Bana istanbulu anlat azizem ...
Boylu boyunca uzanan
Boğazından bahset biraz ...
Kız kul'esinde gezinen 'hasret türküsü'nü fısılda kulağıma ...
Kuşlara savurduğun simitin tadından sun bir parça ...
Balıklara anlattığın o meşhur Galatadan
Bir çentik at sol yanıma ...
Bana Babamın g'ezdiği sokakları anlat azizem ...
Bana çocukluğumdan bir yudum vuslat bahşet ...
Ahh...
Sen bilmezsin ...
Hasretin tütsü olup ,
b'ağrımda bıraktığı p'uslu düş'leri ...
Hani;
küçük bir kız çocuğu iken
bayramlarda giydiğimiz kırmızı pabuç var ya !
İşte;
bende öyle büyük bir hasrettir İstanbul ...
Olur da bir gün kavuşursam eğer ...
Dünyanın en mutlu insanının
yaşayan hâlini göreceksin g'özlerimde ...
Şimdi
bana beni dinletme azizem ...
Bana İstanbulu D'inlet ...
Hâyâl meyal hatırladığım
O küçük evin odasındaki balonların
İstanbulda gezinişinden bahset ...
Sokaktaki sazendeden ...
Yere düşen 3 tekerden ...
Aksak adımlı paytak hüsnüden ...
Gözyaşını saklayan 'Ay Yüzlü'den ...
Bana Babamlı yıllardan
Babamlı yollardan bahset azizem ...
Bana çocukluğumdan
bir yudum vuslat bahşet azizem
.
.
.
Seda Turan/Mehlikâ
16.02.2021