Sizi, biz yarattık. O halde tasdik etmeniz gerekmez mi?
(Rahimlere) döktüğünüz meniye (onun insan olmasına) ne dersiniz?
Onu (bir insan olarak) siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?
Aranızda ölümü takdir (ve vaktini tayin) eden biziz. Sizi (öldürüp veya helak edip yerinize) benzerlerinizi getirmemizin ve sizi bilmediğiniz bir âlem (olan âhiret)te yeniden var etmemizin kimse önüne geçemez.
Andolsun ki ilk yaratılışı(nızı) bildiniz. O halde (öldükten sonra da yeniden diriltileceğinizi) düşünmeniz gerekmez mi?
Söyleyin bana, ekip durduğunuz şeyi! Siz mi onu (yerden) bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
Dileseydik, elbette onu bir çer çöp yapardık. Siz de şaşar kalır (ve emek verdiğinize pişman olur)dunuz.
***147;Hakikaten biz borç altına girdik (ziyandayız), daha doğrusu (yiyecekten bile) mahrumuz.***148; (derdiniz).
Söyleyin bana, içmekte olduğunuz suyu, onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Eğer dileseydik, onu tuzlu, acı bir su yapardık. O halde şükretmeniz gerekmez mi?
Söyleyin bana; (iki yeşil ağaçtan) çakmakta olduğunuz ateşi; onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? Biz onu bir ibret ve (çölde) konaklayanlara da bir fayda vesilesi yaptık.
O halde pek yüce Rabbinin adını tesbih et.
(Vâkı'a 57-74)