Ebû Hureyre radiyallahu anh dan Rasûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem in şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Adva, Tıyara, Hama, Safara diye bir şey yoktur.
(Buhârî-Müslim)
ve sellem in şöyle dediği rivâyet edilmiştir:
Adva, Tıyara, Hama, Safara diye bir şey yoktur.
(Buhârî-Müslim)
Adva: Sağlam bir kişiye bir hasta aracılığıyla hastalığının bulaşmasıdır.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin böyle bir şeyin olmadığını söylemesinin
sebebi doğrudan doğruya o hasta kişi yüzünden hasta olduğuna
değil de Allahın dilemesi sonucu bu hasta kişiden hastalık bulaştığına inanmanın gerekliliğini belirtmektir. Zira İslâm inancında hastalığın
doğrudan doğruya bulaşması yoktur. Her şey Allahın izni ve dilemesiyle
olur. Bununla beraber İslâm insanların salgın hastalık olan yerlerden
uzak durmak suretiyle tedbir almalarını ve Allaha tevekkül etmelerini
emretmiştir.
Tıyara: Uğura ve uğursuzluğa inanmaktır.
Hama: Kan davalarında öç ve intikam almak için uydurulmuş bir takım
efsanelere inanmaktır.
Cahil arapların
inançlarına göre öldürülen bir kimsenin kanından, kemiğinden veya ruhundan
kuşlar -bilhassa baykuşlar- türeyerek, ölünün intikamını alıncaya
dek bağırırlar. Bu yüzden ölen kimsenin yakınları ölüyü rahat ettirmek
için intikamını almak zorunda olduklarına inanırlardı.
Safara: Sefer ayının uğursuz olduğuna inanmaktır.