâmiyye’de iki yıl eğitim öğretim faaliyetinde bulundu. Babasıyla hacca gitti (1863), dönüşünde Haydarâbâd’da tedris ve telif hayatına devam etti. Babasının Haydarâbâd’da kadılık ve Adâletü’n-Nizâmiyye’de yöneticilik görevinde iken vefat etmesi üzerine (1868) bu görev kendisine verilmek istendiyse de kabul etmeyip Banda’ya döndü ve amcası Muhammed Mehdî’nin kızıyla evlendi.
Leknevî, ikinci haccı sırasında Ahmed b. Zeynî Dahlân ve İbn Humeyd’den Mekke’de, Muhammed b. Muhammed el-Arab el-Mağribî, Abdülganî b. Ebû Saîd el-Ömerî el-Müceddidî ve Ali el-Harîrî el-Medenî’den Medine’de bazı eserlerin rivayeti için icâzet aldı. Babasının dayısı Muhammed Ni‘metullah b. Nûrullah el-Ensârî’den matematik ve aklî ilimler, Muhammed Hâdim Hüseyin el-Muzafferpûrî’den Farsça ve riyâziyyât öğrendi. Hamîdüddin Ferâhî’den fıkıh okudu. Kısa ömrüne rağmen Zahîr Ahsen en-Nimevî, Muhammed Abdülbâkī el-Leknevî, İdrîs b. Abdülalî en-Nekrâmî gibi pek çok öğrenci yetiştirdi (Veliyyüddin en-Nedvî, s. 120-145). Leknevî 30 Rebîülevvel 1304’te (27 Aralık 1886) vefat etti.
Kaleme aldığı biyografisinde kendisinde sâdık rüya görme özelliğinin bulunduğunu, meydana gelecek olaylar hakkında rüya yoluyla açıkça veya işaretle bilgi sahibi kılındığını, bu yolla sahâbe ve ileri gelen âlimlerle görüşerek kendilerinden faydalandığını ileri sürmüştür (er-Refʿ ve’t-tekmîl, neşredenin girişi, s. 28).
Usul ve fürû ilimlerinde söz sahibi olan Leknevî delillerden hüküm çıkarmada oldukça mâhirdi. Hanefî olmasına rağmen mezhebin görüşüne muhalif açık bir delil bulduğunda mezhebin görüşünü kabul etmezdi (Abdülhay el-Hasenî, el-İʿlâm, VIII, 1268). Hadis ilimleri ve fıkıh yanında tefsir, tarih, ensâb, edebiyat, felsefe ve mantıkla da meşgul olan Leknevî, İngiliz idaresinin Hint alt kıtasını işgalinin en yoğun yaşandığı dönemde dinin temel kaynaklarına dönüş hareketine önem vermiş, bu durum halkın kendisine olan güvenini arttırmış, Seyyid Ahmed Han öncülüğünde devam eden İngiliz yanlısı çabaların halk nazarındaki etkisinin azalmasında önemli rol oynamıştır.
Eserleri. 120’ye yakın çalışması bulunan Leknevî’nin tahkik ederek neşrettiği kitaplara mukaddimeler yazmak, eserin müellifi, şârihleri, o sahada yazılan diğer eserler hakkında bilgi vermek, eserin muhtelif nüshalarına başvurarak güvenilir bir nüsha ortaya koymak ve gerekli yerlere notlar düşmek suretiyle o zamana göre yeni bir tahkik usulü geliştirdiği kabul edilmiştir (Veliyyüddin en-Nedvî, s. 158-159).
Belli başlı eserleri şunlardır:
Hadis. 1. et-Taʿlîḳu’l-mümecced ʿalâ Muvaṭṭaʾi’l-İmâm Muḥammed. İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾının Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî rivayetinin şerhidir (Leknev 1297, 1306 [taşbaskı], 1346; nşr. Takıyyüddin en-Nedvî, I-III, Dımaşk 1412/1991).
2. er-Refʿ ve’t-tekmîl fi’l-cerḥ ve’t-taʿdîl. Cerh ve ta‘dîl konusundaki belli başlı yanılgıları ortaya koyan eser Leknevî’nin sağlığında Mîzânü’l-iʿtidâl’in eki olarak yayımlanmış (Leknev 1301/1884, 1309), daha sonra Abdülfettâh Ebû Gudde’nin tahkikiyle neşredilmiş (Halep 1383/1963; Beyrut 1388/1968), Ebû Gudde 3. baskıdan itibaren (Beyrut 1407/1987) esere hacminden daha geniş dipnotlar eklemiştir.
3. el-Âs̱ârü’l-merfûʿa fi’l-aḫbâri’l-mevżûʿa. Adı bazı kaynaklarda yanlış olarak el-Envârü’l-merfûʿa şeklinde kaydedilen eser (Kehhâle, XI, 235; Abdülhay el-Kettânî, II, 729), belirli gün ve gecelerde kılınması tavsiye edilen nâfile namazlara dair mevzû olduğunda ittifak veya ihtilâf edilen rivayetleri bir araya getirmektedir (Leknev 1304; nşr. M. Saîd Besyûnî Zağlûl, Beyrut 1405/1984).
4. el-Ecvibetü’l-fâżıla*. Hadis meselelerine dair kendisine sorulan on sorunun cevabını ihtiva etmektedir (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Halep 1384/1964).
5. Ḫayrü’l-ḫaber fî eẕâni ḫayri’l-beşer. Ezan konusunda sorulan sorulara cevap vermek ve bu husustaki hadislerin sıhhat durumunu açıklamak üzere yazılmış bir risâle olup Mecmûʿatü’r-resâʾili’s-sitte içinde yayımlanmıştır (Leknev 1303, 1323).
6. Şerḥu’l-Ḥıṣni’l-ḥaṣîn. İbnü’l-Cezerî’ye ait eserin şerhidir (Leknev 1278, 1306; Mekke 1304, 1307).
7. Ẓaferü’l-emânî fî Muḫtaṣari’l-Cürcânî. Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin el-Muḫtaṣar fî uṣûli’l-ḥadîs̱ (ed-Dîbâcü’l-müẕheb) adlı eserinin şerhidir (Leknev 1304; nşr. Takıyyüddin en-Nedvî, Dubâi 1415/1995; nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Beyrut 1416). Leknevî ayrıca İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî’nin ʿUlûmü’l-ḥadîs̱’ini Muḳaddimetü İbni’ṣ-Ṣalâḥ adıyla neşretmiştir (Leknev 1304 [taşbaskı]).
Son düzenleme: