“Eskiden hocalar azimeti (zor/takva olanı) yapar, insanlara ruhsatları (kolay olanı) söylermiş. Bundan dolayı ‘Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma!’ sözünü kullanırlarmış.”
Halk arasında yaygın bir ifade olarak kullanılan ‘hocanın dediğini yap, gittiği yoldan gitme’ sözü gerçek anlamına irca edilmelidir. Zira ‘din görevlisi halka doğruyu söyler ama kendisi yaşamaz’ diye anlaşılan bu sözün gerçek anlamı ‘din görevlisi, halka işin ruhsat/kolaylık tarafını söyler, kendisi ise azimeti tercih eder. Sen onun dediği kadarını yapmaya çalış, kendisinin, ihlaslı, muttaki ve önder olma sorumluluğunun bilinciyle son derece hassas ve hata yapmamak için azami dikkatle yerine getirdiği dindar yaşayışını taklide kalkışma, başaramazsın’ demektir.”[1]
“Hocanın dediğini yap, yaptığın yapma!” sözü zamanla bir atasözü olmuş, atasözlerimizin her biri bir yaşanmışlığa, bir tecrübeye dayanmıyor mu, işte bu sözün de doğru manası bu. Birçok atasözümüzü yanlış anladığımız gibi maalesef bunu da yanlış anlamışız. Gelecek nesillere doğru kültür mirası bırakabilmek için bu gibi sözlerin temellerini bilmeli, hakikatini kavramalı, mümkünse bunları yazılı hale getirmeliyiz. Çünkü söz uçar yazı kalır, demiş atalarımız.
Rabbim azimetle amel eden hocalarımızın sayısını artırsın
Diyanet dergisi
Halk arasında yaygın bir ifade olarak kullanılan ‘hocanın dediğini yap, gittiği yoldan gitme’ sözü gerçek anlamına irca edilmelidir. Zira ‘din görevlisi halka doğruyu söyler ama kendisi yaşamaz’ diye anlaşılan bu sözün gerçek anlamı ‘din görevlisi, halka işin ruhsat/kolaylık tarafını söyler, kendisi ise azimeti tercih eder. Sen onun dediği kadarını yapmaya çalış, kendisinin, ihlaslı, muttaki ve önder olma sorumluluğunun bilinciyle son derece hassas ve hata yapmamak için azami dikkatle yerine getirdiği dindar yaşayışını taklide kalkışma, başaramazsın’ demektir.”[1]
“Hocanın dediğini yap, yaptığın yapma!” sözü zamanla bir atasözü olmuş, atasözlerimizin her biri bir yaşanmışlığa, bir tecrübeye dayanmıyor mu, işte bu sözün de doğru manası bu. Birçok atasözümüzü yanlış anladığımız gibi maalesef bunu da yanlış anlamışız. Gelecek nesillere doğru kültür mirası bırakabilmek için bu gibi sözlerin temellerini bilmeli, hakikatini kavramalı, mümkünse bunları yazılı hale getirmeliyiz. Çünkü söz uçar yazı kalır, demiş atalarımız.
Rabbim azimetle amel eden hocalarımızın sayısını artırsın
Diyanet dergisi