Çat kapı gelse beklenen
Neyi beklediğini bilmeden bekleyen ben
Kıskandırsam dünyayı
Şöyle bir caka satsam salına salına
Yüzüme vuran hüznün yumağı
Çizgilerini bırakıp uzaklaşsa benden uzağa
Açılsa kalemim mavilerin en güzeline
Balonlarca yükselse hislerim
ve bir balık olsa bütün düşlerim
takılsa oltasına seviş(l)melerin
Süzülsem uzak diyarlara
Tırnak içinde biriktirdiğim tüm gözyaşlarımı bırakıp ardımda
Yeniden doğsam kalbinin karnından kendimin
Mutlu olmayı öğrenirmiyim ki
Sahi Hacı abi
Bir kavun dilimleyip karpuz yer gibi yesem gece yarısı
Geçer mi şu yüreğimin acıkmışlığı/ diner mi susamışlığı damağımın
Babamı kaybettiğimden beri zehir gibi bir tat var soframın ortasında
Sarsak makarayı en baştan
çözsek bütün düğümlerini bir çırpıda
Hasret çanları sokaklarda yankılanmadan
Yetişir miyiz çocukluğun ilk cemresine
Elma şekerleri sürermiyiz ağlayan gözlere
Biliyor musun
Bizim köyün toprağı her mevsim yağmur kokar
ucunda da tütün yanar için için
Annemin güllerinden toplayıp ne vakit gül suyu serpsem etrafa
işte o vakit cennet gibi gülümser
uzamaya korkan ağaçlar ve hep güneş açar gökkuşağı
Ölümün kokusu bir başka güzelleşir
Deniz gibi taşar deresi
Derisi yeşerir taşların
Hiç olmadık anda Kelebek olup
Koca bir güne yazılır Mutluluk kalın harflerle
Hatırlıyor musun Hacı abi
Seninle ne zaman konuşsak
"Gün gelecek sen de büyüyeceksin ve insanların arasına karışacaksın" derdin
Alfabedeki bütün harflere karıştım
hatta karıştırdım da birbirine
en çokta gündüzü geceyle
fakat insanların arasına karışmayı bir türlü beceremedim
Bir bilsen ne muziplikler yaptım
Onlar çiçekli elbiseler giyerken
ben hep siyaha sarıldım
Onlar hüzünlü şiirler derlerken
ben inadına 32 dişli şiirler k'araladım
Onlar beyaz dediyse
ben siyahh deyip amigoluk yaptım
Anlayacağın çocukluktan bir türlü soyunamadım
Bakma sen benim kaçık hallerime
Bir sigara yakarım ucunu kırmadan
Bir de yarım şiir yazarım imlasız kuralsız
Yeniden çizerim beklemenin resmini
Mutluluk mu dedin
Gün gelir de tanışırız belki
Yakarız fenerini gecelerin
Akarız boylu boyunca yıldızların arasından
Zik zak çizip gönül karıştırmaktansa
Dümdüz yol alırız bir salıncakta
Bir de ipekten papyon yaparız Ay dedeye
Nikah kıyarız
Neye kıydığımızı
Neden kıydığımızı
Nasıl kıydığımızı bilmeden
Ahh Hacı abi
Ahh. ..
Bak yine düğümlendi harflerin noktaları
El ele verip
Terkettiler beyaz sayfayı
Kıymak dedim de
Bir kıymık olup
Battı sol yanıma kıyılmışlığım
Sahi Hacı abi
Ben hangi sayfanın
bitmek bilmeyen sancılı notasıyım
.
.
.
dedim sustum tırnaksız
Seda Turan/Mehlikâ
27.05.2021
Neyi beklediğini bilmeden bekleyen ben
Kıskandırsam dünyayı
Şöyle bir caka satsam salına salına
Yüzüme vuran hüznün yumağı
Çizgilerini bırakıp uzaklaşsa benden uzağa
Açılsa kalemim mavilerin en güzeline
Balonlarca yükselse hislerim
ve bir balık olsa bütün düşlerim
takılsa oltasına seviş(l)melerin
Süzülsem uzak diyarlara
Tırnak içinde biriktirdiğim tüm gözyaşlarımı bırakıp ardımda
Yeniden doğsam kalbinin karnından kendimin
Mutlu olmayı öğrenirmiyim ki
Sahi Hacı abi
Bir kavun dilimleyip karpuz yer gibi yesem gece yarısı
Geçer mi şu yüreğimin acıkmışlığı/ diner mi susamışlığı damağımın
Babamı kaybettiğimden beri zehir gibi bir tat var soframın ortasında
Sarsak makarayı en baştan
çözsek bütün düğümlerini bir çırpıda
Hasret çanları sokaklarda yankılanmadan
Yetişir miyiz çocukluğun ilk cemresine
Elma şekerleri sürermiyiz ağlayan gözlere
Biliyor musun
Bizim köyün toprağı her mevsim yağmur kokar
ucunda da tütün yanar için için
Annemin güllerinden toplayıp ne vakit gül suyu serpsem etrafa
işte o vakit cennet gibi gülümser
uzamaya korkan ağaçlar ve hep güneş açar gökkuşağı
Ölümün kokusu bir başka güzelleşir
Deniz gibi taşar deresi
Derisi yeşerir taşların
Hiç olmadık anda Kelebek olup
Koca bir güne yazılır Mutluluk kalın harflerle
Hatırlıyor musun Hacı abi
Seninle ne zaman konuşsak
"Gün gelecek sen de büyüyeceksin ve insanların arasına karışacaksın" derdin
Alfabedeki bütün harflere karıştım
hatta karıştırdım da birbirine
en çokta gündüzü geceyle
fakat insanların arasına karışmayı bir türlü beceremedim
Bir bilsen ne muziplikler yaptım
Onlar çiçekli elbiseler giyerken
ben hep siyaha sarıldım
Onlar hüzünlü şiirler derlerken
ben inadına 32 dişli şiirler k'araladım
Onlar beyaz dediyse
ben siyahh deyip amigoluk yaptım
Anlayacağın çocukluktan bir türlü soyunamadım
Bakma sen benim kaçık hallerime
Bir sigara yakarım ucunu kırmadan
Bir de yarım şiir yazarım imlasız kuralsız
Yeniden çizerim beklemenin resmini
Mutluluk mu dedin
Gün gelir de tanışırız belki
Yakarız fenerini gecelerin
Akarız boylu boyunca yıldızların arasından
Zik zak çizip gönül karıştırmaktansa
Dümdüz yol alırız bir salıncakta
Bir de ipekten papyon yaparız Ay dedeye
Nikah kıyarız
Neye kıydığımızı
Neden kıydığımızı
Nasıl kıydığımızı bilmeden
Ahh Hacı abi
Ahh. ..
Bak yine düğümlendi harflerin noktaları
El ele verip
Terkettiler beyaz sayfayı
Kıymak dedim de
Bir kıymık olup
Battı sol yanıma kıyılmışlığım
Sahi Hacı abi
Ben hangi sayfanın
bitmek bilmeyen sancılı notasıyım
.
.
.
dedim sustum tırnaksız
Seda Turan/Mehlikâ
27.05.2021
