Son yıllarda Selefi adını kullanarak piyasaya çıkan Vahhabiler "Şefaat, mucize, keramet..." gibi kutsal bazı manevi değerleri inkar ediyorlar.
Selefiler her ne kadar İbn-i Teymiyye'yi taklit ettiklerini ve onun yolundan gittiklerini söyleseler bile İbn-i Teymiyye şefaat konusunda onlarla zıt düşmekte.
Bakara suresinin 48. ayetinde :
" Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimsenin kimseden bir şefaat kabul edilemeyeceği, kimseden bir fidye alınamayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun."
Enbiya suresi 28. ayette ise :
"Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar, Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler." ayetinde ifade edildiği gibi Allah'ın hoşnut olduğu, razı olduğu kimselerden başkasına şefaat edilemez.
Meryem suresi 87. ayette :
" O gün Rahman olan Allah'ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefaate güçleri yetmeyecektir. "
Zuhruf suresi 86. ayette ise :
Allah'ı bırakıp da taptıkları putlar, şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır. "
Bu ve buna benzer ayetlerden anladığımız kadarıyla Şefaat vardır ve Allah'ın tevbe etmemiş Müslüman kulları için geçerlidir. Allah'ın hoşnut olmadığı kimseye, hiç kimsenin şefaat etmeye gücü ve makamı yetmez.
Selefiler her ne kadar İbn-i Teymiyye'yi taklit ettiklerini ve onun yolundan gittiklerini söyleseler bile İbn-i Teymiyye şefaat konusunda onlarla zıt düşmekte.
Bakara suresinin 48. ayetinde :
" Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimsenin kimseden bir şefaat kabul edilemeyeceği, kimseden bir fidye alınamayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun."
Enbiya suresi 28. ayette ise :
"Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar, Allah'ın hoşnut olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler." ayetinde ifade edildiği gibi Allah'ın hoşnut olduğu, razı olduğu kimselerden başkasına şefaat edilemez.
Meryem suresi 87. ayette :
" O gün Rahman olan Allah'ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefaate güçleri yetmeyecektir. "
Zuhruf suresi 86. ayette ise :
Allah'ı bırakıp da taptıkları putlar, şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır. "
Bu ve buna benzer ayetlerden anladığımız kadarıyla Şefaat vardır ve Allah'ın tevbe etmemiş Müslüman kulları için geçerlidir. Allah'ın hoşnut olmadığı kimseye, hiç kimsenin şefaat etmeye gücü ve makamı yetmez.