Tövbe etti, hayatını değiştirdi... Modacı Tanju Babacan, yeni yolculuğunu 'Tereddüt' kitabında anlattı
RÖPORTAJ: ŞİRİN SEVER
Eşcinseldi, hızlı bir hayat yaşıyordu... Bir gün arkadaşından etkilenerek Kur’an okumaya başladı ve hayatı değişti. Cinselliğe tövbe etti, Umre’ye gitti ve 10 yıldır süren bu yolculuğunu ‘Tereddüt’ isminde bir kitap yazarak anlattı. Ünlü modacı Tanju Babacan “Anne babalar bu kitabı evlatları için okusun lütfen” diyor…
Bu kitabı niye yazdınız?
Ben bu yolculuğumu ilk kez bir TV programında anlattım. ‘Ben eşcinseldim, şimdi ne güzel namaz kılıyorum, aman da ne kadar güzel tövbe ettim’ diye de çıkmadım ortaya. İki sene ibadetimi gizli tuttuktan sonra birilerine seslenmek istedim. Tövbe etmek isteyen, böyle de yaşayabilme ihtimali olan insanlara, eğer bir zorluk yaşıyorlarsa ‘Merhaba, burada kalınabiliyor, ben başladım ve iki sene geçti” demek istedim. Bugün on sene oldu.
Sürekli sorulan sorulara toplu bir cevap mı yani?
Aynen! Benim ekrandan seslenmemle beraber çok reaksiyon aldım. Kanada’dan, oradan buradan gençlerden “Abi deniyorum, yine nefsime yenik düşüyorum” gibi yaklaşımlar gelince kitapla daha geniş kitlelere ulaşmak istedim. Aslında yoktu aklımda… Aşkım Kapışmak dedi ki “Tanju niye yazmıyorsun?”. Ertesi gün İnkılap Yayınevi’nden Senem aradı “Biz herkese ‘yaz’ demiyoruz. Ama sizinki krem şantilerin arasında yaşayıp kuru ekmek yemeyi tercih etmek gibi bir şey. Yazarsanız yayınlarız” dedi. İki sene önce yazmaya başladım.
Bu eşcinsellere kendinizce doğru yolu gösterme kitabı mı?
Bu kitap, aba altından bir davet değil. Ancak bulunduğumuz güzel yere davet diyebiliriz. İcabet eden eder, etmeyen etmez. 38 sene boyunca içerisinde yaşadığım, eğlendiğim, hala da kemik dostluklarım olan eşcinsellere homofobik yaklaşımları tümden yok edebilecek bir durumda değilim ama bir parça esnetebilirsem ne ala…
Kitapta güzel bir laf etmişsiniz: “Görüyorum ki bazı arkadaşlar kırıtmanın sınırlarını aşmışlar!” Aslında biraz yol gösterme, ‘biraz kendine gel’ çabası mı?
Çeki düzen uyarısı değil de… Yorulmayın tavsiyesi. ‘Karşı tarafı yormayın’ değil, kendinizi yormayın demek istedim. Kendi arzuları bilir ama kendilerini bu kadar yormasınlar bence.
Aileniz sizi olduğunuz gibi kabul etmeseydi, yaşamınız nasıl olurdu hiç düşündünüz mü?
Hayatımdaki diğer örnekler gibi olma ihtimalim yüksek olurdu. O yüzden ben fevkalade şanslıyım.
ÖDÜN VERDİĞİM ŞEYİ NEYLE KIYASLIYORLAR
Kitabınız çok samimi, çok etkileyici gerçekten. Ama “Böyle bir dönemde kendini pazarlamanın yolunu bulmuş” diyenler de var. Cevabınız nedir?
10 senelik bir serüven olduğu için bu tarz sorularla çok karşılaştım. Benim kıblem ne Atatürk, ne Tayyip Erdoğan. Benim kıblem Rabbimdir. Türkiye’de ibadetine imza atacağım insanlar beni çok iyi bilirler. Diğerleri arkamdan tef çalsa da öne
Niye kitabın adı ‘Teredddüt’?
Hepimiz bir inanca, bir kitaba tabi olsak da ona farklı şekillerde inanıyoruz. Dolayısıyla nasıl tereddüt etmem ki? Nasıl imza atabilirim ki altına? “Ya atalarınız yanıldıysa” diyor ayet. Dolayısıyla benim tereddütüm annemden babamdan doğarken olmuş.
“Ben sülaleme bir kitap yazdım… İki tane kanat taktım ucuna, nereye uçuyorsa oraya uçsun diye. Samimiyetimle her zaman doğru yerlere uçtuğumu düşünüyorum. Annelerin babaların bu kitabı, evlatları için okumasını çok istiyorum."
Yani tereddütünüz tercih ettiğiniz yolla mı ilgili, önceki yaşamınızla mı?
Her şeyle ilgili. Her şeye tereddütle yaklaşmaktan hoşlanıyorum.
RÖPORTAJ: ŞİRİN SEVER
Eşcinseldi, hızlı bir hayat yaşıyordu... Bir gün arkadaşından etkilenerek Kur’an okumaya başladı ve hayatı değişti. Cinselliğe tövbe etti, Umre’ye gitti ve 10 yıldır süren bu yolculuğunu ‘Tereddüt’ isminde bir kitap yazarak anlattı. Ünlü modacı Tanju Babacan “Anne babalar bu kitabı evlatları için okusun lütfen” diyor…
Bu kitabı niye yazdınız?
Ben bu yolculuğumu ilk kez bir TV programında anlattım. ‘Ben eşcinseldim, şimdi ne güzel namaz kılıyorum, aman da ne kadar güzel tövbe ettim’ diye de çıkmadım ortaya. İki sene ibadetimi gizli tuttuktan sonra birilerine seslenmek istedim. Tövbe etmek isteyen, böyle de yaşayabilme ihtimali olan insanlara, eğer bir zorluk yaşıyorlarsa ‘Merhaba, burada kalınabiliyor, ben başladım ve iki sene geçti” demek istedim. Bugün on sene oldu.
Sürekli sorulan sorulara toplu bir cevap mı yani?
Aynen! Benim ekrandan seslenmemle beraber çok reaksiyon aldım. Kanada’dan, oradan buradan gençlerden “Abi deniyorum, yine nefsime yenik düşüyorum” gibi yaklaşımlar gelince kitapla daha geniş kitlelere ulaşmak istedim. Aslında yoktu aklımda… Aşkım Kapışmak dedi ki “Tanju niye yazmıyorsun?”. Ertesi gün İnkılap Yayınevi’nden Senem aradı “Biz herkese ‘yaz’ demiyoruz. Ama sizinki krem şantilerin arasında yaşayıp kuru ekmek yemeyi tercih etmek gibi bir şey. Yazarsanız yayınlarız” dedi. İki sene önce yazmaya başladım.
Bu eşcinsellere kendinizce doğru yolu gösterme kitabı mı?
Bu kitap, aba altından bir davet değil. Ancak bulunduğumuz güzel yere davet diyebiliriz. İcabet eden eder, etmeyen etmez. 38 sene boyunca içerisinde yaşadığım, eğlendiğim, hala da kemik dostluklarım olan eşcinsellere homofobik yaklaşımları tümden yok edebilecek bir durumda değilim ama bir parça esnetebilirsem ne ala…
Kitapta güzel bir laf etmişsiniz: “Görüyorum ki bazı arkadaşlar kırıtmanın sınırlarını aşmışlar!” Aslında biraz yol gösterme, ‘biraz kendine gel’ çabası mı?
Çeki düzen uyarısı değil de… Yorulmayın tavsiyesi. ‘Karşı tarafı yormayın’ değil, kendinizi yormayın demek istedim. Kendi arzuları bilir ama kendilerini bu kadar yormasınlar bence.
Aileniz sizi olduğunuz gibi kabul etmeseydi, yaşamınız nasıl olurdu hiç düşündünüz mü?
Hayatımdaki diğer örnekler gibi olma ihtimalim yüksek olurdu. O yüzden ben fevkalade şanslıyım.
ÖDÜN VERDİĞİM ŞEYİ NEYLE KIYASLIYORLAR
Kitabınız çok samimi, çok etkileyici gerçekten. Ama “Böyle bir dönemde kendini pazarlamanın yolunu bulmuş” diyenler de var. Cevabınız nedir?
10 senelik bir serüven olduğu için bu tarz sorularla çok karşılaştım. Benim kıblem ne Atatürk, ne Tayyip Erdoğan. Benim kıblem Rabbimdir. Türkiye’de ibadetine imza atacağım insanlar beni çok iyi bilirler. Diğerleri arkamdan tef çalsa da öne
Niye kitabın adı ‘Teredddüt’?
Hepimiz bir inanca, bir kitaba tabi olsak da ona farklı şekillerde inanıyoruz. Dolayısıyla nasıl tereddüt etmem ki? Nasıl imza atabilirim ki altına? “Ya atalarınız yanıldıysa” diyor ayet. Dolayısıyla benim tereddütüm annemden babamdan doğarken olmuş.
“Ben sülaleme bir kitap yazdım… İki tane kanat taktım ucuna, nereye uçuyorsa oraya uçsun diye. Samimiyetimle her zaman doğru yerlere uçtuğumu düşünüyorum. Annelerin babaların bu kitabı, evlatları için okumasını çok istiyorum."
Yani tereddütünüz tercih ettiğiniz yolla mı ilgili, önceki yaşamınızla mı?
Her şeyle ilgili. Her şeye tereddütle yaklaşmaktan hoşlanıyorum.
Son düzenleme: