Soru: Balıkçılar yemeye alışık olmadığımız midye, istiridye, ıstakoz, yengeç gibi deniz ürünleri de satıyorlar. Kimileri bunların yenmeyeceğini kimileri de yenebileceğini söylüyorlar. Bizim yemeye alışık olmadığımız bu deniz ürünleri yenir mi? Bunları yiyenler acaba kendi mezheplerinin gereği olarak mı yemiş olurlar? Bizi şüpheden kurtaracak bilgi verebilir misiniz?
Cevap: Hanefilere göre, denizde yaşayan balık çeşitlerinin tümü de yenir. Yeter ki balık cinsi olsun, başka bir cinsten olmasın. Bu sebeple, yılan balığı, yunus balığı gibi balık çeşitlerinin hepsi de yenen cinsten sayılırlar.
Ancak balık gibi denizde yaşadığı halde balık cinsinden sayılmayan midye, istiridye, ıstakoz, karides, yengeç, kirpi, kaplumbağa.. gibileri yenmeyenlerden kabul edilirler.
Şafii ve Maliki'de ise, suda yaşayanların hepsi de balık cinsi gibi temizdir, yenir.
Bu sebeple Şafii'de, ıstakoz, istiridye, midye, karides ve benzerleri balık gibi temiz kabul edilmiş, yenmelerinde mahzur görülmemiştir.
Demek ki midye, ıstakoz, istiridye, karides gibilerini yiyenler diğer hak mezheplerin görüşüyle amel ederek yemiş olmaktalar. Bu konuda Hanefi fıkıh kitabı Nimet-ül İslam'da şöyle denmektedir:
-Balık cinsinden olmayan deniz mahlukları yenmezler. Midye, istiridye, ıstakoz, karides.. gibi. Büyük İslam İlmihali'nde de şöyle denmektedir:
-Devamlı olarak suda yaşayan balıklar yenir. Fakat diğer su hayvanları habis sayılır, yenmezler. Mesela, yengeçler, midyeler, istiridyeler, ıstakozlar helal değildirler..
Anlaşılan odur ki, Hanefi'nin balık cinsinden saymadığı için yenmeyenler arasında gördüğü midye, istiridye, ıstakoz.. gibi deniz ürünlerini yiyenler, Şafii'nin (yenen temiz deniz ürünlerinden) sayması sebebiyle yemiş olduklarından bir yanlışlık söz konusu olmuyor. "Ümmetimin ihtilafında (farklı görüşünde) rahmet vardır." hadisinin işaretine de uygun düşmüş bulunuyor...
Ahmed ŞAHİN