İslam Kur'an ve Sünnet ifadesi nereden geliyor?

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
Kuran ve Sünnet tabiri geleneksel olarak kullanılan, alışagelmiş, sıradan bir terkip değildir. Şimdi bu iki kelimenin neden yan yana zikredildiği ve ayrılamayacağı hususuna değinelim.

Öncelikle bu iki kelimenin karşısında, karşılığında ne var bunu görmemiz gerekiyor.

Kuran: Allahın söz, emir ve yasaklarını içinde barındıran, hiçbir beşeri ilavenin bulunmadığı yüce kitap. Kuran denildiği zaman Allahın kelamı akla gelmektedir. Yani kısaca Kuran dediğimiz zaman aklımıza Allah gelmektdir. Çünkü Allahın (Celle Celaluhu) buyruğudur.

Sünnet: Peygamberimizin Kuranın nasıl yaşanması gerektiğini söz ile anlatıp fiil ile yaşaması. Yani sünnet deyince de aklımız Hazreti Muhammed (Salllallahu Aleyhi ve Sellem) gelmektedir.

Dolayısıyla

Kuran ve Sünnet = Allah ve Resulü

ALLAH VE RESULÜ KURANİ BİR TABİRDİR

Bu noktadan hareketle Kuran ve Sünnetin aslında Allah ve Resulü ifadesiyle Kuranî bir tabir olduğunu görüyoruz. Allah, Resulünü ve harfiyle atıf yaparak her daim kendi adının yanında zikretmiştir.

Kuranda bu konuya en açık şekilde delalet eden ayet şudur:

Münafıklara, Allahın indirdiğine ve Peygambere gelin dendiği zaman onların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün. (Nisa 61)

Ayette hem ikaz hem de işaret var..

Allahın indirdiğine ve Peygambere gelin

Allahın indirdiği: KURAN

Peygamber: SÜNNET

Bu ayette Resule itaat ayrı değildir, Kurandan başka bir şey değildir diyenlere de cevap vardır. Allahın indirdiği ayrı, Peyagamber ayrı zikredilemiş ikisine de gelinmesi gerektiği, kaçanların münafıklar olduğu belirtilmiştir.

Dolayısıyla Kuran ve Sünnet dinde ayrılmayan iki bağlayıcı unsurdur

SÜNNET HÜKÜMDE BAĞLAYICIDIR

Sünnetin Kurandan ayrılmayan hükümlerde bağlayıcı olması ise başka ayetlerle desteklenmiştir:

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. (Nisa 65)

Aralarında hüküm vermesi için Allaha ve Resulüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak işittik ve itaat ettik demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. (Nur 51)

Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. (Ahzab 36)

Resul size neyi verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının, Allahtan korkun. Çünkü Allahın azabı çetindir. (Haşr 7)

Kim Resule itaat ederse gerçekte Allaha itaat etmiş olur (Nisa 80)

Allaha ve Resulüne itaat edin ki merhamet olunasınız (Al-i İmran 132)

Öyleyse Allaha itaat edin, peygambere itaat edin ve Allaha karşı gelmekten sakının. Şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir. (Maide 92)

Allaha ve Resûlüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal 46)

Ey iman edenler! Allaha ve Resûlüne itaat edin ve işitir olduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin. (Enfal 20)

Kur'an ve İslam
 
Son düzenleme:

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
Sünnete niçin muhtacız?

Sünnet'e uymak ALLAH'ın emri, ALLAH sevgisinin gereğidir Rasul'e itaat, ALLAH'a itaat demektir Pek çok ayetti Rasule itaatin ALLAH'a itaatle birlikte zikredilmesi, Sünnet'in değer ve önemini göstermekte, hu iki itaatin birbirlerinden ayrılamayacağına işaret etmektedir Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki:


"Size iki şey bıraktım Bu iki şeye sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sapıklığa düşmezsiniz: 1ALLAH'ın Kitabı (Kur'an) 2Peygamberinin Sünneti" Bu hadisi şerifte vurgulandığı gibi Dinimizin iki temel kaynağı vardır: 1ALLAH'ın Kitabı: Kur'anı Kerim 2Peygamberimizin Sünneli Seniyyesi İslam Hukuku'nun ikinci temel kaynağı: Sünnet Kur'anın Sevgili Peygamberimiz tarafından yapılan canlı, dinamik, eşsiz yorumu anlamındaki Sünnet, İslam Hukukıı'ıuın ikinci temel kaynağıdır Sünnet, Efendimizin eşsiz hayal çizgisi, mükemmel hayat anlayışı ve ideal hayat tarzıdır Sünnet, Peygamberim i/in sözleri Elleri ve takrirlerinden meydana gelmekledir aKavlî Sünnet: ALLAH Rasûlünün fiilleri gibi sözleri de O'nun hayal anlayışını sergilemekledir O kısa, özlü ifadelerle derin manaları ifade etmektedir, "O, kendiliğinden konuşmaz O'nun her konuştuğu kendisine indirilen vahiyden ibarettir" bFiilî Sünnet: Efendimiz'in tavır davranışları ibadet, ahlak ve muamelat noktasında bizim için izlenilmesi gerekli ulvî davranışlar niteliğindedir O'nun hayatı başlı başına ölçüler ve prensipler manzumesidir cTakriri Sünnet: Peygamberimiz (sav)'in onayı ve tasvibi niteliğini taşıdığı için sükut etmesi Sünnetin Önemli bir bölümünü teşkil eder Çünkü O hiçbir zaman haramları onaylamamış, batıl karşısında hiçbir zaman sessiz kalmamış, yanlışlıkları görmezlikten gelmemiştir O'nun görüp de sustuğu söz ve davranışlar ta çeşit söz ve davranışların en azından haram olmadığını gösterir Hadisi Şerifler ise İslam alimleri tarafından büyük bir titizlikle tesbit edilen Sevgili Peygamberimiz (sav)'in muazzez hayatının Sünnetinin zamanımıza kadar gelen yazılı belgeleridir Hadisi Şerifler, O'nun Sünnetini aslî yapısıyla bozulmadan bize kadar neı ve berrak bir şekilde nakletmekledir ALLAH'ın Kitabının emri olduğu için Sünnet'e uymaya muhtacız Sünnet'e uymak ALLAH'ın emri, ALLAH sevgisinin gereğidir Resul'e itaat, ALLAH'a itaat demektir Pek çok ayetle Rasûle itaatin ALLAH'a itaatte birlikle zikredilmesi, Sünnet'in değer ve önemli göstermekte, bu iki itaatin birbirlerinden ayrılamayacağına işaret etmekledir


"Kim Rasûl'e itaat ederse ALLAHa itaat etmiş olur"


Rasulullah (sav)'a İtaat etmeyi, O'na uymayı, O'nun verdiği hükme teslim olmayı ve buna gönülden razı olmayı emreden Kur'anı Kerim, Sünnetîn "bağlayıcı" olduğunu kesin ifadelerle belirtmektedir "Hayır Rabbine yemin olsun ki: onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin etmedikleri, verdiğin hükmü gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymadan kabul etmedikleri ve bun tam anlamıyla teslim olmadıkları müddetçe gerçek mümin olamazlar" Rahmet Peygamberi ile Rahmet Kitabını birbirlerinden ayrı imiş gibi mütalâa etmeye çalışanlar daima yanılmışlardır Sünnete uymak ilahî bir emir olduğu için gönlü ALLAH sevgisiyle dolu olanlar bu sevginin hemen yanı başına Rasulullah sevgisini de koymak zorundadırlar ALLAH'ın Kitabının en iyi şekilde anlaşılması için Sünnetin rehberliğine muhtacız Kur'anı anlamak Kur'anı tanımak, Kur'anın özüne ve ruhinin vakıf olabilmek için Sünnet'e muhtacız, Kur'an, bizzat Kur'an dan-Ondan tefsir edip açıklandığı gibi, aynı şekilde hadis-i şerifler tarafından da açıklanmakta, yorumlanmakladır Sünnetin Kur'an yanında üç önemli fonksiyonu bulunmakladır a- Açıklama: Sünnetin en önemli fonksiyonu Kur'anı açıklaması, dır Sünnet, Kuranda kapalı gibi görünen (mücmel) hükümleri açıklar, anlaşılması zor (müşkil) ifadelere açıklık getirir, mutlak ifadeleri belirli kayıtlara bağlar, genel hükümlere daraltıcı yorumlar (tahsis) getirir b- Vurgulama ve pekiştirme: Sünnet, Kur'anın hükümlerini destekleyici ve vurgulayıcı ifadele ve uygulamalarla Kur'anın manalarını te'yid eder c- Yeni hüküm koyma: Kur'anın herhangi bir hüküm koymadığı bazı konularda sünnet ALLAH'ın izniyle Kur'andan bağımsız olarak yeni hükümler ortaya koyar


ALLAH'ın Kitabının en güzel uygulanma biçimini görmek için Sünnet'e muhtacız


Hayatla uygulanmak ve yaşanmak için gönderilmiş olan Kur'anı Kerimi en güzel şekilde uygulayan Efendimiz (sav) bir hayat sistemi olan İslam'ı sünnetiyle hayata yansıtmıştır Hayatın ilahi emirlere uygun olarak yaşanması noktasında sünnet Kur'anın hemen yanında yeralmıştır Dolayısıyla Kur'ansız sünnetin hiçbir değeri olamayacağı gibi, Sünnetsiz Kur'anın da pek anlamı olmayacaktır Sünnet İslam Ümmeti arasında pratik hayatla ortak düşünce, ortak anlayış ve ortak uygulamanın yerleşmesine gelişmesine en büyük katkıda bulunmakladır Mü'min sünnetle birlikte yaşayacak, sünnetten ayrılma yabancılaşma ve yozlaşmaya sebep olacaktır Hz Aişe validemize Sevgili Peygamberimiz {sav)'in ahlakı sorulduğunda; "Hz Peygamber(sav)'in ahlakı Kur'andan ibaretti" buyurmuştu Sünnet, İslam'ı hayatta yaşamanın imkânsız ve hayal olmadığını Mekke şirk toplumunda sıfırdan başlayan ALLAH Rasûlü'nün nasıl mükemmel bir İslam toplumu yetiştirdiğini göstermektedir Sünnet, eğitimciler için en ideal pratik uygulama örneğidir Sünnet, ideal devlet sisteminin en güzel nümunesidir Sünnet, İslâm'ın dünya ve ahireti dengesini nasıl kurduğunu ve bunu nasıl koruduğunu en açık şekilde ortaya koymaktadır Manevî ve ahlaki değerlerden uzak ilkel, vahşi, barbar insanları lokum gibi yumuşatma ve üstün insanî değerlerle bezenmiş medenî bir topluluk haline getirme modelidir
 

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
61K