Kalp kıra kıra yolumuza devam ediyoruz. Hem ne devam etmek. Kalp kırmada, gönül yıkmada, hatır saymama da üzerimize yok!
Kalp kırma üzerine, söylenen en güzel sözlerden biri Yunus Emreye aittir. Yunus, kalp kırma konusunda şöyle diyor, Bir kez gönül kırdın ise / Bu kıldığın namaz değil / Yetmiş iki millet dahi / Elin yüzün yumaz değil
Bu sözü kendisi için şiar edinenler, kalp kırmamaya gerçekten özen gösteriyorlar. Eşsiz sabır örnekleri veriyorlar!
Sabır gösterenlere rağmen, öfkeden gözü kimseyi görmeyenlerin, burnundan soluyanların, birilerine çatmak için bahane arayanların kırdıkları kalbin haddi hesabı yok!
Kalp kırmanın sonuçlarının nerelere kadar gideceğini, gidebileceğini hesap ettiğiniz oldu mu?
Her gün kaç kalp kırdığınız aklınıza geliyor mu?
Eşinizin, annenizin, babanızın, dostlarınızın, arkadaşlarınızın, yada hiç tanımadığınız birinin!
Daha sonra pişman olup, gönüllerini alıyor musunuz?
Kalp bir kırıldı mı, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz derlerdi büyüklerimiz.
Küllense de, üstü tamamen örtülse de, kalbinizin bir yerinde inceden inceye bir sızı kalır denirdi.
Kırdığınız kalp anne kalbi ise, hayatınızın yanlışını yapmış olabilirsiniz! Anne kalbi kırılamayacak kadar hassas, nazik ve nazenin bir yapıya sahiptir.
Hele o anne, kalbi kırıldıktan sonra ağlamış ve gözyaşlarına boğulmuşsa!..
Gerektiğinde bir panter gibi güçlü ve hudutsuz cesarete sahip olan annelerimizin kalbi evlatlarına karşı oldukça yufkadır. Hoşgörünün zirvelerinde dolaşan bir kalp gördüğünüzde bilin ki o kalp bir annenin kalbidir.
Annelerimiz, 70 yıl sırtımızda taşısak haklarını ödeyemeyeceğimiz insanlardır.
İnancımıza göre Rabbimizin sevdiği kalpler arasındadır anne kalpleri.
Yaradanın sevdiklerini incitmek, onların kalbini kırmak, tavsiye edilmemiştir.
Kırdığınız kalp baba kalbi ise, çok daha zordur insanın işi.
Halk arasında annenin bedduasını süt keser, baba kırıldı mı onun kırılmışlığını kesecek hiç bir şey yok, benzetmeleriyle bir çok hikaye anlatılagelmiştir.
Masumların, yetimlerin ve öksüzlerin kalbini kırmak, kalp kıranı toplum içerisinde de sevimsizleştirmiş, insanların onunla arasına sınır ve mesafe koymasına sebep olmuştur.
Herkesin içinde haksız yere insan kalbi kıranları toplum affetmemiştir.
O insanlar bir daha huzuru ve mutluluğu bulamamışlardır.
Onları sevenler, onları tanıyanlar, onlara destek çıkanlar, birer ikişer yanlarından çekilip gitmiş, o kalp kırıcı, o halden anlamayan, o öfkesine yenilen bir anda yapayalnız kalmıştır.
Etrafınızda yüzlerce insan olduğu halde onların arasında yapayalnız olmak, ne demektir, nasıl bir duygudur?
Bu sorunun cevabı öylesine zordur ki!
Düşüncesizliğimiz, çiyliğimiz, edep ve adap konusundaki yanlış yaklaşımlarımız, anlamadan-dinlemeden insanların üzerine gitmemiz, dolduruşlara gelip insanlara hakaret etmemiz, kendimizi ispat adına kırıp-dökmemiz, bir çok kalbin kırılmasına yol açmıştır.
Sevgi varken
Hoşgörü varken
İnsanların kusurunu ve yanlışını örtmek varken
Şefkat ve merhamet varken
Tevazu ve alçak gönüllük varken
Yardım elimizi cömertçe uzatmak varken
Öfke ve hiddetimize mani olabilmek varken
Neden hep tersini yaparız hiç düşündünüz mü?
En sığ tarafımızın, en anlayışsız tarafımızın, en hoşgörüsüz tarafımızın öne çıkmasına neden mani olamayız?
Kırdığınız kalbi yaradan seviyorsa bir daha iflah olmazsınız denmiştir.
Kalbinizi kıranı bağışlasanız bile, o bağışlamayabilir!
Kalp kırılması konusunda yazanlar ve sohbet edenler, kalbin kolay kolay kırılmayacağını anlatmışlardır.
Onlara göre; Kalp, oldukça dayanıklıdır.
Dirençlidir.
Olur-olmaz tavırlar ve yanlışlar karşısında hemen küsmez.
Karşı tarafa mutlaka yanlış yapmıştır, vardır bir sebebi diye hak tanır.
Kendini toparlasın, yanlışından dönsün, gelsin kusura bakma desin diye süre verir.
Bazen, görmezden, duymazdan gelir.
Anlamıyormuş gibi yapar, hatta güler geçer.
Bazı hallerde bağrına taş basar hiçbir şeyi belli etmemeye çalışır.
Amma birde kırılırsa!..
Hz. Pir kalp kıranları şu sözüyle öyle bir uyarıyor ki, düşündüğünüzde tüyleriniz diken diken olabilir, pişmanlıktan gözleriniz dolabilir.
Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.
Erol Sunat
Kalp kırma üzerine, söylenen en güzel sözlerden biri Yunus Emreye aittir. Yunus, kalp kırma konusunda şöyle diyor, Bir kez gönül kırdın ise / Bu kıldığın namaz değil / Yetmiş iki millet dahi / Elin yüzün yumaz değil
Bu sözü kendisi için şiar edinenler, kalp kırmamaya gerçekten özen gösteriyorlar. Eşsiz sabır örnekleri veriyorlar!
Sabır gösterenlere rağmen, öfkeden gözü kimseyi görmeyenlerin, burnundan soluyanların, birilerine çatmak için bahane arayanların kırdıkları kalbin haddi hesabı yok!
Kalp kırmanın sonuçlarının nerelere kadar gideceğini, gidebileceğini hesap ettiğiniz oldu mu?
Her gün kaç kalp kırdığınız aklınıza geliyor mu?
Eşinizin, annenizin, babanızın, dostlarınızın, arkadaşlarınızın, yada hiç tanımadığınız birinin!
Daha sonra pişman olup, gönüllerini alıyor musunuz?
Kalp bir kırıldı mı, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz derlerdi büyüklerimiz.
Küllense de, üstü tamamen örtülse de, kalbinizin bir yerinde inceden inceye bir sızı kalır denirdi.
Kırdığınız kalp anne kalbi ise, hayatınızın yanlışını yapmış olabilirsiniz! Anne kalbi kırılamayacak kadar hassas, nazik ve nazenin bir yapıya sahiptir.
Hele o anne, kalbi kırıldıktan sonra ağlamış ve gözyaşlarına boğulmuşsa!..
Gerektiğinde bir panter gibi güçlü ve hudutsuz cesarete sahip olan annelerimizin kalbi evlatlarına karşı oldukça yufkadır. Hoşgörünün zirvelerinde dolaşan bir kalp gördüğünüzde bilin ki o kalp bir annenin kalbidir.
Annelerimiz, 70 yıl sırtımızda taşısak haklarını ödeyemeyeceğimiz insanlardır.
İnancımıza göre Rabbimizin sevdiği kalpler arasındadır anne kalpleri.
Yaradanın sevdiklerini incitmek, onların kalbini kırmak, tavsiye edilmemiştir.
Kırdığınız kalp baba kalbi ise, çok daha zordur insanın işi.
Halk arasında annenin bedduasını süt keser, baba kırıldı mı onun kırılmışlığını kesecek hiç bir şey yok, benzetmeleriyle bir çok hikaye anlatılagelmiştir.
Masumların, yetimlerin ve öksüzlerin kalbini kırmak, kalp kıranı toplum içerisinde de sevimsizleştirmiş, insanların onunla arasına sınır ve mesafe koymasına sebep olmuştur.
Herkesin içinde haksız yere insan kalbi kıranları toplum affetmemiştir.
O insanlar bir daha huzuru ve mutluluğu bulamamışlardır.
Onları sevenler, onları tanıyanlar, onlara destek çıkanlar, birer ikişer yanlarından çekilip gitmiş, o kalp kırıcı, o halden anlamayan, o öfkesine yenilen bir anda yapayalnız kalmıştır.
Etrafınızda yüzlerce insan olduğu halde onların arasında yapayalnız olmak, ne demektir, nasıl bir duygudur?
Bu sorunun cevabı öylesine zordur ki!
Düşüncesizliğimiz, çiyliğimiz, edep ve adap konusundaki yanlış yaklaşımlarımız, anlamadan-dinlemeden insanların üzerine gitmemiz, dolduruşlara gelip insanlara hakaret etmemiz, kendimizi ispat adına kırıp-dökmemiz, bir çok kalbin kırılmasına yol açmıştır.
Sevgi varken
Hoşgörü varken
İnsanların kusurunu ve yanlışını örtmek varken
Şefkat ve merhamet varken
Tevazu ve alçak gönüllük varken
Yardım elimizi cömertçe uzatmak varken
Öfke ve hiddetimize mani olabilmek varken
Neden hep tersini yaparız hiç düşündünüz mü?
En sığ tarafımızın, en anlayışsız tarafımızın, en hoşgörüsüz tarafımızın öne çıkmasına neden mani olamayız?
Kırdığınız kalbi yaradan seviyorsa bir daha iflah olmazsınız denmiştir.
Kalbinizi kıranı bağışlasanız bile, o bağışlamayabilir!
Kalp kırılması konusunda yazanlar ve sohbet edenler, kalbin kolay kolay kırılmayacağını anlatmışlardır.
Onlara göre; Kalp, oldukça dayanıklıdır.
Dirençlidir.
Olur-olmaz tavırlar ve yanlışlar karşısında hemen küsmez.
Karşı tarafa mutlaka yanlış yapmıştır, vardır bir sebebi diye hak tanır.
Kendini toparlasın, yanlışından dönsün, gelsin kusura bakma desin diye süre verir.
Bazen, görmezden, duymazdan gelir.
Anlamıyormuş gibi yapar, hatta güler geçer.
Bazı hallerde bağrına taş basar hiçbir şeyi belli etmemeye çalışır.
Amma birde kırılırsa!..
Hz. Pir kalp kıranları şu sözüyle öyle bir uyarıyor ki, düşündüğünüzde tüyleriniz diken diken olabilir, pişmanlıktan gözleriniz dolabilir.
Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.
Erol Sunat
