28 Şubat zihniyetinin Erbakan Hoca hakkında açtığı keyfi kayıp Trilyon davası Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesince 6 Mayıs 2002 de karara bağlandı ve Erbakan Hoca için 2 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedildi.
Erbakan bu kararı 4 defa ertelettirdi.Son erteleme süresi 14 Ocak 2006 da dolduktan sonra Ak parti hükümeti, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Özel İnfaz Usulleri”ni düzenleyen 110. maddesinin, 75 yaşını bitirmiş olanlar için sağlık raporu ve zararı tazmin şartını içeren 3. fıkrasını yürürlükten kaldırıldı. 2. fıkrada da değişiklik yapıldı. Kanunla, 2. fıkra şu şekilde değiştirildi:
“Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; -Kadın veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ay, -70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yıl, -75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesi hükmünü veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir.”
Komisyonda ve Mecliste Chp li üyelerin sert muhalefeti ile karşılaşan ve basında adına "Erbakan yasası" denilen bu kanun 23 Şubat 2006 da Meclisten geçirilirek onaylanması için Cumhurbaşkanı Laplaik Ahmet Necdet Sezer'e gönderildi.
Sezer kendisinden beklenileni yaptı ve 10 Mart 2006 tarihinde yasayı veto etti.Meclise gelen yasa Ak parti hükümeti tarafından aynen hiç değiştirilmeden tekrar Mecllis'ten geçirildi.Yasa gereği Sezer mecburen onaylamak zorunda kaldı.
Peki bitti mi?
Bitmedi elbette.Chp mensubu 110 milletvekilin imzası ile Laplaik kafaların tanımı ile "Erbakan Yasası" denilen bu yasa'nın iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapıldı.
Anayasa Mahkemesi red kararı verince yasal yollar tükenmiş oldu.
Erbakan 11 ay sürecek ev hapsinin 2 ayını tamamlamışken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül imzası ile affedildi.
Saadetin beyni sulanmış Genel Başkanı Karamollaoğlu "Erdoğan Erbakan Hocayı hapse attırmak için çok uğraştı demiş."
Oysa yukarıda ki sürece bakınca tam tersine bir mücadele verdiği ortada iken bu bay Temel hangi akla hizmet böyle bir saçmalığa imza atma gereği duymuş bilemem.
Ama bildiklerim var.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını evde çekmesini sağlayacak yasal düzenlemeye basında şiddetle karşı çıkan Erbakan için iktidar olduğu ve özellikle 28 Şubat döneminde ona her türlü aşağılamayı hakareti yapan usta gazeteci denilen ucubeleri Erbakan'ı anma gecesine çağıracak kadar şirazesini kaybetmiş bir insandır.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını ev hapsi olarak çekmesini Mecliste engellemeye çalışan Chp ile işbirliği yapıp Erbakan'ın cezasını ev hapsine döndürmek için uğraşan Erdoğan'ı Erbakan'ı tutuklatmak istemekle itham edecek kadar kafayı yemiş birisidir.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını ev hapsine çevirecek yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran 110 Chp'li vekilden birisinin Cumhurbaşkanlı'ğı seçimlerinde destek verdiği Kemal Kılıçdaroğlu olduğu gerçeğini atlayıp Erdoğan'ı Erbakan'ı hapse attırmaya çalışmakla itham edecek kadar yüzsüz ve utanmaz birisidir.
Erbakan bu kararı 4 defa ertelettirdi.Son erteleme süresi 14 Ocak 2006 da dolduktan sonra Ak parti hükümeti, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Özel İnfaz Usulleri”ni düzenleyen 110. maddesinin, 75 yaşını bitirmiş olanlar için sağlık raporu ve zararı tazmin şartını içeren 3. fıkrasını yürürlükten kaldırıldı. 2. fıkrada da değişiklik yapıldı. Kanunla, 2. fıkra şu şekilde değiştirildi:
“Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; -Kadın veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ay, -70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yıl, -75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesi hükmünü veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir.”
Komisyonda ve Mecliste Chp li üyelerin sert muhalefeti ile karşılaşan ve basında adına "Erbakan yasası" denilen bu kanun 23 Şubat 2006 da Meclisten geçirilirek onaylanması için Cumhurbaşkanı Laplaik Ahmet Necdet Sezer'e gönderildi.
Sezer kendisinden beklenileni yaptı ve 10 Mart 2006 tarihinde yasayı veto etti.Meclise gelen yasa Ak parti hükümeti tarafından aynen hiç değiştirilmeden tekrar Mecllis'ten geçirildi.Yasa gereği Sezer mecburen onaylamak zorunda kaldı.
Peki bitti mi?
Bitmedi elbette.Chp mensubu 110 milletvekilin imzası ile Laplaik kafaların tanımı ile "Erbakan Yasası" denilen bu yasa'nın iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapıldı.
Anayasa Mahkemesi red kararı verince yasal yollar tükenmiş oldu.
Erbakan 11 ay sürecek ev hapsinin 2 ayını tamamlamışken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül imzası ile affedildi.
Saadetin beyni sulanmış Genel Başkanı Karamollaoğlu "Erdoğan Erbakan Hocayı hapse attırmak için çok uğraştı demiş."
Oysa yukarıda ki sürece bakınca tam tersine bir mücadele verdiği ortada iken bu bay Temel hangi akla hizmet böyle bir saçmalığa imza atma gereği duymuş bilemem.
Ama bildiklerim var.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını evde çekmesini sağlayacak yasal düzenlemeye basında şiddetle karşı çıkan Erbakan için iktidar olduğu ve özellikle 28 Şubat döneminde ona her türlü aşağılamayı hakareti yapan usta gazeteci denilen ucubeleri Erbakan'ı anma gecesine çağıracak kadar şirazesini kaybetmiş bir insandır.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını ev hapsi olarak çekmesini Mecliste engellemeye çalışan Chp ile işbirliği yapıp Erbakan'ın cezasını ev hapsine döndürmek için uğraşan Erdoğan'ı Erbakan'ı tutuklatmak istemekle itham edecek kadar kafayı yemiş birisidir.
Mesela Bay Temel Erbakan'ın cezasını ev hapsine çevirecek yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran 110 Chp'li vekilden birisinin Cumhurbaşkanlı'ğı seçimlerinde destek verdiği Kemal Kılıçdaroğlu olduğu gerçeğini atlayıp Erdoğan'ı Erbakan'ı hapse attırmaya çalışmakla itham edecek kadar yüzsüz ve utanmaz birisidir.
